DEVLETLER DEMOKRASİSİ

BÜYÜK KÜÇÜK EŞİT

Diktatörler kendilerini büyük -güçlü-, halkı küçük -güçsüz-; demokrasiler  kendilerine eşit nitelik ve nicelikte görürler. Anadiller milliyetleri, milliyetler milletleri, milletler insanlık kitlesini oluşturur. Beş kabadayı devlet -ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Rusya-; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi sıfatını birbirlerine vermişler; değişmez, değiştirilemez olarak nesilden nesile insanlığın başına diktatör kesilmişlerdir.

İnsanlık için önemli olsada bu beş kabadayıdan biri VETO diyorsa, akan sular duruyor o konu gündemden düşüyor. Demokrat olduklarını iddia eden beş kabadayı, antidemokratlık mızrağını çuvala sığdıramıyorlar. Almanya ve Japonya gibi güçlü ülkeleri aralarına almıyorlar. Niçin? İkinci Dünya savaşında onları yendikleri için, kıyamete kadar cezalandırıyorlar.

Bu çağda bu çağdışı uygulama, beş kabadayının işine geldiği için sürüyor ve sürmeye devam edecek görünüyor. zamanın akışı içinde bir evrim, niteliksel ve niceliksel hakka hakkaniyete demokrasiye yönelik bir gelişim gözlemlenmiyor. Evrimsizlik, devrimi tetikler.

DEVLETLERE ÖZGÜRLÜK EŞİTLİK KARDEŞLİK DEVRİMİ

1789 Fransız devrimi "Özgürlük eşitlik kardeşlik" söylemiyle yapıldı. Aslında söylem üç değil tek kelime idi: ÖZgürlük... Özgürlük eşitliği ve kardeşliği içerir. Özgür kişiler, eşittirler ve eşitlikleri nedeniyle kardeştirler. Fransız devrimi milletlerin özgürleşmesi -demokratlaşması- amacına örnek olmuş epeyce ilerleme sağlanmıştır.  Devletler Demokrasisini devletler evrimle, evrimle olmuyorsa devrimle gerçekleştirmelidir.

Mevcut Güvenlik Konseyi lağvedilmeli ve yetkileri; üyelerinin eşit devletler olarak temsil edildiği BM GENEL KURULU'na devredilmelidir.