Dünya düzeni

Dünya düzeni

Son gelişmeler gösterdi ki artık dünya bir kasabadan ibarettir,  korona ekonomi vb. konularda bunu rahatlıkla görebiliriz,

Sınırların anlam kaybettiği günümüz dünyasında herhangi bir yerde olabilecek bir olumsuzluk bütün dünyayı etkileyecektir.

Dünyanın başına bela olan korona  aslında bizlere çok şey öğretmiş durumdadır. Dünya yeni gelişmelere gebedir, dolar şu anda dünyanın başına bela olmuş durumda artık dolar denen akçe gelişen nüfus bu paralelde gelişen ticarette sıkıntılara yol açmaktadır. Aynı şekilde çinin dünya üretim tedarikinde tekel olması aynı şekilde paylaşım ve gelişmekte olan ülkelerin gelişmesine engel teşkil etmektedir.

Petrolün yavaş yavaş tedavülde kalkacağı önümüzdeki yıllarda dünya ekseninde bazı değişiklikler beklenebilir, zira artık enerjide çok çeşitlilik var ve petrole bağlı ekonomiler kendilerine başka gelir kaynaklarını oluşturmak zorundalar mevcut yapıları onları idare edemeyecektir.

Üretim tekniklerinin geliştiği günümüzde ucuz işgücü gibi sorunların yaşanacağına pek ihtimal vermem, bunun yanında beyin diyebileceğimiz kalifiye elemana ihtiyaç durulur ki buda zor bir iştir sahip olan dünyayı yönetir.

ABD, dünyada yetişen ne kadar kalifiye eleman varsa hepsine talip ve gelmeleri için her türlü imkanı seferber edebiliyorlar, zira bu insanları ithal etmezse ayakta kalma şanslarının olmayacağını onlarda bilir.

Avrupa’da durum aynıdır, yetişen elamanları ülkelerine  getirmek için her türlü imkanları sağlarlar ve hala dünyada yetişen beyinlerin önemli bir kısmını cem edebiliyorlar.

Askeri savunma sanayi bununla beraber istihbarat servisleri her geçen gün biraz daha fazla öneme haiz olabiliyorlar, ülkelerin savunma ve stratejik yatırımları pek fazla yekûn tutmaktadır, Rusya devlet başkanı Putin: bir soruya verdiği cevapta nükleer silahlar dünyanın başına bela olduğunu kabul etti ve bir nükleer savaşın vuku bulması durumunda dünyada herhangi bir canlının kalmayacağını itiraf etti.

Mevcut Dünya sistemine alternatif yada tehdit olarak gördükleri İslam’dan başka herhangi bir gücün olmadığı ayan beyan ortadadır, Bağdat, Endülüs ve  İstanbul’da kurmuş olduğu büyük medeniyetleri tekrardan dünya için birer kurtuluş reçetesi olabilir,  yapmamız gereken kendimizi büyük medeniyet kurmuş İslam dinine uyarlamak olmalıdır.

Müslümanların ırkçılık yani ulus devlet üniter yapı, mezhepçilik hizipçilik gibi hastalıklardan kurtarması gerekir, Allah cc. Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah öyle bir kavim getirecektir ki Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler; müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı vakarlıdırlar; Allah yolunda cihad ederler ve hiç kimsenin kınamasından korkmazlar. İşte bu Allah’ın dilediğine verdiği bir lütfudur. Allah’ın lütfu geniştir; O, her şeyi bilir,Maide 54