- Kategori
- Siyaset
Doğru, güçlünün işine gelendir...
Platon, ‘Devlet’ adlı ünlü eserinde Sokrates’i Thaimaklos adlı biriyle tartıştırmaktadır. “Sence doğru nedir?” diye sorar Sokrates. Thaimaklos biraz düşünür ve cevap verir; “Doğru güçlünün işine gelendir…”
Bu kitap günümüzden tam 2400 yıl önce yazıldı. Ve kitapta Sokrates Thaimaklos’un bu iddiasını kendince kırk türlü manevralar yaparak çürütmeye çalışır. Ancak günümüzde yaşananlara baktığımızda aradan gecen 2400 yıla rağmen haklı olan Sokrates değil thaimaklosdur. Bunu bugün Rusya’nın Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlıklarını tanıma kararı almasında görebiliyoruz. Rusya’nın bu tanıma kararı için öne sürdüğü gerekçelerin her biri aslında Kosova’nın bağımsızlığı için öne sürülenlerle birebir aynı. Oysa Rusya Kosova’nın bağımsızlığının uluslararası meşruiyeti olmadığını öne sürüyor. Ama Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını uluslararası hukuka uygun buluyor.
Aynı şeyi batılı ülkeler için söyleyebiliriz. Onlar Kosova’nın bağımsızlığı için alkışlar tutarken Abhazya ve Osetya’nın bağımsızlık ilanlarını uluslararası hukuka aykırı girişimler olarak nitelendiriyor. Oysa Kosova’nın bağımsızlığına gerekçe olarak öne sürülen ve batılı ülkelerin şevkle desteklediği her gerekçe Osetya ve Abhazya için ayniyle vaki…
Peki, bütün bu hengâmede biz nerede duruyoruz? Aslında bizim bu olaylarla doğrudan bir bağımız var. KKTC kendi varoluşunu bu süreçte uluslararası hukuka göre meşrulaştırabilir. Evet, batılıların sırf kendi etki alanlarındaki çevre ülkelere yönelik savundukları tezleri aynen alıp onlara karşı kullanabiliriz. Kendi meclisi ve özgür seçimleri olması, bayrağı, ayrı para birimi, ordusu ve ayrılma iradesine sahip olmaları eğer bir bölgenin ayrılıp ayrı bir devlet olarak tanınmasına hukuki zemin sağlıyorsa otuz yılı aşkın süredir bundan çok daha fazlasına sahip olan KKTC neden tanınmıyor?
Sorunun cevabını aslında 2400 yıl önce Sokrates’in retorik sanatıyla susturduğu Thaimaklos vermiştir. Aradan bunca zaman geçse de Thaimaklos’un hak ettiği onuru kendisine verelim. Evet, maalesef gerçek şudur ki; doğru, ancak güçlünün işine gelendir...
Gerçek ve doğru ayrı şeyler olsa da gerçekten bağımsız bir doğru ancak ideadır ve Platon’un idealar evrenini temellendirme amacı gütmektedir.
Günümüzde idealar ABD ve eski gücüne kavuştukça cüretkarlaşan Rusya tarafından belirlenmekte ve Thaimaklos tarihin derinliklerinden “ben haklıydım!” diye haykırmaktadır…