- Kategori
- Futbol
Dış kapının mandalı şampiyonluğu anlatıyor

Futboldan anlamazdım. Takım tutmazdım. Ve bununla övünürdüm. Derdim ki; "Bir takımın benim taraftar olmamdan kazanacağı ne olabilir ki.. Hatta taraftarı olmadığıma seviniyorlardır. Ne skor bilirim, ne oyuncularını tanırım.." 2003 yılında gerçekleşen büyüük maçların, ne sebeple olduğunu hala bilmemem ise bilinçli cahilliğimdendir..
Futbola kayıtsız kalamayacağım gün bugünmüş, o gün geldi.. Taraftar bir erkeği sevmekle değişti hayatımdaki herşey.. Bünyem futbolu, kazananlı kaybedenli oyunları reddetse de, kalbim o erkeği kabul ettiği için adım atmaya başladım onun sevdasına doğru.. İlk başta adımlarımı hesaplı attım, şimdilerde ise saymayı bıraktığımı farkettim.
Sevgilimin takımı kazansın diye defalarca kez dua ettim. Her atılan golde sevgilimin yüzüne baktım sevindim. Baktım gözlerinden yaşlar geliyor, ben de ağladım..
Bugün Beşiktaş'ın şampiyonluğu için konvoya dahildim. Arabamıza özel olarak hazırladığımız 5 metre boyundaki bayrağı diktirmeyi ben akıl ettim. Sevgilim arabayı kullandı, kornasını notalı notalı çaldı, ben de müzikleri seçtim.. Eve geldik, bir gözüm sevgilimde, bir gözümle yorumları izledim..
Anlamaya gönlüm yokmuş, anlamamışım futboldan. Öyle güzel bir yıla geldi ki ilgim, şampiyonluğu da tattım. Taş taş üstüne geldi, beşiktaş şampiyon oldu.. Hayatıma renk geldi.. Gittiği yere kadar sürer bu aşk..