Dikkat ! Tehlikeli bölge..

Bir gün aracınıza atlayıp uzun, sıkıcı ve yalnız bir yolculuğa çıkarsınız, bu mecburi bir yolculuktur, emir iç sesimizden gelmiştir.

Kilometrelerce yolu katedersiniz, varmak istediğiniz yer, masallardaki cennet bahçeleri değildir zaten, aslında nereye varmak istediğinizide bilmeden yol alırsınız.

Hedefsiz, umarsız, öylesine bir yolculuk. Burdan -sonra dönerim- deyip, yollarla kendi kendinize bir oyun oynarsınız. Virajlar, yokuşlar aşılır, kilometrelece yol katedilir, çıkış noktanız çok uzaklarda kalmıştır artık.

Birden karşıda, biraz uzağınızda muhteşem bir manzara belirir, yemyeşil sonsuz bir orman, çağlayanların hışırtısını, içinizde hisedersiniz, ceylanlar sekerek koşuşur gözlerinizin önünden.

Yorgunsunuz, sıkılmış, bezmişsiniz bu yalnız yolculuktan ve bu Cennet Vadiye bir an önce varmak için gaza basarsınız sonuna kadar, daha fazla düşünmeden.

Son bir viraj kalmıştır dönülecek, aniden bir tabela belirir karşınızda. “Dikkat! Tehlikeli bölge” girmek yasakmış.

Tabi artık çok geç, siz o tehlikeli bölgeye girmişsinizdir zaten ve aslında bile bile tehlikeleri göze alarak hem de, çünkü geride bıraktığınız yolun bir kilometresine bile katlanamazsınız, düşüncesi dahi ürpertir sizi.

Bu vahşi orman kuytusunda kaybolsanız da, zincirlere vurulup soğuk zindanlara mahkum edilseniz de hiçbir tehlikeyi umursamaz dalarsınız ormanın derinliklerine çünkü siz, bu havayı içinize çekmek, sırtınızı bu ağaçlara dayayıp huzuru dinlemek istersiniz.

Derinlerden, çok uzaklardan kulaklarınıza belki de yırtıcı hayvanların sesi gelir ama yine umursamazsınız, çünkü o sesler size ninni gibi ulaşır.

Kendinizi o ağacın gövdesine bırakır derin bir uykuya dalarsınız, ne olacaksa olsun bu anı yaşamaya değer düşüncesi ile ama bütün bunları yanınıza hiç kimseyi almadan, kimseyi rahatsız etmeden yaparsınız.

Zaten hayat aslında yalnız başlayıp, yalnız bitirilen bir yolculuk değil midir?

Sen yalnızca bu yolda bana iyi yolculuklar dile, ben sana bana eşlik et demedim ki.

Güvercinlerin bana posta getirmesin, okunmuyor.

Durumum çevrim dışı, uykuda yani.

En son okuduğum posta-na inat, hiç uyanmayacağım bu uykudan, uyansam da sen görmeyeceksin, bu da benim sana uçurduğum son Posta Güvercinim bilesin...

Meral Adak (merdak)