Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '12

 
Kategori
Dilbilim
 

Dersimiz Türkçe; düşünsel türler, makale

HALKI EĞİTMEK

“Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek,

Ağaç dik on yıl sonrası ise tasarladığın.

Ama yüz yıl sonrası ise düşündüğün, halkı eğit.

Bir kez ürün verir ekersen tohum,

Bir kez ağaç dikersen on kez ürün verir,

Yüz kez olur bu ürün eğitirsen halkı.

Balık verirsen bir kez doyurursun halkı,

Öğretirsen balık tutmasını hep doyar karnı.”

 

Yukarıdaki dizeleri, Kuan-Tzu adlı eski bir Çin ozanı yazmış. Kuan-Tzu, bu sözleri İ.Ö. bin yılarında söylemiş. Yüzyılları, binyılları aşıp gelmiş bu sözler, nice çağlar aşarak, nice sınırları geçerek... Halk için yapılmış her iyi davranışın, halk yararına yöneltilmiş her sözün böylesine sonsuz anlamı vardır. Bu sözlerin günümüzde de değerlerinden hiçbir şey yitirmediği görülüyor. Sözlerin bu eskimezliği, halkın gerçeklerini yansıtma, sorunlara temelinden bir çözüm getirmeyi amaçlıyor, yüz yıl, bin yıl sonralarını düşünüyor...

Yaygın anlamıyla eğitim, bir kimseyi duyguca, davranışça, görgüce istenilene yani güdülen ereğe göre biçimlendirmek işidir. Daha genel bir anlamda, eğitimle, bazı alışkanlıklar, davranış biçimleri ve bir dünya görüşü kazanırız. Kimi davranışları söküp atarak yenilerini kazandırmayı amaçlar eğitim.Ünlü düşünür Bertrand Russell, eğitimin üç amacı üzerinde özellikle durur. Her üç amaç da hem ayrı ayrı, hem de topluca insanı çeşitli yönlerden biçimlemektedir: Bunlardan ilkine göre eğitimin tek amacı, yetişme olanakları sağlamak ve engelleyici etkileri ortadan kaldırmaktır. İkinci kurama göre eğitimin amacı, bireye kültür vermek ve onun yeteneklerini mümkün olan en geniş ölçüde geliştirmektir. Üçüncüsü, eğitimin birey yönünden değil, toplum yönünden ele alınması gerektiğini, görevinin yararlı yurttaşlar yetiştirmek olduğunu ileri sürer. Uygun bir eğitim düzeni seçmenin bu üç amaçtan gerekli oranlarda yararlanmaya bağlı olduğu sonucuna varıyor Bertrand Russel

Görüldüğü gibi, ister bireye, ister topluma yönelik olsun, eğitimin tüm insanı kapsayan bir yanı vardır.Ne var ki,hemen her çağda, egemen güçlerin baskısı altında, çıkarcı sınıfın bir sömürü aracı olma yolunda geliştirilmiş eğitim. Sözgelimi, bugün geniş toplulukları ilgilendiren Kelile ve Dimne’yi Beydeba, ileride yönetimi ele alacak olan prensleri yetiştirmek için yazmıştır. O çağlar, okulların yaygın olmayışı bir yana eğitimin toplumla ilgili oluşu da düşünülemezdi. Toplum “efendi”ye hizmet etme yolunda koşullanmıştı. Geniş halk topluluklarının böylesine eğitici bir yapıttan yararlanmaları yüzyıllar, hatta bin yıllar sonra gerçekleşmiştir.

Eski Yunan’da, Sokrates’in, eğitimi, geniş alanlara yaymak istemesi egemen yöneticilerin ve o günün politikacılarının tepkisiyle karşılanmıştır. Çünkü Sokrates’in eğitiminde toplumsal eleştiri söz konusudur. Bu, yüzyıllarca böyle sürüp gitmiştir. Denilebilir ki düşünce savaşı eğitimi halka iletmek isteyenlerle, bunun karşısına çıkanlar arasında olmuştur. Çağımızda da sürüp gitmektedir bu savaş. Ayrıca bu savaş, geçmiş çağların eğitime verdiği anlam nedeniyle günümüzde daha da yoğunlaşmıştır.

Eğitimin bir azınlığın tekelinde olması, toplumsal iletişimin kurulmasını da engellemiştir. Halkla aydın arasındaki kopukluğun nedeni de bundan ileri gelir. Aydın, halk anlayışında başka bir gezegenin insanı gibi görülmüştür...

Halkı eğitmek için yapılacak iş, temel eğitimi gerçekleştirerek okuryazar sayısını artırmaktır

 

( Adnan BİNYAZAR, Okuma ve Metin İnceleme, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, s. 54-55 )

 

                 AÇIKLAMALAR

 

Yazıda genel bir konu olan “eğitim” ele alınmış. Yazar, eğitimi bütün ülkelere çağlara özgü olarak algılıyor. Üç bin yıl önceden kalan dizeleri alıntılayarak yazısının çıkış noktası yapıyor. Eğitimi, yüceltici,değiştirici bir güç olarak sunuyor okura. Özelden genele doğru giderek konusunu işliyor. Kısaca, tümevarım yöntemini uyguluyor. Bu nedenle okura kavratmak istediği düşünce yazının sonunda yer alıyor. Yazının anadüşüncesi, yazısına başlıkolan “Halkıeğitmek” için temel eğitimi gerçekleştirerek okur yazar sayısını artırmaktır.

Yazar, anadüşünceyi paragraflarda işlediği yardımcı düşüncelerle destekliyor.Bu düşünceleri şöyle sıralayabiliriz:

 

. İyi bir gelecek için halkı eğitmek gereklidir.

. Eğitim kişiye belirli alışkanlıklar ve dünya görüşü kazandırır.

. Geniş halk topluluklarını eğitimden yararlandırmak gerekir.

. Eğitimi halka indirmenin yanında ve karşısında olanlar vardır.

Yardımcı düşüncelerin yer aldığı paragrafları gösteriniz

 

Yazar, düşüncelerini okura kavratmak için tanık gösterme, alıntı, örneklendirme, tanımlama yöntemlerinden yararlanıyor. Bu yöntemlerin bulunduğu paragrafları bularak yöntemlerin yer aldığı tümceleri gösteriniz.

 

Yazının görüş açısını, yani konunun hangi yönde ele alındığını, bir tümceyle yazınız.

 

Öğretici bir düzyazı okudunuz. Yazar savunduğu düşüncesini kanıtlamaya çalışıyor.Bu yazı türünü makale olarak adlandırırız. Gazeteyle birlikte doğmuş, gelişmiş bir yazı türüdür. Makale şu özellikleri taşır:

.Yalın ve yoğun bir anlatımlı, “biz”li anlatıcılıdır.

. Yazar, söz oyunlarına başvurmaz; dolaylamalar, biçimsel kaygılar makalede yer almaz.

. Düşünceyi geliştirme yöntemlerinden yararlanarak öne sürülen düşünceyi ya da savı kanıtlar.

. Konu girişte okurun ilgisini çekecek biçimde ortaya konur.

. Kanıtlanan, neden-sonuç ilişkisi içinde sonuçlandırılır. Sonuç bir iki tümceyle vurgulanır.

 

Okuduğunuz makalenin planını çıkarınız. Plan, öğretici metnin iletisi (anadüşünce), iletiyi besleyip geliştiren düşünceler (yardımcı düşünceler), konu, görüş açısı öğeleri yazıdan çıkarılarak gerçekleşir. Planınıza uygun bir makale de siz yazınız.

 

 


                                      

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..