Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '18

 
Kategori
Deneme
 

Dikkat Dalkavuk Çıkabilir /2

Dikkat Dalkavuk Çıkabilir /2
 

Ünlü karikatürist Cemal Nadir Güler’in “Dalkavuk” tiplemesi.


Eskiden meslek olarak var olan dalkavukluk birçok meslek gibi  belli bir değişim  geçirmiş, günümüzde artık meslek olmaktan çıkmış, hatta işe iki yüzlülüğün de dahil olmasıyla daha tehlikeli bir hal almıştır.

Dalkavuk, yalaka, yağcı, evet efendimci...

Adına her ne denirse densin, gerek büyük gerekse  küçük kamu veya özel kurum ve kuruluşlarda mutlaka yöneticilerin önünde hazır olda el pençe divan duran; her isteğini koşulsuz, ikiletmeden yerine getiren; ona şirin görünmek adına her türlü sözü edebilen; her türlü angaryayı büyük bir görevmiş gibi yerine getiren birileri bulunmaktadır. 

Her yalakalık, davranışçısını amacına ulaştırır mı bilinmez ama yalakalığın ülkemizde işe yaradığını ikilemsiz söyleyebiliriz. Yöneticilerin çoğu karşısındakinin kendine yalakalık yaptığını bilse de bu durumdan rahatsızlık duyumsamaz, hatta mutlu olur. Bunun en önemli nedeni narsist kişilik özellikleridir. Narsist kişilik özelliği taşıyan yöneticilerin  kendilerini sürekli pohpohlayan bu kişilere itibar edip onları sürekli yanlarında  tutmak istemeleri  yalakaların ekmeğine yağ sürmekte varlıklarını sürdürmelerine olanak tanımaktadır. Bir başka deyişle, yalakalar yöneticilerin narsistik gereksinimlerini doyurmakta bu da yöneticilerin onlara itibar etme olasılığını yükseltmektedir; bu durum da yalakaya yetip de artmakta...  

Psikolog Yvonne Poncet-Bonissol  ise ‘İşinde Kendini İyi Hissetmek, Niye Olmasın?’ adlı kitabında  “Kimi yöneticiler yalakalığa çanak tutarlar. Bunlar iktidarı severler, epey özseverdirler. Psikolojik olarak kaygılı insanlardır. Ve maiyetlerinden bu kaygılarını azaltmasını beklerler. Bu yüzden etraflarında dalkavukları toplarlar.” diyerek aynı duruma dikkat çekmektedir.

Dalkavukluk Mesleği ve Tarifesi/Narhı

Osmanlıda Tanzimat’tan önce, bugünkü anlamıyla dalkavuklar olmakla beraber, onlardan ayrı,  işleri kibarları ve zenginleri ve onların konaklarındaki, meclislerindeki insanları eğlendirmek olan bir ‘dalkavuk esnafı’ vardı. Bugün yöneticilerin çevrelerinde dolanan, odalarına girip çıkan yalakaların yanında Osmanlı saraylarında meslek icra eden bu dalkavukların, yedi zemzemle yıkanmışçasına, temiz ve dürüst kaldıklarını  belirtmek geçmemeli.

Daha önceleri hiçbir güvenceleri olmayan dalkavuklar   “ne verirsen”   hesabıyla görev icra ederlerken  I. Mahmut’un fermanıyla durumları düzelmiş, çalışma koşulları, mesaileri, kuralları tespit edilmiş ve bir usul dairesinde, bildiğiniz nalbur, nalbant, mestçi, sayacı, sepetçi, urgancı, kalaycı ve benzerleri gibi esnaf odalarına dahil edilmişlerdir.

Bu dalkavuk esnafının bir de dalkavukluk tarifesi vardır ki durum gülünç, bir o kadar da hazindir.

Buna göre dalkavuklar:
    Dalkavuğun burnuna fiske vurma (fiske başına): 20 para
    Başına kabak vurma, bir seferine: 20 para
    Yüzüne tokat atma, tokat başına: 30 para
    Merdivenlerden  aşağı yuvarlama: 180 para
    Yüzüne mürekkep veya kömür sürme: 37 para
    Ellerini ve ayaklarını domuztopu bağlama: 40 para
    Kafasına yumruk indirme, yumruk başına: 40 para
    Çıplak başını tokatlama, tokat başına: 45 para
…  gibi yapılan eğlencenin ve aşağılamanın çeşidine, derecesine göre paralarla tarifelendirilmiş/mükafatlandırılmışlardır.

Bence günümüzde dalkavukluğu yeniden bir meslek dalına dönüştürmeyi düşünmekle birlikte bu fiyatlandırmayı da güncellemeli.

Böyle bir düzenleme yapılırsa şayet öncelikle ben en yüksek tarifeyi peşinen verip dalkavuk hazretlerini merdivenlerden yuvarlamaya hazırım.

 Gereğinin yapılmasını arz ederim efendim.

 
Toplam blog
: 24
: 255
Kayıt tarihi
: 25.01.17
 
 

Türkçe Öğretmeni, Okul yöneticisi, Sosyolog, Blogger. Eğitim, siyaset, sosyoloji ve güncele ilişk..