Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '14

 
Kategori
Güncel
 

Dışişleri Bakanlığındaki "Gizli" toplantı nasıl ortaya saçıldı?

Dışişleri Bakanlığındaki "Gizli" toplantı nasıl ortaya saçıldı?
 

Balyoz Davasını düşünüyorum gözlerim kapalı…

Mehmet Baransu, eline teslim edilen bavul dolusu evrakla savcılığın yolunu tuttuğunda, bavulun içinde ne olduğunu görmeden, bilmeden, değişik medya kurumlarında, bavulun içindeki evrakların içeriği yayınlanmaya başlandı…

Bavulda neler yoktu ki; “Cami bombalamadan, stadyumda halkı toplamaya, kimlerin tutuklanacağına, kimlerin hükümette görev alacağına” kadar her türlü evrak ve gizli(!) konuşmalar ortalığa saçılmıştı.

Kimse çıkıp, “bu casusluktur, bu hainliktir, bu ahlaksızlıktır, bu haşhaşiliktir, bu bir savaş ilanıdır” demedi…

Olaya konu edilen askeri toplantıya katılanlar, katılmayanlar, yurt içinde, yurt dışında bulunanlar toplanıp, Silivri Toplama Kampında yargılanmaya başladılar ve 365 subay, astsubay ve sivil memur, bir savcının talebi, iki hakimin kararı ile tutuklanıp, mahkeme salonunda 5 saat rehin tutulduktan sonra, cezaevindeki hücrelerine götürüldüler.

Balyoz’da adları geçenlere, mahkeme tarafından cezalar yağdırıldı. Mahkemenin gerekçeli kararı açıklandığında, verilen cezaların ne kadar mantıksız olduğunu herkes gördü. Kararın bir kısmı Yargıtay tarafından onandı ve ülkenin değerli subaylarının önü kesilip, hala zindanlarda tutuluyorlar.

Bu hikâyeyi niye anlattık?

Biliyorsunuz toplum olarak biraz “Balık” hafızalı olduğumuz için, bu hukuksuzluğu çoktan unutup, yeni tapelere yöneldiğimiz için!

Balyoz Davasına konu olan bir toplantı gibi, Dışişleri Bakanlığında yapılan 13 Mart 2014 tarihli bir toplantı yapılıyor. Bu toplantı; ortam dinlemesi ile dinlenip, internete sızdırılıyor. Bunu gerekçe gösteren iktidar, hemen YouTube’ub kapatıyor.

Toplantının içeriğinin televizyonlarda yayınlanması derhal RTÜK tarafından engellendi. Gazetelerde çarşaf çarşaf yer aldı. İsteyenler gazetelerden okuyabilir.

Bu olayda önemli olan, devletin Dışişleri Bakanlığında yapılan “çok gizli” bir toplantının bile güvenliğinin sağlanamaması! Toplantıda kimler var? Dışişleri Bakanı, Bakanlık Müsteşarı,  MİT Müsteşarı, Genelkurmay İkinci Başkanı…

Konu Suriye… Suriye ile bir savaş çıkarabilmek için değişik senaryolar konuşuluyor. Tıpkı Balyoz davasına konu olan Askerlerin olası bir senaryo yazmaları gibi…

Bu toplantının ayrıntıları sesli olarak internete sızdırılınca, yetkililer; açtı ağızlarını, yumdu gözlerini, ağızlarına geleni söyleyip, inlerine gireceğiz diye, eski, demode bir söylemi tekrar gündeme getirdiler.

Ne inmiş ki, bu zamana kadar bir türlü bulum giremediler! Oysa geçen 100 günlük zaman zarfında,(17 Aralık Operasyonundan sonraki geçen süre) ülkenin tüm inlerine girilip, limanları temizlenebilirdi!

Paralel olarak yan yana 12 yıl yürürken, yağan yağmurda, esen tipide, koyun koyuna girip, birbirlerin isteklerini zevkle yerine getirenler, her nedense geldikleri yol ayrımında, birbirlerinin inlerini(!) bulamıyorlar.

Sözün özü: Böylesine önemli bir toplantıyı paralel yapı olarak adlandırılan bir kuruma yüklemek bir seçim söylemidir. Böylesi bir toplantı’da paralel yapının ne işi var? Bu olsa olsa içeriden birisi tarafından yapılmış veya yabancı ülke ajanlarının yapabileceği bir iş.

Bu işi kimin yaptığını bulup çıkarmak ve hesap sormak devletin görevi!

Bu olay nedeniyle devletin mi, iktidarın mı imajı sarsıldı önümüzdeki dönemde göreceğiz. Her kimin imajı sarsıldıysa, bundan zarar görecek olan Türkiye’dir.

Böyle bir olayı YouTube’bu yasaklamak için kullanmak, ülkenin imajına bir darbe daha vurmuştur. Ayrıca YouTube’un yasaklanması bir mahkeme kararına dayanmamaktadır. Yani idari bir tedbirdir.

Böylesi idare tedbirleri hızlı şekilde alırken, önemli toplantılar için tedbir almaya gerek bile duymuyoruz!

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..