Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '14

 
Kategori
Futbol
 

Dünya Kupası'nı neden sevdik?

Kimileri Şampiyonlar Ligi’nin onun tahtını salladığını düşünse de bana göre Dünya Kupaları’nın yeri bambaşka. Bir düşünsenize Fildişi Sahilleri ile Yunanistan, Almanya ile Cezayir bu platform dışında kaç kere daha karşı karşıya gelebilir ve daha da önemlisi bu alanların kaçında Cezayirlilerin Almanlara üstünlük kurma şansı olur? Yıldızları, heyecanı, stadyumları, taraftar gösterileri bir yana sırf bu özelliği sayesinde bile Dünya Kupaları yeryüzündeki en güzel futbol organizasyonu.

Bu seneki Dünya Kupası daha bir güzel sanki. Gerek arkadaşlarımdan gerekse soysal medyadan bu turnuvanın en güzel Dünya Kupası olabileceğine dair dahi yorumlar duyuyor ve okuyorum. Bugüne kadar benim de birkaç maç dışında, tamamından müthiş bir zevk aldığım bu turnuvanın birkaç hafta içinde biteceğini düşündüğümde gerçekten üzülüyorum. Peki, bu dünya kupasını neden bu kadar sevdik? Kendi adıma bu sorunun cevabını turnuvanın çok iyi maçlara sahne olması veya arkadaşlarla kendi aramızda yaptığımız tahmin oyunun büyük heyecanı olarak verebilirdim fakat sanırım asıl neden biraz daha derinlerde yatıyor; büyük bir özlem ve eksiklikte.

Bizim ülkemizde futbol maalesef sadece ismen var. Futbol adı altında gördüğümüz, seyrettiğimiz, konuştuğumuz ve yaşadığımız ise eğri ile doğrunun birbirine karıştığı; herkesin kendini haklı gördüğü; adalete inancın olmadığı; mutsuz ve güvensiz yüzlerin, doğruyu söylemeyen çenelerin, günü kurtarma adına seneleri kaybeden zihniyetlerin hâkim olduğu ve neticede ne kazanana bir sevinç ne de kaybedene bir üzüntü veren garip, kötü ve çözümsüz bir keşmekeş.

Durumumuz böyle olunca Brezilya’daki o turnuva, çatısı delik bir barakadan bakan bizlere, boğazın en güzel yerinde, tarifsiz manzaraya sahip bir yalı gibi geliyor ve işin en üzücü yanı bu iki “ev” arasındaki mesafe bizim turnuvaya fiziksel uzaklığımızdan çok daha fazla.   

Şayet bu dünya kupası hiç bitmesin istiyorsak bunun en büyük nedeni, iki haftadır, yöneticilerin mantıksız tutumlarına, taraftarların saçmalıklarına, medyanın spekülasyonlarına maruz kalmadan ağız tadıyla “futbol” izleyebilmemiz. Fakat ne acı ki bir ay sonra bu rüya sona erecek ve gözlerimizi yine o yıkık dökük barakada açacağız.

Bizim barakanın değil bir yalı, eli yüzü düzgün bir apartman dairesi olmasını dilemek, içi boş bir istekten öteye gitmez ama bu güzel turnuva bize en azından bizdeki mücadelenin futbol olmadığını kabul ettirse ben razıyım.

can.nizamoglu@gmail.com

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..