Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Doyman mı gerek kalkman için? Kalk artık kalk!

Doyman mı gerek kalkman için? Kalk artık kalk!
 

Doyman mı gerek kalkman için? Kalk artık kalk!

Bu ne tamah, bu ne doymak bilmezlik?

Bu hayattan beklentin sadece atıştırmaktı, unuttun mu? Her şeyden ama en güzelinden az biraz tadıp kimi zaman üzüntü sosları ekleyip bu tatlara az biraz da bir şeylere sahip olup onurunla, senden sonra hatırlanacak güzel yüreğin ve dost paylaşımlarınla ardında hoş bir seda bırakıp bu dünyadan göçmekti... Unuttun sen bunu!

Bu dünya sofrasının başına oturalı beri, hepsinden tattıkça tattın, tattıkça daha fazlasını isteyip kaldın yediklerinin başında, kalkamadın sofradan bir türlü. Ne acısını bırakabildin ne tatlısını sofranın. Bitirdikçe yenisini ısmarladın kendine. Ne doymazmışsın be!!! Sen bile kendini tanımaz oldun! Gözünü toprak doyursun…

Hâlbuki böyle mi idi çocukluğun veya gençliğin? Küçük ve az şeyler hep seni mutlu ederdi. Olmadık şeylere üzülür gözyaşı dökerdin, bunu avutacak basit ve küçük şeylerle acılar silinir geçerdi. Büyüdükçe hepsini büyüttün, büyüttükçe doyumsuzluğa erdin. Tatlar vazgeçilmez bir saplantı, acılar unutulmaz bir takıntıya dönüştü.

Okul diploması yetmedi, kurslara... Tek sevgili yetmedi, ondan buna gezdin… Tek dil yetmedi ikinci-üçüncü dil… Tek eş yetmedi, gönül arkadaşlığı metresler… 3 yıldızlı otel tatili yetmedi 5 yıldız… 3 kredi kartı yetmedi 5 kredi kartı… 3 ayrılık acısı yetmedi 5 ayrılık acısı… 3 kuruş maaş yetmedi 5 istedin… 3 aldın yetmedi 5 istedin… 3 MSN kimliği bile yetmedi 5 eskittin…

Nereye varacak bu gidişatının sonu, ha nereye? Düşün bir…

Acılardan, hüzünlerden yaptığın koleksiyonla değerli mi olacaksın sanıyorsun? Hangi mezatta para eder ki bu koleksiyon? Doymak bilmeden tükettiklerin de bitti ve sadece sana faydası oldu… Ne kazandın ki bunlardan? Kime ne faydan oldu?

Ya bunları yaparken yaralayıp yıprattığın, üstlerine basa basa yükseldiğin, acılardan hüzün koleksiyonları yaparken yok ettiğin ruhlar, bunların değeri ne sende? Senin değerin ne onların gözünde? Hiç düşündün mü?

Hey, doymak bilmez âdemoğlu! Yeter artık, kalk o sofradan… Hatırla, sadece atıştırmak için geldiğini bu sofra başına… Yapman gereken çok şey var başta kendin için sonra da başkaları için… Düşün bu teklifi… Düşün, sen de göreceksin. Zor değil bunu görmek, sadece başını kaldır bak etrafına! Söndürülmesi gereken ne yangınlar durdurulması gereken ne yaralar… Seni bekliyor, hadi durma, daha ne bekliyorsun!

 
Toplam blog
: 4
: 416
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

1971 doğumluyum...muhasebe ve mali işler üzerine özel sektörde çalışarak hayatımı idame ettiriyoru..