Derbinin kralı bizde....

Maç yorumum biraz gecikti, bu kez bilinçli olarak geç kaldım, herkes konuşsun, yorulsun, yazılıp, çizilsin, dedim. Bakalım neler çıkacak yumurtalardan kartal mı, karga mı yoksa kanarya mı? (Bizim Karga da kayboldu, kaprisli Karga, sırası mıydı şimdi, bir yorum eksik alıyorum güzelim futbol yazılarıma! )

Dün akşam oynanan derbi son zamanların en güzel derbisiydi, kötü olay-küfür yoktu, Beşiktaşlı taraftarlar zaman zaman bizimkileri bastırdılar, sahada karşılıklı iyi oyun ve mücadele vardı. Futbolcular birbirine karşı, o kadar gerilmelerine rağmen iyi davrandılar. Olaylı GS. maçlarından sonra bu maç düğün dernek gibi geldi bize. Ama bu kez hakem kararları gündeme oturdu.

Maçın geneline bakılınca, henüz maça ısınamadan golü yedik. Tedirgin başlayan Fenerli oyuncular, geride birbirlerine kısa paslar atarken ne olduğunu anlayamadan, daha 3. dakikada Delgado'nun Lugano'nun yanından gönderdiği top, Gökhan Gönül'ün ayaklarının ucundan geçerek Bobo'ya " Gel beni at" dedi. Volkan şaşkındı, biz de...Ama ben böyle erken yenen gollerin takıma ayrı bir motivasyon sağladığını düşünüyorum. Yoksa bizimkiler kontrollü oynayacağız, diye bize temposuz bir maç izlettirirdi. İyi oldu ve takımlar canlandı.

İlk yarının sonlarına doğru tempo iyice yükseldi, 29. dakikada Alex'in kullandığı köşe vuruşu Deivid'in kafa vuruşuyla ve Ali Tandoğan'nın kalecinin önünü kapatmasıyla, bacaklarının arasından geçerek güzel bir gol oldu. Hakem herşeye düdük çaldığı için sürekli oyunun durmasına neden oluyordu, özellikle ilk golden sonra Beşiktaşlılar oyunu yavaşlatmaya başladılar.

İkinci yarıda istatistiklerin de söylediği gibi Fenerbahçe üstün oynadı. Daha çok pozisyon yakaladı. Maçın yıldızı Roberto Carlos ve Gökhan Gönül'dü. Ortasaha oyuncuları vasattı, nedense? Kaleci Volkan da. İki kez gereksiz yere kaleyi boş bıraktı, birinde Edu gol olmasını engelledi. Kaleci Hakan da çok başarılı değildi. Derbi heyecanı olsa gerek. Beşiktaş'ta Delgado ve Bobo iyiydi. Vederson ve Deniz çok top kaybettiler. 60. dakikada Roberto Carlos'un birkaç kez dönen topu Semih'in vuruşuyla ikinci kez fileleri şenlerdirdi, bizi de...Böylece ilk derbinin galibi olduk, 22 puanla 3. sıraya oturduk. Şimdi bekliyoruz, gelsin sıradakiler!

Maçtan sonra gelişen olaylar ve açıklamalar kazanılan galibiyete gölge düşürmek ve taraftarlardan gelecek tepkileri bastırmak amacıyla gündemi değiştirmek içindi. Fenerbahçe sonuna kadar hakederek kazandı. tartışılan konuya gelince de hiç kimsenin dikkatini çekmeyen ve konu olmayan bir kısım var. İlk yarıda sadece Gökhan Zan'nın sakatlanması ilke birkaç dakika geçti ve 1 dakikalık uzatma oldu. İkinci yarıda ise oyun çok durmadığı halde 5 dakika, Fener geride olsa ne olurdu acaba, çok merak ediyorum, 2 dakika ya uzardı ya uzamazdı.

Fenerbahçe rakibine karşı daha üstündü. Zaten son 8 derbinin kralı Arthur Zico. Kim ne derse desin adam, bu işi biliyor. Aklı, zekası, kültürü, iyi niyeti ve futbolu tartışılmaz. Alex'i oyundan aldıktan sonra açıklama yapması bile onun bir oyuncuya ne kadar değer verdiğinin göstergesidir.

Önümüzde Kadıköy'de oynanacak PSV Eindhoven maçı var. Kazanacağımızdan eminim, ama ne olur ne olmaz, sonuçta futbol 90 dakika. Bu güzel gidişe bir güzellik daha katarız umarım! Aziz Başkan bu yıl "Topçular ilk hedefiniz Avrupa! " diyor, biz de tüm kalbimizle destekliyoruz...

İyi haftasonları ve güzellikler dilerim!


Resim alıntıdır:
http://www.fenerbahce.org/index.html