- Kategori
- Siyaset
Doğrusu bu.!..
Doğrusu bu !...
Alman Savcı
Bizim yıllardır çözemediğimiz “türban” meselesi, şimdi Avrupa’nın başını ağrıtıyormuş..
Türkiye’deki üniversitelerde uygulanan türban yasağını
“Özgürlükler kısıtlanıyor” diyerek rahatça eleştiren bazı ülkeler ve bizdeki yalakalar şimdi aynı sorun kendi başlarına geldiği için, ağız değiştirmeye başladılar. Okuyun…
Vereceğim örnek Belçika’dan: Bu ülkedeki bazı okullar baş örtüsünü yasaklayınca, konu “Ayrımcılık yapılıyor” gerekçesiyle Belçika Danıştay ‘ına götürülmüş.
Belçika‘da Mahkeme de dün kararını vermiş ve “Söz konusu okulların ayrımcılık yapmadığına, aksine ayrımcılığa karşı önlem aldığına” hükmetmiş...
Sayın okurlar ; Belçika Danıştayı diyor ki: “Okullarda türban takılması, siyasi ve dini aidiyet gösteren sembollerin görünür şekilde taşınması; insanlar arasında dostluğu, eşitliği, kardeşliği bozar!”
Öbür taraftan Barack Obama diyor ki;
“Laiklikten, Avrupa Birliği hedefinden sapmayın; kendiniz için istediğiniz dini özgürlükleri diğer dinlerin mensuplarından esirgemeyin. Geçmişle hesaplaşmaktan korkmayın.”
Peki; bu mesaj, Obama’yı büyük bir misafirperverlikle ağırlayan AKP iktidarının hoşuna gider mi?
Düne kadar “Ilımlı İslam”ı öne çıkaran ABD’nin, bundan sonra, başka sularda yelken açması; “laik bir demokrasi”ye önem vereceğini açıklaması...
Düşünce, ifade ve basın özgürlükleri başta olmak üzere Avrupa Birliği’ndeki özgürlüklerin Türkiye’de de yaygınlaşmasını istemesi...
Başbakan’ın çevresindeki kadınların tamamı türbanlıyken, ABD Başkanı’nın konuşmak için seçtiği gençler arasında bir tek bile türbanlı bulunmaması dikkat çekici.
Bu durum AKP’nin hoşuna gitti mi?
Bu durumda, ABD’nin yeni Başkanı’nın ilk ülke dışı ziyaretinde Türkiye’yi tercih etmesi, bu iki ülke arasındaki ilişkileri düzeltmeye...
Ya da var olan ilişkileri korumaya yeter mi?
Bence hayır!
Çünkü; Obama ile Erdoğan çok samimi pozlar verdiler, el ele dolaştılar, yanak yanağa öpüştüler, (bizimkiler büyüklerle resim çektirmeyi büyüklük sayarlar), birbirlerini övdüler ama...
Dünyaya aynı pencereden bakmadıklarını, hedeflerinin farklı olduğunu da saklayamadılar.
İşte; böylesine farklı iki yönetimin “sağlıklı ve kalıcı” bir ilişki kurması bana pek de mümkünmüş gibi gelmiyor!
Kısacası, bu görünüşe aldanmayın derim..