- Kategori
- Şiir
Dünya

Dünya dev bir kazanı andırır bana
İçinde döne döne pişirilir etler kemikler
Kimisi çifte kavrulur, kimi varmaz farkına
Kimisi ulaşılır kemale, kimisi bekler
Hangi yanım hangi kora değdi , bilemem
Bu sızlayan kimin canı, hangi azam acıyor
Ne ordayım ne burdayım bir hizaya gelemem
Her ne zaman üflediysem yaram benden kaçıyor
İçimde bir yerler serin çölleri arzular
Bir tarafta güneşler yanan güller açtırır
Ne yanım üstüne düşsem, bir diğer yanım sızlar
Bir elim kir içinde, bir elim inci saçtırır
Koşmaya niyetli yorgun ayaklarım, uzaklara hasretim
İki karış yeryüzünde dev umutlarım saklı
Kimseler gelmesin bana ne sıla ne gurbetim
Düğünüm var ızdırap dergahında telli duvaklı
Masallarımı toplayıp attım kör kuyulara
Bir cümle hikayem yok maziden anlatacak
Erittim zevki sefayı demleyip sundum acılara
Ant içti acıyan gözlerim ölene dek ağlayacak
Göklere değiyor merdivenler basamakları emin
Bir hamle etse yürek güneşe talip olsa ömrüm
Sil baştan tazelenecek bilirim bozduğum her yemin
Yemyeşil nefesler çekecek içine dumanlı gönlüm
Silkinsem dökülecek boşluğa eğri büğrü temenniler
Korkuları yere çalsam yılanlar benden korkacak
Koparsam kalbimi dişlerinden aç kalsa şu haramiler
Bİr nebze bakabilsem ışığa kirpikten nurlar akacak
Geceleri çekiştirsem eteğinden sonsuza kursam saatleri
Uzun bir şiir yazsam bir ucu ölüme dayansa
Boynuma geçirsem ipe dizip gülüşleri, her tanesi serseri
Gitse benden bütün benler kalsa sadece Sevgi