Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Durup bir mola versek

Durup bir mola versek
 

“İnsan dilediğince özgür ve mutlu olabilir,
çünkü kaybedilecek ve kazanılacak hiçbir şey yoktur.”

Tom Robbins, Dur bir mola ver

Tom Robbins en çok beğendiğim ve romanlarını bir solukta okuduğum yazarlardan biri. Fantastik dünyaların ortasındaki fantastik karakterleriyle varoluşa dair birçok noktayı sorgular ve onunla bu doyurucu yolculuğa çıkmaya gönüllü okurlarına da sorgulatır.

Dur bir mola ver’de egemen sistemin kurguladığı başarı ve kazanım kavramlarının şaşaalı örtüsünü çekip alıverir Tom Robbins. Aslında bu kavramların altının ve içinin nasıl da boş olduğunu; tüm bu dayatmaların insanı varoluşundan nasıl da uzaklaştırdığını bir illüzyonist kadar etkileyici ama bir o kadar da sade ve kendinden emin bir şekilde kanıtlar.

Biz, kendimiz olmadıkça hayat da bir oyundan başka bir şey olmayacaktır… Varoluşumuzun çağrısına kulak vermedikçe asla özgür ve mutlu olmamıza imkan yoktur.

-Vakitsizlikten- izleyemediğim televizyona dair haberleri internetten ve gazete sayfalarından takip etmeye çalışıyorum. Bizim gündelik iş hayatımızda yaşadığımız kazanma ve başarma hırsının daha çıplak ve kötü bir versiyonu, televizyon kanallarındaki binbir türlü yarışmada neredeyse her gün tezahür ediyor. Kaybedenler hırstan deliriyor, rakipler birbirinin kuyusunu kazıyor, oy kaynaklarını etkilemek için kimisi mazlumu kimisi mağruru oynuyor…

Ve ben, tüm şaşkınlığımla dünyaya ve gittiği istikamete bakıp kitaplığımın rafından Dur bir mola ver’i alıyorum. Tom Robbins’in üstün farkındalığıyla kurguladığı cümlelere bakıyorum tekrar tekrar. Herkese seslenmek istiyorum: Bir dakika durun ve aynada kendinize bakın. Dönüştüğünüz şeyi görün. Kendinizden, özünüzden, varoluşunuzdan kaç fersah uzakta olduğunuza bir bakın. Kendinize ne için yaşatıyorsunuz tüm bunları? Hayalinizdeki başarı gerçekten bu mu? Kazanmak dediğiniz gerçekten bu mu?

Aslında hayat, yanıtları bir tarafa insanları bu sorulardan fersah fersah uzakta tutuyor. Çünkü insanlar, çocukluklarından başlayarak notlarla, sınavlarla, derecelerle kendilerinin olmayan bir başarının izini sürüyor. Küçük bir çocukken insanın içini sızlatan hayaller ise ilerleyen yaşlarla Kaf dağının ardındaki masal ülkesine öteleniyor.

Belki de artık dünya için durup bir mola verme zamanıdır. Ve sorgulamadan kabul edilmiş her türlü kavramın üzerindeki örtüleri çekip atma; altındaki ve içindeki boşlukları görme; kendi doğrularımızı, gerçeklerimizi ve kavramlarımızı oluşturma zamanıdır.

 
Toplam blog
: 18
: 958
Kayıt tarihi
: 02.03.07
 
 

Hayatta herkesin güçlü bir duyguyla doğduğuna inanırım. Benimki merak. Küçüklüğümden bu yana dünyada..