Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Kasım '17

 
Kategori
Dünya
 

Dün -Lozan'dan Sonra- İngiltere Tarafından "Otonom(Özerk, Muhtar) Bölge" Olarak Düşünülen Hakkari...

Dün -Lozan'dan Sonra- İngiltere Tarafından "Otonom(Özerk, Muhtar) Bölge" Olarak Düşünülen Hakkari...
 

"Taralı bölge", PKK'nın, "bölge hakimiyeti" için tesis etmeyi düşündüğü "kurtarılmış bölge"dir...


... Günümüzde, PKK(ve onu güdenler) tarafından, "Bölge Hakimiyeti" için "Kurtarılmış Bölge" olarak düşünülmektedir...

*

- PKK'nın, 6 Eylül 2015'de, 16 askerimizin şehit edildiği "bilmem kaçıncı" Dağlıca saldırısından 2 gün sonra (8 Eylül 2015) yazdığım bloğun başlığı, bir soru cümlesiydi ve şöyleydi; "Bu kaçıncı Dağlıca Baskını?... Neden hep Dağlıca?"...(1).

- En son olarak da, 2 Kasım 2015'de, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden Türkiye'ye sızmaya çalışan PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada, 6'sı asker ve 2'si güvenlik korucusu şehit edildi...

- Şimdi soruyorum; Türkiye'nin 81 vilayeti içinde, adı sık sık PKK ile yan yana getirilmeden anılan Hakkari'den başka bir vilayet var mı?...Bana göre yok...

- Öyleyse, 6 Eylül 2015'de yazdığım bloğumun başlığını biraz daha genişleterek, "Neden hep Hakkari" diye soruyorum...

*

NEDEN HEP HAKKARİ...?

Bu bloğumda, bu nedeni bulmaya çalışacağım...Aslında, nedenin ipucunu, bloğumun başlığında, az çok belli ettim...Ama, biraz ayrıntılara girmek faydalı olacaktır, diye düşünüyorum...Bunun için de, Hakkari'nin, önce coğrafi konumuna ve de biraz da geçmiş tarihine bir göz atmak gerekecek...

*

Bir Bölgenin Coğrafi konumu, "O Bölgenin Stratejisini" Belirler...

Hakkari ve bölgesi, Türkiye'nin en engebeli, en yüksek ve de en dağlık yörelerinden birinde yer alır...Vadileri çok dar ve diktir...Ovalık alanları, çok sınırlıdır...Büyük Zap suyu, vilayetin topraklarını, "doğusu" ve "batısı" olarak iki kesime ayırır...

Hakkari'nin en önemli düzlüğü Yüksekova(Gever Ovası)'dır...Sık sık, PKK saldırılarına hedef olan "Dağlıca" da, Gever(Yüksekova)'na ve Hakkari'ye açılan stratejik bir konumdadır...Bu nedenle, devlet burada önemli bir askeri güç bulundurmaktadır...

Bu arızalı coğrafya, TSK'nın sahip olduğu ağır silah ve gereçleri için harekatını sınırlayıcı etki gösterirken; ama, eylemlerini yapacakları bölgeye yaya olarak "sızmalarla" intikal eden ve genelde hafif silahlar kullanan PKK teröristlerine kolaylık sağlamaktadır...

Yani, Hakkari ili ve yakın çevresinin coğrafi yapısı, tam da PKK'nın istediği gibidir...

Hakkari bölgesinin, coğrafi konumunun en önemli "stratejik  yanı", hem Kuzey Irak hem de İran'a sınırdaş olmasıdır...

*

Tarih Bir "Erken Uyarı Sistemidir"(2)...Tabi Okuyanlar İçin....

- Hakkari'nin tarihi, M.Ö. 7000 yılına kadar dayanır...Urartulardan Osmanlıya kadar uzun bir geçmişi vardır...Adını, Van Gölü'nün güneyinde yaşayan "Hakkar Aşireti"nden alır...Hakkari, "Hakkarlar Beldesi" anlamına gelir...

- Kürtler ile Nesturilerin(Hıristiyan) yaşadığı yörede Kürt Aşiret reisleri 14. yüzyılda, Hakkari Beyliği kurmuşlardı...Hakkari Beyliği, "özerkliğini korunması" koşulu ile 1548'de Osmanlı Devleti'ne bağlandı(3).

İngiltere, daha 1830'larda(Ortadoğu politikası gereğince), özellikle Hakkari bölgesinde yerleşmiş bulunan Nesturileri Protestan yapmak amacıyla onlarla ilgilenmeye başlamıştır...Nesturi nüfusunun büyük bir bölümünün İngiliz sömürgelerine bulunması nedeniyle de, kendini Türkiye'deki Nesturilerin de hamisi olarak görüyordu...II. Abdülhamid döneminde yapılan bir sayımda Hakkari'de 4500 Nesturi olduğu anlaşılmıştır(4).

- Hakkari, 1915'den 1918 Mondros Mütarekesine kadar Rusların ve Nesturilerin İşgalinde kaldı...1920 yılı baharında, Türkiye, İran ve Irak arasında, Hakkari'nin merkez olacağı bir "tampon devlet" kurmak üzere, İngilizlerce takviyeli olarak silaha sarılan Ağa Petros harekete geçmiş; ancak başarısız olmuştur.

Bu sırada, Lozan'da bulunan Asuri ve Geldani Heyeti Başkanı Ağa Petros, İsmet Paşa'ya, Hakkari Sancağı'nın kendilerine verilmesi karşılığında Musul işinde Türkiye'ye yardımcı olacaklarını söylemiştir. Ancak, durumu Türkiye'ye bildiren İsmet Paşa, Rauf Bey'in, bunun olamayacağını bildirmesi üzerine, Petros'un önerisini kabul etmemiştir(5).

Ağa Petros'un, İngilizleri dışlayan bu teşebbüsü, Türkiye tarafından kabul görmemesine rağmen, İngiltere için savunulacak  hattın, Nesturilere yurt olarak düşünülen Hakkari'yi de içine alacak şekilde Kuzeye doğru kaydırılmasını savunmaya başlamış ve Hakkari'yi, Nesturilere "otonom" bir bölge olarak vermeyi düşünmüştür(6).

Belki de, bu nedenledir ki, Haliç Konferansı sonrasında, 7 ağustos 1924'de, Nesturiler Hakkari'de - İngiliz belgelerine göre, içinde İngiliz parmağı olduğu belirtilen- bir isyan başlattılar...Bu İsyanda, Hakkari Valisi, Nesturiler tarafından esir alındı; jandarma Komutanı ve bazı erler şehit edildi...İsyan kısa sürede bastırılmış, asilerin bir kısmı yok edilmiş, pek azı yakalanmış ve büyük çoğunluğu ise İran'a kaçmıştır(7).

*

Sorun, Milletler Cemiyeti'nde bir karara bağlanmıştır...Sınır çatışmalarını ve gerginliği azaltmak amacıyla, Türkiye'nin başvurusu üzerine Milletler Meclisi, 29 Ekim 1923'de(Cumhuriyet'in ilan edildiği gün), "Brüksel Hattı" adı verilen bir çizgiyi, geçici bir düzenleme olarak saptadı...Bu çizgi, yaklaşık olarak, Musul'u Hakkari'den ayıran eski Vilayet sınırı idi(8)...Yani bu sınır, Musul'un Kuzeyinde küçük bir kesimi ile Hakkari'yi Türk idaresinde sayıyordu(9).

*

Şimdi günümüze dönelim...

2013 yılında, PKK eylemsizlik kararı aldı; sorunun siyaseten çözülmesi için, bir "çözüm ve barış" süreci başladı(Ben de, bu sürece katkım olsun diyerek, "Çözüm ve Barış Süreci" adı ile 9-10 Blogluk bir yazı dizisi yayınlamıştım)...Süreç, fazla uzun sürmedi...Bitti.

Çözüm sürecinden sonra, PKK saldırılarının en çok yapıldığı yer Dağlıca idi...Türkiye'ye giriş ve çıkışlar için en uygun yer bu bölge idi.

- Hakkari-Yüksekova- Dağlıca; Hakkari-Şemdinli-Çukurca; ve Dağlıca-Aktütün hattı, PKK'nın Dağlıca bölgesine yönelmesinin nedenlerden en önemlisi, "Hakkari'yi, bölgede 'hakimiyet kurmak" için "Kurtarılmış Bölge"--İngilizlerin düşündüğü, "otonom bölge" cd-- olarak görmesidir...(10)

- Bu bölgede, "hakimiyet" kurmanın yolu ise, "Dağlıca-Aktütün" bölgesinde Türkiye'ye sızmalarına bağlı idi...Bu istikamet ve diğerleri, PKK'ya "lojistik destek" sağlayan yollardı.

Bu nedenle, ben derim ki, bu yolları kulananların hepsi, kim ne derse desin, ya PKK'lıları kendisi ya da PKK'ya yardım ve yataklık yapan yandaş köylülerdir; bazılarını onların, yalnızca  "Mazot Kaçakçıları" olduğunu söylemelerine bakmayın...(Bknz, dipnot-1)

Burada bir NOT düşmek isterim: Askerliğini, yedek subay olarak, PKK'nın en aktif olduğu zamanında, Van-Tatvan'da yapan oğlum, PKK'lılar ve köylüler için şöyle diyordu: Yolda gördüğünüz bir yöre insanının eline "kürek ver köylü; tüfek ver PKK'lı" diyordu...

*

SONUÇ, olarak demek istiyorum ki, Hakkari Vilayeti, bloğumun başında da söylediğim gibi, hem Türkiye'nin hem de Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en faklı ilidir...

Şu anda, geçmiş tarihte İngilizlerin gazı ile, bir şeyler yapmaya çalışan Nesturilerden bir şikayet olduğunu sanmıyorum...Ama, PKK, dün neyse, bugün de odur...

PKK'yı, taşeron olarak kullananlar, geçmişte olduğu gibi Hakkari'yi ve bölgesini, hala, ileriye yönelik bir siyasi yapılanma için bir "üs" olarak görmeye devam etmektedirler...

 

cdenizkent

 

-----------------------  :

(1) cdenizkent, Bu Kaçıncı Dağlıca Baskını?...Neden Hep dağlıca?, 8 Eylül 2015

(2) cdenizkent, "Tarih Bilinci" ve "Tarih Okumak"...Tarih, Muazzam Bir "Erken Uyarı Sistemi"dir, Kategori: Tarih, 10 Ağustos 2017

(3) AnaBritannica, Cilt-14, "Hakkarı", Hürriyet Yayınları

(4) Bayram Kodaman, Sultan II. Abdülhamid'in Doğu Anadolu Politikası, 1990, s.159'dan Bülent Demirbaş, Musul-Kerkük Olayı, İstanbul: 1995, s.84

(5) Bilal N. Şimşir, Lozan Telgrafları-1, Ankara: 1990, ss. 388-389

(6) PRO.FO.371/9006. E. 9536/1019/65' den  M. Kemal Öke, Musul ve Kürdistan Sorunu, Ankara:  s.124

(7) Vedat Şadilli, Türkiye'de Kürtçülük Hareketleri ve İsyanlar, Cilt-I, Ankara: 1980, ss. 60-67

(8) T.C. Dışişleri Bakanlığı...,"Cumhuriyet'in İlk On Yılı...",  ss. 90-92 

(9) cdenizkent, Musul Sorunu'nu Çözüme Bağlayan 5 Haziran 1926 Antlaşması, Kategori: Dünya, 5 Ekim 2017

(10) KARAR, PKK neden Dağlıca'yı seçti?, 7 Eylül 2015

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara