Doğu Akdeniz Üniversitesi ve yaşam koşulları..

Kıbrıs'ın Gazi Mağusa kentinde dev bir eğitim üssü. Daha önce "Eğitim" kategorisinde de yazdığım gibi, bir çok adı sanı belli milyarlık Vakıf Üniversitelerin'de olmayan akreditasyonlara ve üyeliklere sahip. Eğitim dili ingilizce ve uluslararası diploma veriyor..

22 Eylül'den 25 Eylül'e kadar kampüs'teydim. Tam bir kültür mozaiği. Her ülke'den öğrenci görebilmeniz mümkün. Öğrencilerin geresinim duyacağı herşey var. İnternet cafe, marketler , cafeler, kuru temizleme, pideci, kebapçı, lokanta, sağlık kabini, doktor, ambulans, ring seferi yapan servis otobüsü, telefoncu, bilgisayar tamircisi, kırtasiye , stadyum, spor kompleksi v.b bir çok olanağa sahip kampüs.

Yurtlar'da öğrenci için gerekli olan donanım mevcut. Elbette ki fiyatlarına göre farklılık gösteriyor. Yurtların bir çoğunda kafeterya hizmeti var. Çamaşırhane, rutin temizlik ve nevresim değişimi, ortak mutfaklar , ortak yaşam alanları ve sürekli güvenlik hizmeti yurtların belirgin özellikleri.

Türkiye'de görmeye alışık olduğumuz lüks arabalar, marka giysiler bu kampüse uğramamış. Varsa bile çok azınlıkta. Öğrenciler öğrenci gibi, devamsızlık yapıp , verilen ödevleri zamanında teslim etmediğinizde kanaat kullanılmadığı gibi, tam tersi tavrandığınızda da bonus'la ödüllendiriliyorsunuz.

Yeşil alanlar bol ve tertemiz bir kampüs.

Ancak, Kıbrıs'ın geneline hakim pahalılık kampüste'de mevcut. Üniversite yönetimi bu konuda yetersiz. Harçları arttırarak öğrencilere getirdikleri mali külfete bir de ekonomik koşulların ağırlığı eklendiğinde veliler ve öğrenciler için caydırıcı oluyor. Yönetimin bu konuya derhal el koyması gerekli.

DAÜ'nün tabldot yemek servislerinde öğlen 6.-ytl, akşam 6.-ytl. İTÜ kantinin'de bu ücret 2.-ytl..
Bir kaşarlı pide ve ayran 8.-ytl. Basket Market'te 2, 5 Kg'lık matik toz deterjan 16.-ytl. Salatalık 3.50,
domates 4.-ytl. Meyve sebze tavan fiyatlarda.

Kıbrıs'a gidenler iyi bilirler, toplu taşıma aracı yok ve taksilere mahkûmsunuz. Aynı şey öğrenciler içinde geçerli. Havaalanından kampüs'e 80.-ytl istiyorlar. Pazarlık etmek zorundasınız. 50.-ytl'ye kadar düşüyorlar. Özellikle Türkiye'den gidenler, kaldığımız dört gün içerisinde aynı güzergâha her seferinde farklı ücret istediler. Her an istismar edileceksiniz korkusu yaşıyorsunuz. Tek gelir kaynakları asker ve öğrenciler. İş yapmadıkları sürenin acısını öğrencilerden çıkartıyorlar. Ayda 500.-ytl aylıkla bir öğrenci'nin bu şartlarda beslenebilmesi, zaruri ihtiyaçlarını karşılaması çok zor.
Yurt dışında çocuk okutan her ailenin durumu "fevkalâde" değil. Amaç kendinizden fedakârlıkta bulunarak çocuklara iyi bir gelecek hazırlamak. Sütçü İmam'da okuyan çocukla İTÜ, Boğaziçi, ODTÜ mezunu aynı şartlarda iş bulabilse, mezun olduğunda aynı seviyede yabancı dil'e sahip olsa hiç kimse göz bebeği olan çocuklarını dışarıya göndermez. Bu da bizim ayıbımız.

Üniversite Rektörü Sayın Ufuk Taneri'yi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum. Kampüs içerisinde ki 10 binlerce öğrenci'nin geçim sıkıntısı çekmeden, modern olduğu kadar ekonomik bir ortamda eğitim görmelerini sağlaması gerekiyor. Üniversite ıslah kampı değil, bilim yuvası olmalı.

Henüz tam anlamıyla eğitim öğrenim başlamadığı için olsa gerek, açık alanlarda kara sinek çok fazla. Bir an önce ilâçlanması gerekiyor.

İlgilenildiği an düzelebilecek, basit çözümlü aksaklıkları dile getirdim. DAÜ, özel sektör yerine kendisi ilk elden alışveriş merkezi açabilir. Arsası çok müsait. Şehir merkezine de ring seferi tahsis etmesi, oryantasyon günlerinde olduğu gibi sömestr gidiş ve dönüşlerinde de hava alanından servis otobüsleriyle ulaşımı sağlaması öğrencilere ve velilere rahat bir nefes aldıracaktır.

Tüm öğrencilere başarılar diliyorum.