Dünya aids günü

Bugün 1 Aralık Dünya AIDS günü...

Günün amacı, her yıl daha da artan AIDS salgınına dikkat çekmek.

Küresel bir sorun olan AİDS zengin fakir ayrımı gözetmeden tüm insanlığı tehdit etmektedir. İnsan sağlığını tehdit eden ve çağımızın salgını olarak nitelendirilen HIV/AIDS hastalığı 27 yıldır büyük bir hızla yayılmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), verilerine göre dünyada 44.5 milyonun üzerinde hasta veya taşıyıcı HIV/AIDS hastalığı ile beraber yaşamaktadır. Salgının başlangıcından beri 33 milyon kişi ise hayatını bu hastalık nedeni ile kaybetmiştir. Bu sayılara günde 14 000, yani dakikada 10 kişi ilave olmaktadır.

1980’li yılların ortasından bu yana Türkiye’de AIDS görüldüğü ve resmi rakamlara göre 2, 500 AIDS olduğu bilinmektedir. Uzmanlar ülkemizin sosyokültürel yapısı nedeniyle bu rakamın gerçeği yansıtmadığını ve bu sayıyı 8’le çarpmak gerektiğini vurguluyorlar. Türkiye için asıl tehditte budur. Toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu, HIV taşıyıcılarının kendilerini gizlemesine yol açmaktadır. Gizlenen hastalık yayılmaya devam etmektedir.

HIV Virüsünün sadece homoseksüelleri hedef aldığı şeklindeki yaygın ve yanlış kanı savunma mekanizmalarının yetersiz kalmasını doğurmaktadır. Oysa AİDS’e yol açan HIV cinsel yolla bulaşan kısmının %80’i heteroseksüel ilişki sonucu bulaşmaktadır. Aynı zamanda yalnız yetişkinleri değil genç, yaşlı, çocuk bebek demeden tüm yaş guruplarını tehdit etmektedir. Bu büyük tehdide karşı henüz kesin bir aşı veya tedavi bulunamamıştır. Ancak geliştirilen yeni tedavi yöntemleri sayesinde ölüm oranları iyice azalmış, HIV enfeksiyonu ölümcül olmaktan kısmen çıkmıştır.

HIV kan ve kan ürünleriyle, korumasız yapılan her türlü cinsel temasla ve anneden, bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmeyle bulaşabilmektedir.

Bu tehlikenin önlenmesi için neler yapılmalıdır? Önce HIV/AIDS hastalığı da önlenebilir bir hastalık olduğu ve her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemlerinin tedaviden daha ekonomik olduğu unutulmamalıdır.

HIV’e karşı korunmayı öğrenmek, öğretmek hastalığın yayılmasını önlemede en etkili yoldur. Toplumsal duyarlılığı arttırmak, davranış değişikliğine yol açmak için örgün ve yaygın eğitime gereken önem verilmelidir.