Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

23 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Derinler yalnızca denizler için değildir!...

Derinler yalnızca denizler için değildir!...
 

Oturaklıydı adam, sigarasını yakışından, kalemini tutuşuna kadar, ağır, bir o kadar da emindi kendisinden.

Entel görünümlü sakalları vardı, hafiften aklarla ışıklanmış, gözlerinde zekiyim ifadesi…

Derinden giden insanların prototip görüntüsü…

……

Şen şakraktı kadın, kahkahaları yarasaları korkuturdu, bilmeden, hafif hafif dalgalanan yumuşaklığıyla azıcık da hafif sanılırdı da, güler geçerdi…

Sığ sular yakıştırılırdı en çok ona, hafiften omuz silkerdi…

……

Oturaklı adam yakıştıramazdı kendisine yanılgıyı, dediği doğru olmalıydı, dediğinden başka doğru zaten olamazdı!

Çırpınırdı, dalar dalar çıkardı, olmadı etrafa oltalar salardı, kime rast gelirse!

Hangi balık çıkmışsa artık önüne!...

…….

Şuh kadın gülerdi, acımsayan gözleriyle, bilirdi bir yerlerinde, hırstı bu dediğim dediğin adı, atılan ağlar çamurlara saplanırdı, yine de vazgeçmeyecekti, çamurları etrafa sıçratacaktı, sıçramasın diye kendine, biliyordu hafifsenen kadın…

Bildiği bir şey daha vardı ki, derinden gitmeyi bilemeyenler, derinlerde uzun soluklu ilerleyemezler!

……

Gülmenin edep sayıldığı bir ülkede gülebiliyorsa kişi, etrafını kontrol etmeden…

Bildiği yolda ilerliyorsa…

Hata yaptığını fark ettiğinde özür diliyor, inadına yola devam etme kaygısı taşımadan yolunu değiştiriyorsa…

Savunduğu konu için “benim fikrimce” diyebiliyorsa…

Katılmasa dahi farklı bir fikir için “Katılmıyorum ancak saygı duyarım” diye ifade edebiliyorsa…

…….

Yalan kişinin en büyük eksiğidir! Donanımlı insan yalan söylemeye yeltenmez!

Kıvırtma payı karşı tarafı motive etmek amacı güdüyorsa hoş görülebilir, bir yere kadar…

Kaçamak davranmak ise kişisel güvensizliktir! Artı riyadır!... Kandırmadır!...

…….

Sağımıza, solumuza baktığımızda örnekleri çoktur, derin durur bir adam, ufacık bir tartışma yeter ait olduğu yüzeye çıkarmaya; yüzeyde durur bazıları, derinleri çözmüştür de…

…….

Alışmışızdır çokça böyle örneklere, fazla aramaya gerek de yoktur!

……

Ayşe’ler, Fatma’lar… Ali’ler, Veli’ler neyse de…

Bir başbakana yakışmıyor be!...



*Son satırda derin bir nefes alan herkese özel sevgilerimle:)


Gülgün Karaoğlu
Eylül,23/08

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara