Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '07

 
Kategori
Güncel
 

Dolanmadan anlayın artık

Dolanmadan anlayın artık
 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT “Değerli Silah Arkadaşlarım” cümlesiyle başlayan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında yine “Önemli” vurgulara yer vermektedir.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT mesajına devamla: “Yokluğun ve teknik imkânsızlıkların kol gezdiği bir dönemde, düşman karşısında dimdik ayakta durma cesaret ve kararlılığı gösteren kahraman Türk ordusunun dokusuyla, bugün Bilgi Çağının gerekleri ile donanarak harp yeteneklerini üst düzeye ulaştırmış Türk Silahlı Kuvvetlerinin dokusu arasında en ufak bir fark yoktur. Bu doku, Türk ulusunun "doğuştan taşıdığı kabiliyet ve kudret" ile şekillenen ve Ulu Önder Atatürk'ün İlke ve Devrimleriyle kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatacak dinamik gücün temeli olmaya devam edecektir” diyerek, 30 Ağustos 1922 tarihinde kurtuluş savaşına noktanın konulduğuna ve Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkılmasının zorunluluğunu ortaya bir kez daha koymaktadır.

Mesajın devamında “Unutulmamalıdır ki, Atatürk Devrimi, demokratik bir niteliğe sahiptir. Padişahlığı ve halifeliği yıkarak yerine ulus egemenliğine dayanan Cumhuriyeti getirmiştir. Atatürk Devrimi, özünü Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan almıştır. Türk Milletinin bu büyük savaşı, hem Anadolu'yu ele geçirmek isteyen dış düşmanlara, hem de bu düşmanlarla iş birliği yapan Padişahlık ve Halifelik düzenine karşı verilmiştir. Bu mücadele dışarıya karşı bağımsızlığı, içeride de ulusal egemenliği amaçlamıştır.” Sözleriyle nereden ve hangi zorlukları başararak bu günlere geldiğimizi anlatmaktadır.

Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT, eğer anlıyorlarsa, önümüzdeki günler için de “Bilime ve akla dayanan Atatürkçü Düşünce Sisteminin esaslarını kavrayamamış birtakım kötü niyetliler tarafından; Türk ulusunun birlik ve beraberliğini, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve demokratik yapısını bozmak ve çağdaş kazanımlarını ortadan kaldırmak amacıyla yürütülen sinsi planlar ne yazık ki her geçen gün farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Üzülerek ifade ediyorum ki, yaşadığımız günlerde hem ülke içinden hem de ülke dışından Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapılan saldırılar artmış bulunmaktadır. Bu saldırıların amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları tarafından çok iyi bilinmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını içine sindiremeyen bölücüler ile laik yapısını sistematik bir yaklaşımla aşındırmaya çalışan şer odaklarının yaklaşımlarını, tüm ulusumuz çok açık olarak izlemektedir.” Sözleri ile dikkatleri yeni başlayan günlere çekmektedir.

Diğer taraftan, yapılması düşünülen yeni anayasanın içeriği ile ilgili “Vatandaşlık” konusuyla ilgili söylentilere de “Bu tehditler karşısında, hiçbir etnik temele dayanmayan ve Anayasamızda açıkça belirtilen, soydaşlık değil yurttaşlık esasına dayanan ve Ulu Önderimiz Atatürk'ün: ‘Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkına Türk ulusu denir.’ veciz ifadesinde yerini bulan Atatürk milliyetçiliği ve laiklik, bilim ve aklın parlak ışığı ile bütün bu karanlık güçleri boğarak bizi aydınlık bir geleceğe ulaştıracaktır.” Demek suretiyle bu konuda da uyarılarını sürdürmektedir.

Her gün belli basın kuruluşları tarafından yapılan “Orduyu yıpratma” kampanyası için ise: “Bir hususu, Kurtuluş Savaşı'nın esas kahramanları olan yüce Türk ulusunun bilmesi gerekmektedir. Türk Silahlı Kuvvetlerini, tüm dünyaya örnek olan çelik gibi disiplinini, birlik ve beraberliği ve Atatürk'ün ideolojiden uzak, bilim ve akla dayanan dinamik ve çağdaş Düşünce Sisteminin takipçisi olan personelini, bu tür saldırılar ve ihanetler yıldıramayacaktır. Bu direnç, Türk Silahlı Kuvvetlerinin genlerinde mevcuttur.” Diyerek, kampanyayı yürütenleri de uyarmaktadır.

Görünen o ki, Türk Ordusu, olanı biteni dikkatli bir şekilde izlemeye devam etmektedir. Bütün bunlara rağmen, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve geleceği üzerinde oyun oynayanlar, ellerinden geleni arkalarına koymayacakları kesindir. Ordu ise, takipçisi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Yarın yine bu bildiri ile birçok kişi, birçok anlam çıkarmaya çalışacaktır. Kimi tefine vururken, kimi de kasnağına vuracak…

Yine “Genelkurmay Başkanı dükkânı açtı” diyecekler. Hatta “Muhtıra” bile diyenler çıkacaktır.

Her kim ne derse desin, bu “Mesaj” içindeki söylemlerin içeri ve hedefi gayet açık ve nettir.

İçeriği “Bu ülkeyi yok etmeye ve rejimini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez” şeklinde algılanmalıdır.

Uyarılan hedef kitle ise, “Bu ülkeyi yok etmeye ve rejimini değiştirmeye” yelteneceklerdir.

Bu kadar basit ve kimse k...çını çalıya dolamadan bunu böyle anlamalıdır.

27 AĞUSTOS 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..