Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Direnen Gezi değil, Başbakan oldu!

Direnen Gezi değil, Başbakan oldu!
 

4 köşeli kışlanız hayırlı olsun..


Gezi parkı olaylarının nasıl başladığını ve gelişimini anlatmaya gerek yok, medyanın çabalarına rağmen günlerdir herkes takip etti, biliyor..

Ben olaya farklı bir pencereden bakıyorum.

Bence 31 Mayıs’tan beri direnen gezi parkı değil, başbakandı.

Uzun süredir icraatlarıyla kendisi gibi düşünmeyen halka ve gençlere nefes alacak fırsat tanımayan başbakan, kendisine karşı ilk kez böylesine etkili bir ses yükselince, -önce “Çapulcu” olarak nitelediği- gençlerin başlattığı ve tüm ülkede dalga dalga yayılan bu eylemler karşısında ne yapacağını şaşırdı.

Aşağıladı, olmadı..

Fırça attı, olmadı..

Ortamı gerdi, olmadı..

Demagoji yaptı, olmadı..

Tehdit etti, olmadı..

Taraftarlarını harekete geçirmek istedi, olmadı..

24 saat süre verdi, olmadı..

En sonunda kendi belirlediği bir heyetle görüşmek zorunda kaldı, olmadı..

Sanatçılarla görüştü, olmadı..

Hiç yapmak istemediği seçeneği en sona bıraktı, çapulcuları temsil eden bir heyetle görüştü, başardı!

Bence direnen ve kazanan başbakandır.

Neden mi?

Hemen hemen tüm isteklerini karşılamak zorunda kalacağı bu direniş karşısında adım adım geriledi, asla büyük bir geri çekilme yapmadı.

Önce AVM’den vazgeçti. (Ki bence zaten bir pazarlık unsuruydu)

Sonra referanduma gitmeyi önerdi.

İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler, yaşam tarzlarına saygı, Topçu kışlasının yapımı, meydanların 1 Mayıs gibi mitinglere açılması, olaylara karışanların (tweet atanların gözaltına alınması dahil) zarar görmemesi gibi hiçbir geri adım atmak zorunda kalmadı.

Oysa bütün bu adımları atabileceğini öngörüyordu. Ne kadar az geri adım atarsa karizma o kadar az çizilecekti ki, bu siyaseten çok önemliydi.

Olayı uzun vadeye yaydı, zaman kazandı ve mücadeleyi yeterince zaman bulacağı yeni bir platforma taşıdı. 

Dünyanın desteğini ardına almış "geziciler"le uğraşmaktansa, çoğunluğun kendinde olduğu halkla ve yargıyla uğraşmak onun için daha kolay.

Şimdi ne oldu?

1-Hükümet yargı kararına saygılı olacak ve sonuçlanana kadar parka dokunmayacakmış! (Bütün bu eylemler olmasaydı, yargı kararlarına saygılı olunmayacak mıydı?)

2-Karar Topçu Kışlası lehine çıksa bile, halk oylamasına başvuracaklarmış!

Kim kazandı?

Yargı hükümetin elinde, bunu neredeyse bilmeyen yok. Yerel mahkemelerde (kurullarda) kaybettikleri hemen her davayı üst mahkemelerde (ve kurullarda) tersine çevirecekleri (ve çevirdikleri) son derece açık. “Yetmez ama evet” diyenlerin katkısıyla referandum sonrası özellikle yüksek yargıdaki değişiklikler herkesin malumu.

Halk oylamasına sıra geldiğinde ne olacak dersiniz? Melih Gökçek’in Ankara’da alt geçitler için yaptırdığı halk oylamasında olanları öğrenmenizi tavsiye ederim.

Zaten halihazırda İstanbul ve Beyoğlu’nda seçmen çoğunluğu da bunlarda.. Sonuç şimdiden belli değil mi?

Eee??? Bunca zamandır canını dişine katarak sesini duyurmak isteyenlerin kazancı ne?? (Seslerini duyurmaktan başka) Bu hükümet geçen 10 yıl içinde birçok “ses”in nasıl hakkından geldiyse, zamanla bu seslerin de hakkından gelecektir. (Sağlık Bakanlığı başladı bile) Gün gelecek, sesini çıkaracak kimse bulamayacaksınız.

Bunca mücadele ne içindi peki?! Başbakan’a zaten yapacağı şeriat yuvasını bu kez "hem de demokratik (!) yolla yapma fırsatı verdiler!

Oylama sonucunu kaybettiklerinde bugünden çok zayıf olacaklar! Çünkü sonucuna razı oldular. Peki o gün geldiğinde neyi savunacaklar? Yazık..

İlk heyet görüşmeye gittiğinde Başbakan onlara ne dedi? Referandum olabilir..

İkinci heyet görüşmeye gittiğinde Başbakan onlara ne dedi? Referandum olabilir..

Taksim Dayanışması bundan memnun olmadı, bizimle görüşülmeli dedi, parkın park olmasından başka seçeneği tanımıyoruz dedi. Ve dün onlar da Başbakan’la görüşmeye gittiler.

Dün gece bu heyet görüşmeye gittiğinde Başbakan onlara ne dedi? Referandum..

Görüşmeden çıktılar ve çok mutluydular!

Hani Bülent Arınç'a verilen talepler listesine ne oldu?Sadece parkı bile kurtaramadılar! Yazıklar olsun!!

Daha önce gelen heyetlere de ayni şeyler söylendi bunlara da. Madem memnundular ne halt yemeye Ankara'ya kadar geldiler?

Çok bilinçli doğa hayranı yurdum insanının kararıyla kışla yapımı kararı çıktığında ne olacak?

Bu insanlar boşuna mı yoruldular, yaralandılar, öldüler? Ayıptır be!

Sunay Akın’ın ağzı kulaklarındaydı! Neden? Nedir kazanç?!

O son konuşan Taksim platformu üyesi daha bir gün önce demokrasi çığlıkları atıp "Taksim Platformuyla görüşmeleri gerekir" diyordu. Hangi talebi fazladan kabul ettirdi de simdi zil takip oynayacak hale geldi?

#direngezi miydi?

#direntayyip mi?

Bir daha düşünün ve kararı siz verin..

Peki neden Topçu Kışlasındaki bu ısrar?

Askeriyeye bu kadar düşman bir zihniyet, neden bir kışlanın yapılmasını (hem de şehrin ortasına) bu kadar ister? Hem askeri sevmez hem de Taksim'in göbeğinde bu kadar değerli bir meydana kışla yapmak ister? Uğruna milyonları karşısına alır? İktidarını bile riske edecek hale gelir?

Hem de Osmanlı mimarisi bile olmayan, içinden dışı, dışından içi gözükmeyen 4 köşe bir kışla için? İç bahçesi yemyeşil yapılsa ne olur? Gökyüzünü 4 köşe gören bir insan ağacı ne yapsın?

CEVAP: Topçu kışlası bir simgedir, gericilerin 31 Mart ayaklanmasını başlattığı yerdir. Topçu kışlasını Taksim'e yapmak, tarihteki gericileri temize çıkarmanın ilk adımıdır, Taksim'i gericilerin merkezi haline getirme isteğidir! Çevre-mevre, tarih-marih masaldır.. Takiyyedir. (Almanlar bile bunun farkında, daha bugün Topçu Kışlasının Anıtkabir’e karşı dikildiğini yazıyorlar)

Başbakanın müsaadesiyle yazımı bitiriyorum..

 
Toplam blog
: 293
: 1063
Kayıt tarihi
: 07.11.08
 
 

Sporun bir kavgadan çok; ahlak, mücadele, eğitim, zeka ve dürüstlük olduğuna inanıyorum. Doğaya, ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara