Dünden bugüne hegemonya ya da h-ego-manya!

“Her solcu genç, şiddeti tadacaktır!…”

İşte böyle buyurur hegemonya! Egemenlik, kayıtsız şartsız Allah’ındır diyen hegemonyacı hegemonya, yani kraldan çok kral, tanrıdan çok tanrı olan hegemonya; gözünü kör edip, karanlıklarda karanlıkla beslediği gençliği hegemonyacı hegemanyanın korumasına alır, kendisine benzetemediği gençliği ise yerlerde sürükler!

Bir yanda hayatında henüz deniz görmemiş, okumayı inek ahırından bozma sınıflarda sökmüş gençler; öte yanda çürük raporuyla askere gitmemiş, karada işi gücü, denizlerde gemicikleri olan padişah çocukları… Bir yanda “güvenlik güçleri” tarafından saçından sürüklenip yerlerde tekmelenen üniversiteli genç kızlar; öte yanda bir üniversite sınavı bile kazanmadan ülke yönetimi hakkında bilirkişi ilan edilen ‘prenses’ler…

Hey badem bıyıklılar!.. Hey eteği uzun, saçı saklı, cin akıllılar!.. Hey bu dünyada götürdükleriyle gözü doymamış, ötelerde dünyalık arayanlar!.. Hey Abdülcorc!.. Hey Sahhip!.. Hey Samzade!.. Hey hegemonya! Hey H-EGO-MANYA!

İşkenceler yaptığınız, yaşını büyütüp astığınız, sokaklarda gözü dönmüş polislerinize dövdürttüğünüz, ahlaksızlıkla suçladığınız, nezarethanelerde sabahlattığınız, söz hakkı tanımadığınız o çocuklar bizim! Onlar bu halkın çocukları!

Onlar; sizinkiler bir şekilde “yan gelip yatarken”, “askerlik yan gelip yatma yeri değildir!” diyerek cephelerde ölmeye gönderdiğiniz çocuklar! Onlar, yerlerde sürüklenirken, nezarethanelerde buz gibi betonların üzerinde sabahlarken, işkencelerde ölürken, asılırken… ciğeri pare pare yanan anaların çocukları!

Ama siz… anaya da saygı duymazsınız! Bunu en iyi, ”anası ağlayan” vatandaş bilir! Çünkü sizin kitabınızda ana, en az üç çocuk (Halk iki çocuğun masrafını bile karşılayamazken, üçten fazla rakam telaffuz etmeye diliniz varmıyor) doğuran kuluçka makinasından öte bir şey değil! Nasıl olsa o çocukların rızkını sizin hegemonyanız verir! Oğlanları bıyıkları terleyinceye kadar kuran kursuna yollar, bıyıkları terleyince de kendi özel berberlerinize yönlendirir, bıyıklarına badem şekli verdirirsiniz! Kızların rızkını dert etmeye gerek yok, zaten her iki cihanda da dünyalığı hazır olanların “evinin kadını, çocuklarının anası olmaya” layık bir din eğitimi aldıklarından rızıkları; çalışmak isteyenlerinse iş yerlerinde kadroları hazırdır. Özel okullarınızda burslu okuyacaklarından, bilimle çok da içli dışlı olmaları gerekmez. Genç erkeklere bir diploma, bir badem bıyık; kızlara da bir diploma, bir de tesettür kıyafeti oldu mu iş yerlerinin kapıları, özellikle de Devlet’in kapıları ardına kadar açıktır!

***

Bir araştırmaya göre, 2009-2010 ders yılında, Türkiye’de 465 İmam Hatip lisesi’nde (İHL), 94.242 erkek, 104.339 kız, toplam 198.581 öğrenci eğitim görüyormuş. Yine aynı araştırmaya göre bir İmam Hatip Lisesi öğrencisinin devlete maliyeti en azından 2 bin dolar!… Tablo ürkütücü rakam ve saptamalarla dolu! En iyisi bu yazının tamamını (*) okumak!
Sokaklarda polisinize dövdürdüğünüz solcu gençlere gelince… Sakat kalmaları, travma geçirmeleri, okuma haklarını yitirmeleri ve daha bir dolu olumsuzluk hiç de önemli değildir sizin için!

Hey!…H-EGO-MANYA! Çünkü onlar ne kadar eğitimli, donanımlı olurlarsa olsunlar, sizin sayenizde, muhtemelen yarının İŞSİZLERİ olacaklardır!

Zelin Artuğ, Aralık 2010, Yeryüzü

(*) http://www.haberturk.com/yazarlar/mehmet-ali-kilicbay/501431-kadin-imam

http://www.kucukisler.com/2010/12/08/dunden-bugune-hegemonya-ya-da-h-ego-manya/#more-9923