Doksanlar, büyük dönem nostaljisi

Doksanlardan kalan çocukluğumuz, sokaklarda korkusuzca oynamak, herkesin kapısının gece yarısına kadar açık olması, insanların birbirine yardım etmesi, destek olması, sokakta oynarken en yakın kimin evi ise orda karın doyurulur, yemek yenir ve oyuna devam edilir. Oyun aralarında evlere gidilir, hemen ekmeğin üstüne sana yağ sürülür, üzerine toz şeker serpiştirilip, tekrar sokaklara yiyerek dönülürdü. Yoktu o zaman öyle marketten, bakkaldan alacağımız hazır gıdalar. 90’ lı yılların kimsenin tekeline bırakılmayacak kadar güzel ve özel olduğunu düşünüyorum. Yani çok geniş bir yelpaze.

O zamanlar kalp kırıklığı yoktu hiç, hayalin bile kırılsa çok geçmeden unutuyordun, küçük bir şekerle. Komşunun çocuğuyla birbirinize girseniz ertesi gün aynı topun peşinden koşturup, beraber oynuyordunuz. O piti piti, karamela sepeti ile seçiyorsunuz kimin ebe olacağını, işte o an tek istediğiniz sona kalmamak oluyor. Çünkü en iyi saklanma yerlerini siz biliyorsunuz, çünkü en iyi grubu siz kuruyorsunuz, ip atlarken en iyi oyunları siz söylüyorsunuz. Yan evdeki komşunun yaşıt oğluna çocukça , masumca aşık oluyorsunuz. Yoktu öyle bir çok özel TV kanalları , birkaç tv kanalında dizi ile birlikte pembe hayallere dalardık.

Benim gibi nostalji sevenler için, seksenlerden sonra bıktırıcı olmasını beklerken büyük oyuncu kadrosuyla hiç öyle görünmüyor. Oyuncu kadrosunu gördüm bayağı zengin bir ekip. Ümit Erdim, büyük yetenek olarak değerlendiriyorum. Derya Şensoy, Deniz Oral, Esra Dermancıoğlu, Renan Bilek çok beğeniyorum, on parmağında on marifet. Sinem Yener Ekşioğlu, Arif Erkin Güzelbeyoğlu, severek izlerim. Erken Köse, güzel espirileride var, kötüleri de. Pelin Öztekin, büyük ustanın kızı. Zeynep Anıl Tatdıran, Açelya Akkoyun, Beste Bereken, Anıl Altınöz, Gamze Özlan, Hande Soral, Atılay Uluışık gibi bir çok oyuncu. Birol Güven’in daha önceki yapımlarından mizahını biliyorum, pek sevmiyorum fakat bu dizi kendini izletecek gibi. Keşke yazarlığı biraz daha genç nesillere mi bıraksak.

Bakalım bu nostaljiyi tüm güzellikleriyle ne kadar yaşayacağız.

İzleyip göreceğiz.