Doğal alanlar neye teslim

Kuyucuk Gölü, o güzelim, ince boyunlu zarif Telli Turnaları bir daha konuk edemeyecek mi? dedim Kuzey Doğa'nın bültenini okurken.

Birleşmiş Milletler 2010 yılını yıl “2010 Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı” olarak ilan etti. Amaç dünyaki biyolojik kaynakların korunması ve tükenmeden gelecek nesillere aktarılması.

Bir edebiyat dergisi olmasına karşın NOTOS Dergisi, duyarlık göstererek Notos'un Nisan-Mayıs, 21. sayısında “Hayvan Hakları”nı derinliğine işledi.

2010 Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı kapsamında pek çok etkinliklerle doğa bilinci geliştirilmeye çalışılıyor. Her yıl Mayıs ayının ilk hafta sonunda kutlanan Dünya Göçmen Kuşlar Günü, bu yıl da 40 ülkede çeşitli ve yoğun etkinliklerle kutlandı.

www.worldmigratorybirdday.org/2010 sitesinde de duyuruldu.

Memleketimizde kuş gözlemcilerinin ve doğaseverlerin çeşitli etkinlikleri olsa da bu siteye kayıtlı yegane etkinlik Kuzey Doğa Derneğinin düzenlediği KUYUCUK GÖLÜ etkinlikleri. İki yıldan beri iki kez ziyaret ettiğim bu güzel bölgedeki, Kuyucuk'daki doğal yaşamın güzelliklerine tanık olmanın gururlu sevincini yaşıyorken, şimdi de Kuzey Doğa derneğinden Önder Cırık'ın sözlerine kulak verelim:

"Kuyucuk Gölü Ramsar alanı, göçmen kuşlar için çok önemli uğrak ve üreme noktalarından. Öyle ki sonbahar ve ilkbahar aylarında 20,000’i aşkın göçmen kuş Kuyucuk Gölü üzerinde bir yandan dinleniyor bir yandan da besleniyor. Bu kuşlar arasında, Sibirya kazı, sürmeli kızkuşu, küçük akbaba, küçük kerkenez, tepeli pelikan ve dikkuyruk ördeği gibi kuşlar, dünya çapında nesli tehlike altında olan göçmen kuş türleri. Ayrıca türkülere konu olan ve Türkiye’de nesli tükenmek üzere olan telli turnalar da (Grus virgo) 5 Mayıs’ta Kuyucuk Gölü’nün misafirleri oldu. Kuyucuk Gölü Afrika Avrasya kuş göç yolu üzerinde özellikle su kuşları ve ördekler için kritik bir alan. 216 hektarlık bu küçük göl üzerinde bu güne kadar 214 tür kuş türü gözlemlendi. Kuş bilimci ve KuzeyDoğa Derneği Başkanı Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, araştırmalar devam ettikçe bu sayının 250 türü geçeceğinden emin."

Doç Dr. Çağan Şekercioğlu, Önder Cırık ve adını anamadığım nice değerli çalışkan doğasever gencimiz yaşamlarını adamışlar buralara ve doğaya. Nasıl bir çabadır, görülmeye değer. Esas görmesi gerekenler görüyor ya da farkındalar mı?

Evet işte dün KUYUCUK GÖLÜ'nde KuzeyDoğa Derneği’nin koordinasyonuyla, Kars İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kafkas Üniversitesi, Arpaçay ve Akyaka Kaymakamlığı, Carcıoğlu, Duraklı ve Kuyucuk köyleri tarafından desteklenen etkinlik, saat 14.00’de başlamış. Yine söz Önder Cırık'ta:

"Bu yıl "nesli tehlike altında göç eden kuşlar" teması ile kutlanan günde göçmen kuşların göç yolunda karşılaştıkları zorluklardan dolayı nüfuslarının azalarak nesillerinin tehlike altına girmesi konu edildi ve bu yönde ilgili kamu kurum ve kuruluşların dikkati çekilmeye çalışıldı. Şimdiye kadar 214 kuş türünün tespit edildiği Kuyucuk Gölü’ndeki kuş türlerinden 32 türün soyu tehlike altında. Bunlardan, 18 türün soyu dünya çapında, 25 türün de soyu Türkiye çapında tehlike altında. Maalesef, su anda tartisilan Maden Kanununda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Tasarisi” gecerse, Kuyucuk Golu gibi 79 Yaban Hayati Gelistirme Sahasi maden şirketlerinin eline gececek, bircok tehlikedeki canli turunun son siginaklari da yok edilecek, Turkiye’nin yaban hayatina agir bir darbe daha yiyecek. "

Evet biz de üzülüyoruz da üzülmek neyi çözer? Göçmen kuşların yollarda karşılaştıkları tehlikelerin yanısıra , göç yolundaki en büyük sulak alanlardan biri olan KUYUCUK GÖLÜ ve çevresi de şimdi maden şirketleri uğruna gözden çıkarılmış olmayacacak mı yeni ve değiştirilmiş maden yasasıyla?

Madenlerimizin hepsini de kendi iktidarlarında tüketmeyip, birazını da gelecek nesillerin güvencesi olarak toprak altında uyumaya bıraksalar ne olacak? Millet vekillerimiz maden yasasında yapılacak değişikliklerin neleri alıp götüreceğini fark edemeyecek kadar meşgul iseler, seslenmek bizlere doğaseverlere düşmez mi?

Gelecek nesillere zaten bu HES'ler yani ortak zenginliğimiz doğamızın tüketilerek altının üstüne getirildiği projeler yüzünden, fauna ve floranın, endemik türlerin yok edilmekte olduğu , delik deşik bir ölü doğa bırakmaya doğru gidilen memlektimizde, şimdi de maden kanunlarıyla yapılmak istenenleri gördükçe üzüntümüz kat kat artıyor.

KUYUCUK Gölü Yaban Hayatı Geliştirme RAMSAR alanı şimdi tehlike altında.

Uydurma haberler peşinde koşan basın da, kuşkusuz günü gelince bu aymazlığının acı meyvelerinden payına düşeni alacaktır.

ezgiumut 2010 5 10

http://www.kuzeydoga.org/

www.kuyucuk.org