Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

07 Ağustos '07

 
Kategori
Magazin
 

Don-delik hayat...

Don-delik hayat...
 

Sevmesem ölürdüm diyordu şarkı. Sevdim, yine öldüm. Bedenim kökleri oldu bir palmiyenin. Dimdik durdu rüzgara. Rüzgar dindiğinde salınırdı inatla, haşlanmış mısır satan adamın, şarkısının aşkıyla.

Havayım ben. Sahibimin adı Bulut. Sait Faiğin yazdığı ikimizdik: Havada Bulut.

Aslında çok uzun bir adım var benim: Yarım ekmek arasına, kümesten çaldığım haşlanmış yumurta, mahallenin bakkalından veresiye bir dilim beyaz peynir, yeşilsoğan ve tuz. Üniversite yıllarından… damağımda. Üstüne bir de tatlım: Samansarısıburma. (Komşunun tavuğuyla aramızda isterik bir aşk vardı, bütün yumurtalarını çifte sarılı ve haşlanmış olarak yumurtlardı.) Sıkmamak için sizi, yeşilsoğan oldum sadece. (Samanlıkta yatmadan önce, dişlerimi mutlaka fırçalardım, nergisimin koynunda, mis gibi soğan kokardım.)

Biz bu göbeği değirmende büyütmedik. Gamkederelemtasa, tekmili burada. Pokerde çok güzel ütülürüm, laf aramızda…Çalınıp kaçılan zillerde, bulamasınız parmak izlerimi. Çocukluğum kahramanımdır, hep o kurtarır beni. Kan Kardeşim sandım yıllarca, oramıburamı sokan sivrisinekleri.

Şarkılar kimi söyler, kuşlar nereye uçar, uykular nereye kaçar. Bilemediğim sorulardır. Bir de şunu çok merak ederim: Donumuzun önünde neden gizli bir delik vardır? İşerken de işe yaramaz. Tekstil sektörüne bir işkence değil mi bu? Kaybolan iş gücüne bak… Ne uğraşıyorsun yahu, vallahi billahi kullanan yok. Düz dik orayı da kardeşim. Daralma, daraltma, liberal ekonomiye katkın olsun, adam ol. (Hadi erkekler bakıverin donunuza, hepinizinkinde var o gizli delik, ama kullanmıyorsunuz; en fazla %47 niz, bu tek başına ereksiyon demektir.)

Yemin ederim takdir ediyorum Küçük Adamı. Sanıyorum küçük olduğu için, her diziye rahatlıkla giripçıkabiliyor. O kederli yüzü beni şehvetle üzüyor. Raytingine kurban oluyorum. Meeeeeeee….( Çocukluğumda, kurban bayramlarında, her kez neşeyle bayramlaşırken, ben Küçük Adam yüzümle ağlayarak, koyunların gırtlaklarından kesilmesini izlerdim. Yere yatırıldıklarında çığlık atar gibi son bir meeeeee!!!!! İnlerlerdi. Sonra yerdik onları… Siz de… değil mi? Sanıyorum hepinizin annesi en az bir kez vermiştir Brütüs’e… Korku filmi sidileri, filan yani.)

Hilalsiydi mehtap bu gece, seni unutmak mümkün değildi. Gözlüklerin ve selvi boyun kaldı bende. İçimin kederinde. (Keder, iyi bir aktördür. Aynı zamanda güldürücü, aynı zamanda öldürücü...)

Şarkılar mı? Seni söyler. Kuşlar mı? Uykuların kaçtığı yere uçar. Ve ben: Madonna’ya aşık bir Erzincanlıyım. Üstelik donsuzum, kahramanım…

 
Toplam blog
: 153
: 1481
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

Tıka basa dolu bir adam değilim. Balığı gördüysem derine inerim. Uzun süre gölgede kalamam. Okuru..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara