Devrim Kırmızı ışıkta beklemez

Henüz özel TV ler olmadığı tek kanallı TRT yıllarında yayın zırt pırt bozulur ve ekrana hemen Bodrum Kalesi gelirdi. Toprağı   bol olsun  Rodos Şövalyelerinin kalesini az görmemiştik.

Yıllar yılları kovaladı ve zamanla bir iki derken sayamayacağımız kadar çok özel TV miz oldu. Bu gelişme karşısında önce şaşkınlığa uğramış, sonrasında ise sıradan bir olay gibi alışmıştık. Çok şükür şimdi TRT yıllarındaki gibi yayın bozulmuyor. Ama insanın canına yeten buzlama denilen bir olay var. Özel TV lerimizde seyir zevkini işkence haline getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar doğrusu. Bant reklamlar, yayını her on beş dakikada bir bölen reklam araları falan derken şimdide buzlama denilen mucidinin kim olduğunu bilmediğimiz bir olayla karşı karşıyayız.

Yakında özel TV lerimiz şöyle bir uygulama yaparlarsa sizi bilmem ama ben  şaşırmayacağım. Sayın seyircilerimiz şimdi buzlamanın yoğun olduğu dizilerle ilgili açıklamalarımızı sunuyoruz. A dizisinin takriben 10. dakikasında buzlama mevcuttur. Aynı dizinin 12. dakikasında bant reklam geçecektir. Ayrıca 15. dakikasından 21. dakikasına kadar kısa bir reklam arası vardır. 21. dakikadan sonra muhtemelen sıcak bir gelişme olacağını Ümit ediyoruz. Eğer bu gerçekleşmezse tek reklam koymayı düşünüyoruz. Hemen ardından yarınki yayınlanacak dizilerin fragmanlarını izleyebilirsiniz. V.s v.s v.s.

Bu arada televizyon dünyasında iyi şeyler de olmuyor değil. Geçen gün özel kanalların birinde bir film izledim. Film Portekiz’de geçiyor. Caddelerde tanklar yürüyor. Askerler darbe yapmaya gidiyorlar. Derken tanklar birdenbire duruyor. Askerlerden biri yine mi bozuldu diyor. Bu sırada rütbeli bir asker tanktan atlıyor. Niye durduklarını soruyor ve cevap geliyor ardından Kırmızı ışıkta bekliyoruz. Rütbeli asker burada devrim yapıyoruz diyor. Devrim kırmızı ışıkta beklemez.

Televizyonda ne izlemek istersiniz sorusuna verilen cevap. Aman efendim eğitici programlar olsun belgeseller falan filandır. Eğitici programlar belgeseller olunca da kimse seyretmez seyretmeye tenezzül etmez. İşe bu açıdan bakıldığında televizyoncuların işi de zor doğrusu. Ama onlar işin kolayını bulmuşlar nasıl olsa.  Senaryoları bir rüzgârın yaprağı salladığı gibi sallanan mantık hatalarıyla süslü dizilerle gönlümüzü fethediyorlar.

Bu güzelim dizilere inat geçenlerde izlediğim bir filmde Şöyle ilginç bir sahne vardı. Baba işten atılmış evde piyano çalıyor, derken birdenbire sinirleniyor, baltayla piyanoyu parçalamaya başlıyor, işini bitirdikten  sonra, oğlu eve geliyor, O da okuldan atılmış. Tam bir aile trajedisi yani. Baba oğul yüz yüze geliyor. Baba oğluna sen benim durumuma düşme diyor. Ve şok. Oğlu o anda okuldan atıldığını söylüyor. Baba bunun bir şaka olup olmadığını soruyor. Oğlan gerçek olduğunu söylüyor. Baba oğluna bakıyor hadi dışarı çıkalım yemek yiyelim diyor. Eeeeee. Eeeeee si Trajediler karşısında gülüp geçerseniz. Trajediler sizin için anlamını yitirir.