Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '08

 
Kategori
Futbol
 

Kanaryalar tepe-TAKLA-k : 1-4

Kanaryalar tepe-TAKLA-k : 1-4
 

Taklacı bir kuş: AGHAHOWA!


Maçtan önce Şemdinli'deki hain saldırıyı kınamak için Ay-yıldızlı kırmızı tişörtlerle "Onuncu Yıl Marşı" eşliğinde sahaya çıktıklarında göğsüm ne kadar da kabarmıştı; yerlisine, yabancısına, devşirmesine ne güzel de yakışmıştı bu bayrak formalar! Gururlandık, gözlerimiz doldu.

Her şey olumlu gidiyordu ilk başta. Rakip Kayserispor olsa da, hafta içi PSG'den yenilgi almışlar ve yorgun(du)lar. Ama nerede, hepsi de Erman Hoca'nın deyimiyle "Pittbull" gibi saldırdılar, 6 oyuncu eksiği ile çıkmasına rağmen, tedirgin başlamasına rağmen, bir oyuncu ile tak tak bitirdi işi Tolunay Hoca. Skora rağmen maç sonunda şımarmadılar bile, belki de onlar da beklemiyorlardı bu kadar aciz bir Fener. Aferin Kayserispor'a, aynı mücadeleyi diğer Büyüklere karşı da göstermeleri umuduyla (!)

6 hafta nasıl geçti, bir türlü anlayamadık, gelen bize patlıyor, giden bize. Ne bitmez tükenmez hırs varmış. Şimdi daha patlayacaklar var, sırada ligin 18. takımı var, Giray Bulak var, Ersun Yenal var, Antalyaspor varrrr, Bursaspor varrr! İlk galibiyetlerini, ilk puanlarını bizden alıyorlar, 5 yılın 10 yılın yenilmezlik serilerini bozuyorlar. Bizim aymazlar da öşür dağıtır gibi dağıtıyorlar, önceleri birer ikişerdi, şimdi dörder dörder. Kırk yılda bir penaltı kazandık, onu bile az kalsın kaçırıyordu Carlos.

Bakalım bu kabus nereye kadar sürecek? Maçtan sonra bekledim, bir operasyon yapılır mı, diye. Toplantı sonucu; yine aynı devam...

İlk beş maçta 2 gol atıp 1 gol yiyen Kayserispor, bu maçta tam 4 attı, hem de takla ata ata. Bizim milyarlıklar da baktı. Taklacı oyuncu 850.000 Dolara gelmiş. Beş kişi tutamadı bir adamı, hem atlet, hem akrobat hem de bizimkilerden çok çok sevimli. Seneye kaçırmayalım, derim! Bir tane 'Taklacı Kanarya'mız olur.

Maçtan aklımda kalan Aghahowa'nın taklaları dışında bir şey yok maalesef. Alacağımız ders ise çoookkk. Semih ve Alex'in ne kadar değerli ve vazgeçilmez olduğu, Lugano'nun Önder ve Yasin'den daha çok Fenerli olduğu. Alex niree, Emre niree? Adam ya Hacıyatmaz gibi yerlerde ya sakat ya da eli havada; babasının çiftliğinde gibi oynuyor, keşke Aziz Başkan ona "oğlum" demeseydi. Attığı tüm ortalar Kayserili savunmacılara gitti, daha ilk yarıda maçı da terketti.

Kazım salkım saçak, Gökhan Gönül derbeder, Uğur keskin sirke, Selçuk gailesiz, Roberto'nun aklı saha dışında, Maldonado yetersiz. Edu, Lugano'suz hiçbir şey. Volkan da benzini bitmiş kamyon gibi. Hele yedek kulübesi, komik. Küme düşen takımların, batan geminin malları gibi, elde kalanlarıyla dolu. Burak, Yasin, Ali Bilgin. Tümer tribünden inmiyor. Oysa geçen yıl 3 ay Yunanistan'da "parlak yıldız" olmuştu. kurtarıcı olarak maça alınan adam da deniz Barış, listeye bile yazmayı ununtmuş Aragones. Deniz oynar mı? Yine de iyi adapte oldu. 44. dakikaya kadar tüm değişiklikler yapıldı, sakatlık ya da oyundan atılma durumu olsaydı, ne olurdu acaba?

Geçen yıldan ne eksik? Bir Aurelio gitti, üç tane geldi, bir apoletsiz Zico gitti, omuzu ve göğsü madalyalarla dolu Dede geldi. Son lig şampiyonluğunu yıllar önce Atletico Madrid'te yaşamış(mış)! Bir daha da ömrü yetmez, sanmıyorum. Ben Zico'mu geri istiyorum. Bir çok taraftarın da vicdan azabı çektiklerinden eminim. Gelen gideni her zaman aratırmış. Bu atasözleri boşuna çıkmamış. Daum'un bile ahı tutuyor hala. tam verimli olacakları zamanda gönderildiler.

Ha bu hafta, ha gelecek hafta, hocaya alışamadılar, sakat çok... Eeee artık bu minare hırsızlarının elinde uyduracak kılıf da yok. Suçlu kim? Bence birinci derecede sahaya çıkanlar. Hoca'nın benzin tankeri yok ya! Zaten maç sonrasında açıklama yaparken sırıtarak "petrol çıkartamam, " dedi. Bu davranışları bile ne kadar samimiyetsiz olduğunun göstergesi, Zico olsaydı suratında üzgün bir ifadeyle "Oyuncularıma güveniyorum, bütün sorumluluk benim, derdi.

Oyuncular hocaya, hoca oyunculara güvenmiyor. Bu geminin düze çıkacağını sanmıyorum, korkulan olacak ve bu kötü oyun Aziz Başkan'ın sonunu getirecek. Olmasını hiç istemediğim bir şey bu, ama taraftarı küstürmemek gerek. Çatlak sesler içten içe çıkmaya başladı, ne kadar susturulursa, o kadar güçlü çıkacaktır, avaz avaz.

Başka Fenerbahçe yok, başka büyük yok! Bizim kötü maçlar diğerlerinin eksiklerini kapatıyor. Onlar da yenildiler, kupadan elendiler, hem de ezilerek ama gündeme zank diye oturan Fener oldu. Bütün hafta konuşulur artık!

Çıkmadık candan UMUT kesilmez, benim hala umudum var. Yenilgiye üzülmedim hatta izlerken daha çok atsınlar istedim, çünkü diğer türlü yaraya neşter vurulmayacak(!)

Acı üstüne acı oldu, bu son olur inşallah!

Geçmiş olsun!


*****

Resim alıntıdır:

http://img.photobucket.com/albums/v21/trae_z/aghahowa.jpg

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..