Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Din üzerine düşünceler..

Milliyet Blog'da yazan bazı blogcular dinsel görüşlerini ortaya koyarken, kendilerine göre 'inançsız' diye tanımladıkları insanları 'sapık' olmakla ve 'azgın inkarcı' olmakla niteliyorlar.

Dine inanan bu tarzda konuşan insanların ekabirliği nerden geliyor acaba? Nasıl bu dille konuşabiliyorlar? Oysa ki, bu tür yobazlar, yani dinsel inançlarını başkalarını rahatsız edecek derecede ileri götürenler, gerçek sapıklığı onlar yapmıyorlar mı?

İnsanlık tarihinin ortaçağı, dinsel dogmalarla ve kandırmalarla geçmiş bir dönemdir. İnsanoğlu, evrensel bir şekilde bu dönemi karanlık çağ olarak niteler. Bu dönemin özelliği dinsel anlayışın iktidarda bulunmuş olmasıdır. Ahmakça, din gibi temelsiz argümanlara dayalı, kendisini peygamber, aziz vs. ilan etmiş kişilerini eteğinde yaşanmış din için öldürülmüş savaşılmış insanlar yakılmış ve katledilmiştir.

Hala günümüzde, insan aklının reddetiği din gibi bilimden nasibini almamış hurafe ve anlamsız yapıların peşinden insanlar sürükleniyorlar ve bir dine inanmayı bir marifet sayıyorlar. Aslında yaptıkları, bir kimlik duygusu içine girmek, toplumda kabul görmek, anlaşılmak, ilgi görmek sevilmek gibi sosyal ihtiyaçlardan kaynaklanan bir şeydir. Kuşakları birbirine bağlayan gelenekselin dayatmasıdır.

Din sadece bu işe yarar, asla bilgisel değildir. Bilgisel olmaması bir kenara, insanı yanıltır, yanlış bilgi verir, ahmaklaştırır, çünkü sorgulamasını istemez, sanal bir anlam dünyası yaratır, insanı onun etrafında döndürür, insanoğlunun olanaklarını kullanmasını engeller ya da yoz ve dar bir şekilde kullanmasını sağlar.

Durum böyleyken, bir dine inanmamayı seçen özgür insanlara, beyinleri putlarla dolu insanların sapık demesi gayet normal oluyor. Çünkü içi boşaltılmış oluyorlar.

Peki aydın dine inanan insanlar yok mudur? Aydın olmak ile dine inanmak bence uzlaşmaz, ama insanların nitelikleri derecelendirilebilir. Bir yandan, geleneksel olarak taşınan 'değerlere' bağlanır. Ama bir yandan, çağdaş ve modern aklın gereklerini de yerine getirerek, başkalarını kendine göre değil de, kendini başkalarına göre tanımlayan ve inancını salt kendi özeliyle sınırlayan bir insan olabilir. Bu kişi, bir dine inanan aydın kişidir.


 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..