Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '08

 
Kategori
Kitap
 

Duma Adası

Duma Adası
 

http://www.altinkitaplar.com.tr


<ı>Kâbuslarınızı çizdiğinizi ve kâğıda yansıttığınız her şeyin gerçek olduğunu düşünün…

Birileri gelip, <ı>Stephen King’in “Duma Adası” adlı kitabı hakkında ne düşündüğümü sorsaydı… Bu cümleyi kurardım…

***

Son aylarda okuduğum <ı>Glenn Meade kitaplarının ağzımda bıraktığı tadı değiştirmek ve önümüzde ki günlerde, komplo teorisyenleri arasında anılmamak için ( Ramak kalmıştı) İrlandalı yazarın kitaplarını okumaya bir süre ara verme kararı aldım…

Bu düşünce ile D&R’ a gidip, yeni çıkanlar ve çok satanlar rafları arasında yaklaşık bir saat geçirdikten sonra ( <ı>çalışanların henüz kimseyi kovduğuna şahit olmadım… İlk olma korkusu yaşıyorum!) Stephen King’in son kitabını Duma Adasını aldım.

Şimdiye kadar 40 kitap 200 tanede hikâye kalem almış yazar asker olsaydı aldığı ödüllerden üniforması gözükmezdi herhalde!

<ı>Stephen King denince sizin aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama ben Hayvan Mezarlığını anımsıyorum…

Kitabın kahramanın adı ( <ı>eğer sizin için önemliyse) Edgar Freementle.

Talihsiz bir adam!

İki kızı ve eşi ile mutlu, zengin ve tutumlu ( <ı>nedense içimden cimri <ı>kelimesini kullanmak gelmedi) bir hayat yaşarken, çalıştığı şantiyede başına bir kaza geliyor ve üzerine vinç düşüyor. ( <ı>Talihsiz demiştim)

Sağ kolu kopuyor. ( <ı>Kopan hayalet kol, kitabın sonuna kadar sürekli kaşınıyor)

Düşünme, konuşma yetisini kaybediyor ve hafızasında boşluklar oluşuyor…

İyileşme döneminde bunalıma giren Edgar kazadan sonra sürekli kötü davrandığı karısını öldürmeye kalkıyor ve neticede ayrılıyorlar…

<ı>

<ı>( Boşanmanın ardından en olmadık yerine gül dövmesi yaptıran ve Edgar’ın en yakın iki arkadaşı ile mercimeği fırına veren Pem hakkında uzun bir yazı kaleme almak isterdim. Belki de King kitabı Edgar yerine Pem’in ağzından anlatmalıydı! )

<ı>

Edgar, doktoru coğrafi bir değişiklik yapmasını önerince Florida sahilinde Duma Adasında “ Büyük pembe” dediği bir ev kiralıyor ve tekrar resim yapmaya başlıyor…

(<ı>Bir dönem Salvador Dali’de aynı evde oturmuş… Öyle bir evin ikinci katında yazmayı isterdim sanırım!)

Günler sahilde yapılan yürüyüşler, gün batımlarının, deniz kabuklarının tuvale aktarılması ile geçerken, bir akşam hiç sebepsiz sarışın, üzerinde 48 numara yazılı tişört giyen, koltuğunun altındaki kitapta Sinekkuşları yazan bir gencin resmini çiziyor…

Ondan sonra hikâye gizemli ve korku dolu bir hal alıyor…

Yaşlı Elizabeth ve onun enteresan bakıcısı Wireman öykünün içerisinde yerlerini aldığı zaman olay tamamı ile kopuyor…

Dediğim gibi; Kâbuslarınızı<ı> çizdiğinizi ve kâğıda yansıttığınız her şeyin gerçek olduğunu düşünün…

<ı>Geleceği çizmek ilk bakışta olağanüstüymüş gibi gözükebilir…

<ı>

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..