- Kategori
- Ben Bildiriyorum
DÜNYA ATMOSFERİ TEHLİKESİ
CERN Parçacık hızlandırıcı fenomeni ile başlayalım: Biluyoruz ki
bilim insanları İsviçre’deki CERN parçacık hızlandırıcısı için, öncekinden 8-10 kat güçlü bir çarpıştırıcı tasarlıyorlar. 100 km çapındaki dairesel çarpıştırıcının dünya manyetik alanını yırtması ve ileride oluşabilecek güneş manyetik fırtınalarına karşı dünya atmosferinde madde ve gaz kayıpları yaşanabilecek olmasını korkuyla izlemeye başladım. Ve bu tehlikeyi öngörüyorum. (Bu fikir bana aittir) Bir de doğal parçacık hızlandırıcılar var. Bunlara örnek, aktif kara delikleri galaksi merkezlerinden biliyoruz.
Gücünü denemenize gerek yok, toz ederler tozunu bulamazsın. İşte bu "güçgillerden" olanlarından yani Dünya'nın orta yerine aktif bir suni mini karadelik inşaa etmemizden bahsediyorum. Bu beni Mars gezegeninin geçmişine götürdü, işaretler verdi!
Dünya'mızı ileride Mars benzeri tehlikeler bekliyor'da diyebilir miyiz? Kolektif bilimsel akıl bu öngörümü araştırmalıdır, Çünkü;
CERN labaratuvarı, çok yoğun manyetik alan yumağı ile bu örtüyü makas gibi kesebilir? Bunu şuna benzetebiliriz:
su dolu plastik damacanaya bıçak ucunu sapladığımızı düşünelim. Sadece ucunu içeri girecek kadar. Ne olur? -azar azar su sızmaya başlar, değil mi! Peki neresinden sapladığımız önemli. En alttan saplamış olsun. Oldukça içi boşalır. Mars atmosferi gazını azar azar kaybetmesi benzeri, Dünya'nın atmosferini de boşaltmaya başlayabilir mi? Manyetik güç, aynı zamanda Uzay mutfağının bıçağıdır. Uzayı bu güçle delip, bükebilirsiniz
Bu örnekte "bıçak" küçük bir alanda oluşturulan yoğun manyetik alan gücüdür.
Dünyanın Kendi ürettiği manyetik alan gücünün homojen yayılımı, CERN de kurulması düşünülen 100 km mesafedeki etkisi, milyonlarca kat zayıf halidir diyebiliriz.
Ama CERN de yapımı tamamlanacak mesafesinde etkin olan manyetik gücü de milyonlarca kat güçlü halidir. Dünya manyetik alanını yırtar geçer.
Dünya manyetik alanının en büyük etkisi, güneş fırtınalarına karşı dünyayı bir kalkan gibi korumasıdır. içindeki gaz karışımı ile birlikte plazma örtüsü yaratarak çadır gibi üstümüze örtünür.
Mars bir zamanlar okyanuslar ve nehirler barındırmasına rağmen, ne oldu da bugünkü soğuk ve kuru bir çöl halini aldı? İşte bu sorunun cevabı sadece Mars’ın geçmişini aydınlatmak için değil, Dünya’nın geleceğine ışık tutabilmek için de önemli. O ‘kara’ gün geldiğinde gezegenimizi korumak için nasıl hazır bekliyor olabiliriz?
NASA’nın yaptığı açıklamaya göre Mars’ın atmosferini nasıl kaybettiğine ilişkin önemli bir kanıt bulundu. Mars hâlâ durmaksızın atmosferini kaybetmeye devam ediyor. Peki neden?
Mars'ın karbondioksit ağırlıklı atmosferinin bundan milyarlarca yıl önceki bir Güneş fırtınası nedeniyle kaybolduğunu NASA bize söyledi! Yani Güneş fırtınasının altını çizmeliyiz! Yırtılan bir örtünün bu ışınlara karşı gücünü yitireceğini öngörmeliyiz. Günümüzde Güneş fırtınalarının artışı neye işarettir. Neler oluyor. Güneş fırtınalarının etkilerini görebilmek için belli bir zaman aralığınını izlemeye alarak, Dünya'da oluşan anomilere dikkat cekmeliyiz: Kuraklıklar, depremlerde artışlar, salgın hastalıklar, Deniz salyaları, deniz suyu sıcaklık artışları, balık ölümleri, tarımsal anomiler gıda krizi vb birbirini takip eden anomiler.
Çok hassas bir dengenin üzerinde devinen bir dünya dengesi var. Aynı İnsan ısısının 37 derece olduğu gibi. Üç beş derece artışla ne hale geldiğimizi biliyoruz. Dengenin çok küçük bir amortisör aralığı, dünyanın kırılım denge aralığıdır. İnsanoğlu aklı, bu aralığı ön göremez yetersizliktedir. Yani yarım insanlar topluluğu, tufanlar estirip duruyorlar dünyamıza! Dünyanın amortisörü kırılmak eşiğine getirildi.
İnsanoğlunun bu kritik dengenin hangi bilinçli yerinde bir çok deneyler Ki, nükleer bomba denemeleri, CERN Parçacık hızlandırıcı fenomeni,
Atmosfere yerleştirilecek binlerce iletişim uyduları,
Nükleer enerji santrallerinin hızlıca arttırılması, ve yıldız savaşları gibi teknolojik yığınaklar... Tüm bunların hesabını, dünya maddi varlığının hassas dengesinin üstüne inşaa edebilmek büyük sorumsuzluktur. Hesabını kimsenin vermediği bu sorumsuzluğu, Sadece "kıyamet ayetleri" gibi bir uyarım korkusu dahilinde kalmamalıyız.
Dünyanın doğal ömrünün bilgeliği, evrimsel bakış sezgimize aittir. Ve büyük derinlik gerektirir. Ve bu dünyanın kolektif bilimsel bilincine referans ta sunar. Yani Dünya'nın doğal ömrünün canına okuyoruz.
Öbür türlü her an her şey olabilecek bir krizin içine sürüklenebiliriz. Belirtileri görülüyor.
İnanın sürecin içine girdik. Uyanık olmalıyız. Bilinçli olmak zorundayız dünyamızın kurtuluşu için.
Birbirleri ile yarışa giren bu amansız kavgaların sonucunda, karanlık bir dünyanın içine hızlıca ilerliyoruz. Bilim adamları kendi maaş patronlarının güdümünde, dünyanın geleceğine gözlerini kapamış durumdalar.
Bine yakın nükleer enerji santrallerinin varlığı ve daha güçlenir olmalarının mantığında bu körlüğü görebilirsiniz.
Dünyanın hali içler acısı. Siz bakmayın batı matı medeniyetlerine. Yüzyıllardır çevreyi, atmosferi, dünyayı kurtarmak için bir araya gelmişlerdir.
Geldikleri ve karar aldıkları halin sonu görülmektedir!
Umut vardır. İnsanoğlunun sağduyulu yönü, doğruluğun Kutsal gücünün tecellisi ile güçlü bir uyanışı tetikleyecegine inanıyorum. Çok geç olmadan bu uyanışı, yeni dünyanın gençliği ile başarmanın yolunu bulmalıyız. Küresel Pandemi bu gerçeği gözler önüne sermiştir.
Yürekli bir çalışma disiplini ile dünya eskisinden daha kolay ikna olacaktır.
Natural Demokrasiler için reaksiyon başlayacaktır. Dünyanın bu hali, şok bir silkeleme yapmıştır ve bizlere sorumluluk vermiştir.
Her işte bir hayır vardır, vardır ama Hayırlı bir gelecek için Hep birlikte çalışarak,
Yeni bir dünya kurulacak.