Dertleşelim

İşin kolayını bulduk sonunda "Fikret" diye bir ağabeyle tanıştık, tanesi 50 kuruştan bize kurt çıkartıyor.

Ekim ayında gidecekmiş, ne yapacağız bilmem?

Hava kararana kadar ofisteki işleri toparlayıp ardından, denizin kenarında alacağım soluğu.

Bu sene deniz hiç olmadığı kadar cömert, bu işlerin palavrası çok olur ama delikanlı gibi yazıyorum; Temmuzun ilk haftasından bu yana elliden fazla "mırmır" iki tane de "levrek" aldım.

Esas balıkçılık bundan sonra....

Bugün balık malzemesi almaya gittiğim de pilot bir arkadaşla tanıştırdılar beni.

Sempatik güler yüzlü bir adam..

Ben gelmeden önce gıyabımda konuşmuşlar ki;

"Methinizi çok duydum" dedi.

Erkekleri bilirsiniz bayılırız pohpohlanmaya, kasılmaktan çayımı içemedim.

***

2006’nın kasım ayından bu yana "blog" yazıyorum.

Blog yazmakta değil benimkisi, yerele yazdığım köşe yazılarını Bloğa da koyuyorum.

Kova burcuyum ya ben sanırım bu işten sıkıldım biraz.

Rakamsal ve istatistiksel takıntılarım var.

Günlük hit sayımı, yazıların okunma oranlarını, diğerlerine göre fazla tıklanan yazıların okunma sebeplerini inceliyorum.

“Hatta laf aramızda bu işler için yaptığım tablolar bile var”

***

Düşünüyorum da yazmaya başladığım ilk günlerde avare, amaçsız yazıyordum. Sonra zehirledi birileri beni, Ulusal bir gazete de köşe kapma hedefi koydum kendime, ardından haddimi iyice aştım, roman yazmaya başladım. Önümüzdeki günlerde şöhret olayım diye "plajlarda, ..çımı, başımı açsam mı acaba?" Diye düşünüyorum.

***

Neyse;

Geç kalıyorum..

Gitmezsem Fikret kurtları başka balıkçılara satacak biliyorum...