Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

01 Temmuz '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Diş Hekimi korkusu

Diş Hekimi korkusu
 

KORKUNUN ECELE...(RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


Tatil öncesi koşturma. Telaş ve yorgunluk. Zaman yetmeyecek, yapılması gerekenler yetişmeyecek. Uykular kabusla karışık. 

Evin bakımı, çocukların eğitim programlarının ayarlanması ve hatta sağlıkla ilgili ötelenmiş nicelerinin aniden patlaması. 

Tam tatil öncesi, yıllardır çürüdüğünden haberdar olduğum dişim. Korkudan gidemediğim diş hekimim. Ağızım koku yapmaya başladı. Mecbur gidilecek. Tatilde ağrıması ve apse yapma riski var. Apse yapmış bir dişle, sabahın dördünde ve dayanılmaz ağrılarla dayanmıştım diş hekiminin kapısına. 

Kafamın bir tarafı diğerinden büyük hatta korkunçtum korkunç. Ölüyorum sandım. Bir gecede geldiğim durumu düşününce. Tabi ki bana göre bir gece. Zamanında gitmesen diş hekimine, katlanırsın apseli dişe. 

Akşam iş çıkışı randevumuz var. Ben ve küçük oğlum diş hekimine gideceğiz. Biraz korkar gibi oluyor ufaklık. “Hadi canım, Kadir amcan hiç acıttı mı dişini?” diyorum. Çaresiz kafasını iki tarafa sallıyor. Belli o da korkuyor. Korkumu belli etmemek için büyük gayret sarf ediyorum. 

Buluşuyoruz Haydarpaşa’da, arka koltukta uyuya kalmış. Fazla soru sormaya zamanı olmuyor. Yoksa yerdi beni. Acır mı? Ne kadar acır? Kolumu sıkıp göster… Tam diş hekiminin binasının önünde uyandı. Gözleri fal taşı gibi açık “Geldik mi?” dedi. 

Arabadan ikimiz indik. Hanın kapısını itiyoruz, açılmıyor. Aslında Ali mutlu durumdan. “Gitmişler” diyor. Telefon edip durumu anlatıyorum. Diş hekimimizin yardımcısı inip açıyor kapıyı. 

Muayenehane kapısından girdiğim anda vücudum geriliyor. Hoş, beş. Önce Ali’nin dişlerine bakıyor Kadir ağabey. “Sen bekle. Bir anneye bakalım” diyince, “Hayıııır” diye bağırasım var ama nafile. Yanımda Ali var. Çocuklarımın benim korkularım ve yargılarımla büyümemeleri için dikkatli davranmaya çalışırım. Kadir ağabey bunun bilincinde, oydukça oyuyor dişi. Rahat, bir rahat çalışıyor. Ben eciş, bücüş oluyorum koltukta. O keyifli. 

Yıllardır korkudan bağırdığım için beni en son randevu kabul eder. Hastaları korkup kaçıyormuş. 

Ali’ye bir dolgu, bana bir doldu yaptı. Ali’nin gıkı çıkmadı. Ben cambaz gibi raks ettim koltukta korkudan. İki çürük dişim olduğunu sanıyordum. Şükür bir tane varmış yırttım. 

Ali, beni anlatıp durdu. “Annem ayaklarını durmadan salladı. Annem, durmadan tükürdü.” 

Dolgu yapılan yerde hala ağrı var. Sanırım morfin yapılan yerlerin ağrısı. Zira kesmedi geri geri morfin yapmak zorunda kaklı diş hekimimiz. 

Her şeye rağmen, tatil önce listeden bir görevin silinmesi yükü hafifletti. 

Neler vaaaar, neleeeer. 

Sağlık olsun. Diş hekimiyle işim kalmadı ya. Gerisi nasılsa biter. 

Şaka bir yana iyi ki varlar. Yoksa nasıl dayanılır o ağrılara... 

 

 

Sağlıkla ve mutlu kalın. 01/07/2011 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara