Dünya Kimin İçin Dönüyor?

İşte dünya öyle bir yerdir… Sen hırsla onu kovalarsan o senden kaçar. Sen kanaat edersen nimet kapıları açılır. Nimet kapısının anahtarı kanaattir.

Peki insanın esas derdi ne olmalı? İşte bu noktada insan kendi hakikatinin farkına varmalı. İnsan hayvan değildir. İnsanın hayattaki varoluş misyonu da doğal olarak hayvanlardan farklıdır. Hayvanlar gibi dünyaya dalıp aklını yok sayamaz ve saymamalıdır. Kâinata neden geldiğini ve burada ne işi olduğunu anlamalı ve ona göre bir yaşam sürmeye gayret etmelidir.

Peki insanın hakikati nedir? Bunu kimden ve nereden öğreneceğiz? Elbette ki “Yapan Bilir, Bilen Konuşur” prensibince insanın hakikatini en iyi insanı yapan bilir. İnsanı yapan Allah olduğuna göre insanı en iyi bilen de O’dur. Ve insan ile Kur’an-ı Kerim vasıtası ile konuşmuştur. Kur’an-ı Kerim insana yazılan mektuptur. Kendini ve varoluşunu anlamak ve anlamlandırmak isteyen insan Kur’an’a can kulağı ile dikkat kesilmelidir.

Kur’an-ı Kerim’i okumak demek ise eline bir meal alıp okumak demek değildir. Bu okumanın nasıl yapılması gerektiği ile ilgili aşağıdaki linkteki yazımızın faydalı olmasını umarız…

http://blog.milliyet.com.tr/kur-an-i-kerim-nasil-okunmali-/Blog/?BlogNo=568813

(*) 19. Mektub (Risale-i Nur Külliyatı)