Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Ekim '12

 
Kategori
Deneme
 

Dikkat ceset çıkabilir

Dikkat ceset çıkabilir
 

Aslında ölmek, tam olarak bu olsa gerek. Kendi bedenini, kendi ruhunu uzaktan, izlemek ve kendine yabancı düşmek. Öyle direkt toprağa girmemek, nefes aldığın, almaya çalıştığın sürece üst üste ölmek. Defalarca cezalandırılmak tanrı tarafından. Herşeyin senin üstüne abanması ve hepsinin can alıcı durumlar olması, hiç birinin mutluluk verici tek bir vaade sahip olmaması. bence ölmek bu ve ben defalarca öldüm, hiç gömülmedim ama öldüm. Biliyorum. biliyorum, çünkü çürüyorum. İçten içe çürüyorum. Kırklanmış bir ceset gibi çürüyorum. İç organlarım bana işkence ediyor, ruhumun çektikleri yetmezmiş gibi. Nefes alamıyorum, boğuluyorum, acı çekiyorum ve daha fazla direnemiyorum. Beynim beni delirtiyor, kulaklarım, gözlerim, dilim, bedenim. Hepsi. hepsi beni çıldırtıyor. Artık tahammül gücüm kalmadı. Tahrip gücü çok yüksek yediğim aşırı dozda tokatların. Bombalar patlıyor her an beynimde. Bu sesleri, bu çığlıkları duymak beni aklımdan firar etmem gerektiğini düşünmeye itiyor ve oldukça ikna edici. Ve ruhum direndikçe iç organlarım, var oluşuna aykırı isyan şarkıları söylüyor. Kalbim mahvolmuş durumda, iki adım atmaya göreyim hemen teklemeye başlıyor, atlılar koşuyor göğüs kafesimde. Midem, yıllardır defalarca denenmiş başarısız intihar girişimlerinin acısını çekiyor hala delik deşik bir ilistir gibi. Ciğerlerim gözyaşlarımı emen süngerlerden farksız, artık daha fazla su kabullenmiyor. Gırtlağım yanıyor kanserli bir hasta gibi. Bunlar sadece iç açılarımın acıları toplamıyla sınırlı kalmadı elbet, dışa da fazlaca yansıdı, aynadaki yüzüm bana yabancı. yüzüm artık bana ait değil, ben değilim aynadaki bu maf yüzün sahibi ve benim değil ışığını kaybetmiş bu soluk gözler. Kemoterapi gören hastalar gibi dökülmesi saçlarımın ve ellerimin istemsizce titremesi, bu yenmiş dudaklar, tırnaklar benim değil. Ruhum beni gözden çıkardı. Bir ağaç gibi çürümek köklerinden, erimek günden güne, ne acı mevzuymuş anne. Ne zormuş defalarca ölmek, yaşarken hem de. Gücüm yok artık böyle ilistir gibi delik deşik yaşamaya. Sanki bir savaşın ortasındayım ve tüm silahlar beni nişan almış, tüm kurşunlar hep tam isabet. istikametimi kaybettim, yolum-yönüm hep belirsiz,
- ulan kim bu aynadaki densiz. Lütfen efendim s....ir olup gidiniz, zaten karamboldeyim, şarampole yuvarlanmak üzereyim. lütfen, üzerime gelmeyiniz.
Direncim kalmadı, direnmeye çalışmaya çabalamıyorum artık.
- evet efendim, bu savaşlar çok yersiz.
beynimin tüm camları p...ç kuruları tarafından taşlanıyor sürekli ve çerçevelerini tahta kuruları çoktan delik deşik etti.

- rüzgar bu defa bayağı sert esti.
bilincim açık ama tüm bu hareketler, bütün bu yaptıklarım, bilincim dışında gelişiyor. Beynim artık isteklerim dışında komutlar veriyor, direksiyonu korsanlar ele geçirdi.
- ama artık lütfen yoldan çekiliniz. Ölü gibiyim. tarihe kazınmış küflü bir ceset gibi ve tüm yaşamsal fonksiyonlarım artık devre dışı kalmış, beni de bu devrenin dışına atmış gibi.
-Deklanşöre basıyorum, gülümseyin.
Bu nefret bana ait değil, bu yaralı ruh, bu yırtık yürek, bu yamalı düşünceler, bu dikiş tutmayan yaralar benim, kendimin değil.
- Kaptan dümeni magmaya çevir, daha yerin dibine gireceğim. 

 

 
Toplam blog
: 6
: 486
Kayıt tarihi
: 18.06.10
 
 

Şiir yazmayı seven biriyim. Hayvanları ve doğayı seviyorum. Müzik dinlemekten hoşlanırm... ..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara