Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '11

 
Kategori
Deneme
 

Diğer seçenek

Diğer seçenek
 

Hayatta tercih ettiğimiz yollar, onlar uğruna diğerlerini terk ettiğimiz için olsa gerek, lanetlenmiş gibilerdir. İrademizin işaret ettiği yolda yürürken bile (ki çoğunu kendi özgür irademizle seçmişizdir ama) daima diğerini hayal ederek ilerleriz. Görmediğimiz tüm sokaklar daha çekici, tadını bilmediğimiz her içki daha alkollüdür sanki…

Yolun sonuna geldiğimizde ise yaşadıklarımızı ölçer, yaşamadıklarımızı biçeriz kendimize… Hayatın bizden sakladığı bir “sır” vardır ve biz onu “hiçbir zaman”a kilitlemişizdir. Seçimlerimizden pişman olduğumuzu zannettiğimiz o anlarda aslında seçmediklerimiz için efkârlandığımızı kendimize yüksek sesle söyleyemesek de, hep, seçmediklerimizi merak ederek yaşarız bu hayatı. Ve işte bu yüzden bir insan en çok kendisini suçlar, kendisini cezalandırır; diğer seçeneği işaretlemediğinden ötürü…

Yaşanmayanlara olan ilgi, sadece gizemli olduğundan değildir; bunun bir de “kaybedilmeyen” boyutu var. Kendi istediğimiz yolda ilerlerken yaşadığımız kayıpları, öbür şıkkı seçseydik yaşamayacakmışız gibi gelir çoğu zaman…

Hayatım boyunca seçimlerimden pişman olmadığımla ilgili bakış açımı paylaşmıştım aslında. Ama bu konuyla alakalı size anlatmadığın bir aralık kaldı gibi hissettim. Evet, pişman olmadım; hele seçmediklerimden hiç… Çünkü öyle bir yolun olduğuna hiç inanmadım. Seçmediklerim, halüsinasyonumdu benim. Aslında hiç var olmamışlardı ve olmayacaklardı. Sadece beynimde yarattıklarımdı. “Öbür seçenek” diye bir hayat olmazdı. O anda önümde tek bir seçenek vardı, diğerleri ise benim yolumun gölgeleriydi sadece…

Vardığımız dönüm noktaları, seçimlerimizin nişaneleri gibidir. Kendimizi işaretleriz oraya; bizden sonrakilere kanıt oluştururuz. Sonra onları biriktirir “öğüt” diye anlatırız birbirimize. Bizim çıkarımlarımız, herkesin hatıralarında boy göstersin isteriz. Başımıza gelen kötü anıların sadece bizim tarihimizde önem arz etmesini istemek gibi, ama sanki karşı tarafın iyiliğini düşünüp hatadan uzaklaştırmaya çalışmak gibi… Eğer hep, kendisinden önce yaşamışların hikâyelerini dinleyerek ve onlara uyarak geçirdiğimiz bir gençliğimiz olsaydı, o zaman sınav kâğıdını onlar doldurmuş gibi hissetmeyecek miydik? Sınavda kopya çekmeye karşı gelen otorite, kendi deneyimlerini bir sonrakine enjekte ederek şikenin startını vermiş olmuyor mu yani?

Hayatınızda hep tek seçenek vardır, o da SİZİN seçtiğinizdir. Diğerleri sadece sizin hayal gücünüzün hediye ettikleridir… Yani seçmediklerinizi düşünerek, yaşadığınız hayatın yarısını boca etmeyin. Çünkü seçmediğiniz yollar, başkalarının seçimleri oldular…

 

 
Toplam blog
: 57
: 877
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

1985 doğumluyum ve geçmişte yaptığım işlerle ilgili her bilgiyi önceki adımlarda sizlerle paylaşt..