Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Dön bu yanlıştan Daum

Dön bu yanlıştan Daum
 

Daum taraftara kızıyordu "Kâzım’ı neden protesto ediyorsunuz" diye… Oysa en az Kâzım kadar kendisi de suçluydu ama şimdilik ona kızılmadığı için şanslı sayılır… Twente maçı sonrası ödül gibi aynı kadro (Cezalı Emre’nin yerine Topuz ile Carlos’un yerine Vederson ilaveydi) ile çıkmıştı sahaya Daum, taraftara nispet yaparcasına… Oysa benim hatırladığım o maçta Kâzım ile Guiza çıkarken protesto edilmişti ve 35-40 bin kişi Semih diye bağırmıştı… Fakat Daum tek patron benim dercesine bu isimleri yine sahaya sürmüş, Semih’i yanına oturtmuştu… Kâzım’ı seyirciye yem eden onu ısrarla sahada tutan Daum’dur. Gerek Twente gerekse de bu maçta ikinci yarılarda onunla başlamasaydı bu kadar tepki olmayabilirdi.

Semih Şentürk şu anda Fenerbahçe’nin Gökhan ile birlikte en büyük hazinesi, değeri ve neferidir… Semih Şentürk Ulusal takımın G.Afrika’ya gitme umudunu taşıyan bir cesur yürektir… Oyuna alkışlarla girdi Semih, ki bu alkışlar aslında Daum’a yollanan bir mesajdı… Oyuna girdikten sonra bile yaptığı koşular olsun, tuttuğu toplar ve çektiği şutlar olsun Guiza’dan daha faydalı olduğunu hepimize gösterdi… Yorumumuz çok net “Semih’in varsa oynar arkadaş…”

Fenerbahçe seyircisi çok farklıdır. Futbolu bilir ve sahada her daim maçını yapar. Bu yüzden ona 12 numara denir ve o numara kimseye verilmez. Daum’un bu takım 6’da 6 yaptı ama neden protesto ediliyor diye kendi kendine sorgulama zamanı geldi de geçiyor bile… Bu futbolla haftaya Avrupa’da olası bir mağlubiyet gruptan çıkmayı zorlaştırırsa bunun hesabını nasıl verecek… 6’da 6 önemli elbet ama kötü futbol taraftarı üzüyor…

Fenerbahçe Kadıköy’deki lig maçlarına dahi ısrarla tek forveti ile çıkıyor. O tek forveti de Ulusal Takım’ın santrafor’u değil, geldiğinden beri rüştünü ıspatlayamayan okçusu Guiza…

Daum’un forma adaletinde de bir takım eksikliklerin olduğu bizleri tribünlerde rahatsız etmeye başladıysa diğer futbolcuları çok daha fazla etkilediği bir gerçektir.

O Dos Santos’un sahada gezinip durmasını görmeyen, Christian’la bir kişi eksik oynanmasına aldırış etmeyen Daum değil mi ? Soruyorum Christian’ın Selçuk’tan ne fazlalığı var ? Orta sahanın göbeğinde geriye yaslanıp, hiç atağa çıkmasın bir tane gol pası vermeyi düşünmesin 90 dakikayı böyle tamamlansın diye mi taa Brezilyalardan adam alıyoruz… İnanın Selçuk’a haksızlık etmiş Fenerbahçeliler… Selçuk’a da aynı oyunu oyna deyin Christian’ın ki kadar oynar. Ama bakıyoruz Selçuk sorumluluk alıyor, takımı daha ileriye çıkartmak adına 3.bölgede mücadele ediyor. Hata yapmıyor mu ? Yapıyor ama Christian’la Fenerbahçe 5’li defans yapıyor gibi duruyor. Christian devamlı geriye yaslanıyor ve mümkünse orta yuvarlağı da asla geçmiyor. Bu her rakip için aynı oluyor. Bu nasıl bir taktik. Tamam Arsenal ile oynarsın veya Barcayla çıkmazsın ileriye ama be mübarek Kasımpaşa ile de oynasan aynı Belediye ile de…

Fenerbahçe taraftarı Kadıköy’de bol mücadele bol pres bol hücum ve bol gol görmek ister coşmak ister… Ama Christian’lı Kazım’lı Dos Santos’lu Alex’li Guiaza’lı Carlos’lu 11’den bunları görmek mümkün değil. İşte o zaman ya bir duran top, ya bir son dakika golü yada Alex’in tiplemesiyle galibiyet geliyor…

Tribünden çıkarken birçok Fenerli’nin 6’da 6 yaptığına sevinmesi gerekirken takımları için endişe duyduklarını gördük. Fenerbahçe’nin ve Daum’un acilen toparlanması gerek. Semih’in daha çok forma giymesi gerek, Orta alanın mutlaka daha agresif ve yaratıcı isimlerden oluşması gerek. Gökhan Gönül’ün bu hamallığı bitmesi gerek. En azından orta alana çekilebilir ve arkasına Önder monte edilebilir. Emre, Topuz ve Gökhan’lı orta alan hem daha agresif hemde daha yaratıcı olacaktır.

Biz testi kırılmadan dilimiz döndüğünce gördüğümüz gerçekleri söyleyelim aksi takdirde testi kırıldıktan sonra söyleyen çok olacaktır.

Kadıköy’de Fenerbahçe’yi daha coşkulu ve mücadeleci görmek istiyoruz.

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

20 Eylül 2009

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara