Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '07

 
Kategori
İzmir
 

Dönüş

Dönüş
 

İki yabancıyız. Birlikte ama yalnız... Dört yıldır bir yabancı ile yaşıyorum. Aynı evde, aynı odada, hiç ayrılmadan. Kafa çekmeye, spora, gezmeye beraber gideriz. Onu davet etmesem de benimle her yere gelir. Dört yıldır beraberiz ama yalnızım. Hiç kimse yokken o vardı yatağımda, koynumda, içimde. Zoraki bir beraberlik gibi gelse de, kaçmaya çalışmadım. Ona ve kendime saygımdan mücadele ettim. Şans verdim ikimize de. Alıştım, alıştırıldım ona.

Ancak o benim kadar yalnız değil. Çünkü onu gerçekten sevenler, ben yokken yanından ayrılmayanlar, onu kaybetmekten korkanlar var, belki de başka şansları olmadığı için. Başka yalnız ve mutsuzlar da onunla beraber. Herkesi kucaklıyor anne şefkatiyle, sevgili sıcaklığıyla, baba korumacılığıyla. Ama ona gelenler değişmek yerine onu değiştirmeye kalkınca herkes yabancılaşıveriyor. Ne onunla ne onsuz. Garip bir büyüsü var onlar için. Kopamıyorlar.

Düşündüm de neleri geride bıraktım ona gelirken. Ondan daha güzel, saf ve temizini… Beni daha çok seveni, beni anlayanı bıraktım geride. Sadece tatillerde aile ziyaretlerinde görür oldum onu. Her gidişimde farklı şeyler hissettim. Her defasında gülerek karşıladı beni, bir kez dışında… Amcamı kaybettiğimde yüzüme bakamadı, sustu kaldı. O beni anlıyordu, ben de onu. Sustuk, bakıştık sadece. Sadece o zaman gülmüyordu. İçi acıyordu benim gibi, bir şeyler yapmak istiyordu çaresizce. Ondan her ayrılışımda, her tatil bitişinde değişik duygularla uğurladı beni. Biraz buruk, biraz kırgın, dört yıl öncesi akıllarda. Arkamdan ağladı, beni de ağlattı. Ailemden daha uzun oldu vedalaşmalarımız her zaman. Daha uzun, daha zor… Bana kırılmıştı ama hep aynı sadakatle bekledi beni. Ve ben ondan her ayrılışımda mecburiyetime, yalnızlığıma geri döndüm. Tatilleri iple çeker oldum. Aynı yabancıyla uyurken aynı yatakta, aklımda hep o vardı.

Nihayet dönüş planları yaparken o da benim dönüşüm içi hazırlanıyor. Geldiğimde neler yapacağımızı anlatıyor bana, dört yıl önceki heyecanıyla. Gözlerinde aynı pırıltı, ellerinde aynı sıcaklık. Sanki hiç gitmemişim, hiç ona ihanet etmemişim gibi. Aslında ikimiz de değiştik. Hem beraber yaşadığım yabancıyı hem de beni bekleyeni daha iyi anlıyorum artık.

Hatırlanması hoş, insanın içini ısıtan günler de paylaştık yabancımla, ama gitmek istiyorum. “İstemiyorum seninle bir ömrü paylaşmak, seninle yaşlanmak. Arada gelirim ama ziyaretine. Bana verdiklerin için teşekkür ederim” demek kalıyor geriye. Hoşçakal İstanbul, yeniden merhaba İzmir.

 
Toplam blog
: 12
: 1504
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

İzmir, 1983 doğumluyum. İstanbulda lisans eğitimimi tamamladıktan sonra İzmir'e döndüm. Hedeflerim d..