- Kategori
- Şiir
Dün gece öldün
Dün gece öldün biliyor musun?
Adını sayıklarken içimden, hissetin mi acaba can çekişlerimi?
Dün gece öldün biliyormusun?
Cehennemdeydik ikimiz de çırılçıplaktık ve bir yanımız acılıydı.
Dün gece öldün biliyor musun?
Sen bir başka bedenin teriyle yıkanırken kulağına fısıldadım,
senden nefret ettiğimi, duydun mu?
Kustum tüm nefretimi camlardan süzülen buhar damlalarına.
Dün gece öldün biliyor musun?
Rahmimden bile söktüm tüm izlerini sana dair ne varsa.
Ayakkabılarımın altlarını bile yıkayıp fırçaladım senle yürdüğümüz
yollardan bir toz parçası dahi kalmasın diye.
Döllenmişliğin deliliği sindi üstüme, nefret ettim senden kalan tüm izlerden.
Tiksindim, bir zamanlar senin kokunu taşıyan bu bedenden.
Dün gece öldün biliyor musun?
Kedi yavrularının sesleri ararsında öldün.
Dün gece öldün biliyormusun?
Hiç kanamadın, oysa ne korkmuştum tohumlarını dahi unutmaktan.
Dün gece seni öldürdüm biliyor musun?
Gözümü bile kırpmadan deştim içimi ve ellerimle çıkardım seni,
hala senin olduğunu sandığın yerden.
Dikişlerimi tırnaklarımla attım ki son akan acıyla iyice temizlen diye.
Dün gece öldün biliyor musun?
Son tik tak sesleri arasında sonsuz yolculuğuna uğurladım seni.
Sana ait hatıra tanelerinin alınlarına birer öpücük kondurarak el salladım.
Ve sana bereketli topraklar diledim.
Doğurganlığı sana sunabilecek.
Döllendikçe sana beni hatırlatacak topraklar.
Dün gece öldün biliyorum.
Bu yazılanlar da senden kalan son zerrelerdi
artık sinmişliğini siliyorum.
Adını sayıklarken içimden, hissetin mi acaba can çekişlerimi?
Dün gece öldün biliyormusun?
Cehennemdeydik ikimiz de çırılçıplaktık ve bir yanımız acılıydı.
Dün gece öldün biliyor musun?
Sen bir başka bedenin teriyle yıkanırken kulağına fısıldadım,
senden nefret ettiğimi, duydun mu?
Kustum tüm nefretimi camlardan süzülen buhar damlalarına.
Dün gece öldün biliyor musun?
Rahmimden bile söktüm tüm izlerini sana dair ne varsa.
Ayakkabılarımın altlarını bile yıkayıp fırçaladım senle yürdüğümüz
yollardan bir toz parçası dahi kalmasın diye.
Döllenmişliğin deliliği sindi üstüme, nefret ettim senden kalan tüm izlerden.
Tiksindim, bir zamanlar senin kokunu taşıyan bu bedenden.
Dün gece öldün biliyor musun?
Kedi yavrularının sesleri ararsında öldün.
Dün gece öldün biliyormusun?
Hiç kanamadın, oysa ne korkmuştum tohumlarını dahi unutmaktan.
Dün gece seni öldürdüm biliyor musun?
Gözümü bile kırpmadan deştim içimi ve ellerimle çıkardım seni,
hala senin olduğunu sandığın yerden.
Dikişlerimi tırnaklarımla attım ki son akan acıyla iyice temizlen diye.
Dün gece öldün biliyor musun?
Son tik tak sesleri arasında sonsuz yolculuğuna uğurladım seni.
Sana ait hatıra tanelerinin alınlarına birer öpücük kondurarak el salladım.
Ve sana bereketli topraklar diledim.
Doğurganlığı sana sunabilecek.
Döllendikçe sana beni hatırlatacak topraklar.
Dün gece öldün biliyorum.
Bu yazılanlar da senden kalan son zerrelerdi
artık sinmişliğini siliyorum.