Dolu bir Dolap kadar eziyet verici bir şey olamaz.

Bugün blogumda farklı bir konuya değinmek istiyorum.

Dün pazar ilavelerini karıştırıken, karıştırıken diyorum. Son günlerde doğru dürüst gazete okuma imkanım pek olmuyor, bir röportaj dikkatimi çekti. Gardrop gurusu diye adlandırılan bir hanım gardrop düzenlenmesi, kıyafetlerin tasviyesi konusunda bilgiler veriyordu. Birden bu konunun bugünlerde benim çok ilgi alanıma girdiğini fark ettim. Günlerdir dolap tasviyesi, kıyafet atımı ile uğraştığım için yazıyı dikkatle okumaya başladım. Gradrop gurusu hanım dolapların periyodik zamanlarda düzenlenmesi, kullanılmayan kıyafetlerin atılması veya gerekli yerlere verilmesi, böylece her yıl yeni alınacak giysi, ayakkabı ve çantalara yer açılması, aksi taktirde bunlar yapılmazsa dolapların taşıma haddini aşacağını söylüyordu. Hakikaten son günlerde yaşadıklarımı da gözönüne alırsak bunu yapmamanın sonucunda evler ksa sürede çöp eve dönüşebiliyor. Bu dolap tasviyesi işi şu günlerde beni çok ilgilendiriyor.

Son aylarda yaşamımda fazlaca yer alan taşınma konusu daha bitmedi. Önce Bodrum'da aldığım evin tadilati, İstanbul'dan gelecek eşyaların oraya göre düzenlenmesi ve eşyaların gelmesi, yerleşmesi. Sonra İstanbul'daki evin taşıması, İstanbul'daki evin taşınması oldukça zor oldu. Daha doğrusu olamadı. Henüz bitmedi. Zira İstanbul'daki yeni taşınacağım ev bir önceki evimden daha küçük ve halen içinde eşya var. Büyük kızım İzmir'e yerleşirken evini tamamen döşeli olarak bıraktı. Dolayısı ile benim eşyalarım onun eşyalarınin üzerine gelmek zorunda kaldı. Bu durumda benim eşyalarımı getirirken iyice incelemem ve tasviye etmem gerekiyor. İşte bu tasviye beni taşınma işinde en çok yoran  durum oldu. Ben bir yandan mutfak eşyalarını, yatak takımlarını, havluları vs tasviye ederken kendi gardrobumu da tasviye etmek zorunda kaldım. İnanın ne kadar çok kıyafet, ayakkabı ve çanta birikmiş. Bazen can sıkıntısından, bazen arkadaş sözüne uyarak aldığımız ne çok anlamsız giysi ve aksesuar var. Gardrop düzenleyiciler belli bir süre giymediğiniz kıyafetleri verin diyorlar. Dolabınızı açıp baktığınızda uzun süre önce aldığınız ve bir kere veya iki kere giydikten sonra bıraktığınız giysilere rastlıyorsunuz. Bence her zaman giydiğimiz türde giysiler almak en aklılıca çözüm. Ben dikkat ettim. Bir arkadaşımın aklına uyup daha önce pek kullanmadığım cinsten bir giysi, ayakkabı alırsam onu pek kullanamıyorum. Anlaşılan herkesin kendi huylarını bilip ona göre alışveriş yapması en doğrusu. Bir de hanımlar bana kızmasın, ben de dahil olmak üzere birçok hanım moralimiz bozulunca alışverişe çıkıyoruz ve bir sürü daha sonra kullanmayacağımız eşya alıyoruz. Dolabınıza bakın. Takmadığınız ne kadar çok küpe, kolye,bilezik var değilmi.

Yazımı okuyanlar bu kadar problemin olduğu, ekonomik sıkıntıların kol gezdiği bir dönemde bu konularla uğraştığımız için bizi kınayabilirler. Ama ben istedim ki bu sıkıntılı günlerde değişik bir konu yazayım. Zaten inanın dolu bir dolap kadar insana sıkıntı veren bir şey olamaz.