- Kategori
- Deneme
Düş ülkesinden damlayan
Ve bekliyorum kimsesiz ve öksüz Bir dilenci gibi;’’ Allah rızası için ne olur sev beni’’ Geldiğinde servetim sen, ömrün sen olacağım.
Ey âşık yüreğim ! Sen söyle.
Bu içimde nasıl bir sır ki damla damla öldüren?
Bu nasıl bir giysi ki üzerimde yıkandıkça çıkmayan?
Ne giysem o oluyor ona benziyor onu yaşatıyor.
Öyle bir çilesi var ki yufka ekmek gibi çilendikçe buram buram kokuyor.
Düşlere dayanak olan umudumla beslenen bir ruhdum
Yeter ki o aşkla öl yüreğim!
Dumanın olduğu yerde bulutlar yol alır yağmur gibi bereket yağdırır düşlerime
Yeter ki sev yüreğim koşulsuz ve karşılıksızca!
O Ummanlar ki sana gönlünde kazan olur aşını pişirmek için.
Nerede ateş varsa elbet orada bir su vardır pişirmek için aşkı
Suyun özlemi ateş ise , ateşin özlemi bir damla sudur.
Ne garip değil mi hiç sevmeyen birini bile bile sevmek
Duygularına ihanet edeni sevmek zor değil mi yüreğim?
Yüzü gülen adamın maskesi düşmeyecek mi sanırsın sen yüreğim.
Kaç tane cümlemiz var daha içimizde yeşertecek
Düşlerimize ilmek ilmek örülen aşk düğümü varmıydı
Yüreğin sesine kulak vermedin ve ne kadar dinliyorsun bilemem
Ben gittiğin gün depremler oldu şehrimde öksüz kaldı
Yaralı çıktım ama yaralarım kabuk bağlamadı iyileşemeyecek kadar derindi
Yere yüreğimi düşürdüm kendimi uzaklara götürüyorum gömmek için
Biz o anı yaşadık günahıyla sevabıyla
Bir rüya görmüş gibi dilsiz, sağır kaldım dar sokaklarında
Ve hayatın derinliklerine dalmaktı cevheri bulmak için
Ne yazık! Hasrete aç kalıyordu ve düşlerin çelimsizdi
Çalınan kalbin kapısı sen için açılmıştı
Beklemenin, umudun, sabrın ve susmanın yanında
Yürek sahibi olmak gerekirdi her şeyin yanında.
Nerde o yürek ki seni darağacında sallandıran gönülde
Aşktın, sevdaydın, beklenilendin
Her ne varsa sana dair seninle güzeldi.
Acısıyla tatlısıyla gözlerimde renk renk dolaştın
Âşk mıydım içimde destursuzca yol olan
Köklerine uzanmıştı bir başka açmıştım değişikliğe uğradım.
San ki, benliğim değişti.
Yalnızlığımın hafiflediğini hissettim.
Bizi öyle tarumar ettin ki ne vardım ne yoktum dünyamda
Et yüreğim tarumar et ki senin yokluğunla boğulsun kalbim
Öyle alt üst etki içinin yangınları soğuyana kadar
Özlemlerin taşana kadar olsun ve kıymetlensin dileğim.
Aşkla yoğrulmuş bir yüreğe el uzatmak zordu senin için
Sevenin kalbimi yetmez miydi sevilen için
Aşk; sevgiden örülmüş nefesinde barındırılmış mıydı?
Her zaman aşk aşığın yolu değil midir?
Seni susarak özlemeyi öğrettin bana
Açacak mı kollarını bana bu aşk
Hiç açmadığı kadar toprağın bağrına koyacak mıydı?
Üşüdüğüm zaman ısınıyordum yokluğun ateşinde
Bir insan bir başka insana her şeyini verebilirdi
Gönlünü, kalbini, hak edene verirdi insan.
Gönül ancak gönül verdiğinle takas edilirdi
Yürek yârine adanan, aşk ile tutuşan deli divaneydi
Öyle miydi ve bazen öyleydi?
Aşk bir delilikti uçsuz bucaksızdı.
Seslendiğinde insanın içi erirdi.
Öyle bir tınısı var ki ruhumun notalarına vuruyordu.
Aklın ve gönlün içinde görebilir ve duyabilirdi
Vazgeçmeyi bilmeyen bir aşkla iliklerine kadar okşayandı.
Benim tek mirasım aşkımdı içimde büyüye gelen
Sevgiden daha güzel ziynet var mı deselerdi
Parmak kaldırır sen derdim
Aşkın dili nedir desem
Aşkın dili gözyaşlarımın içinden akan duadır.
Aşkın bedeli ağırdır her yürek taşıyamaz
Kahrın da hoş, lütfun da hoş diyebilmektir aşk.
Ve bazen gülümseme ilk aşkın ilk temsiliydi.
Her düşündüğünde ilk kez gibi yaşamaktı
Her nefesinde son kez der gidi vedalaydı.
Âşık bir kadının kalbinin şıpırtılarıdır gözyaşları.
Kalp ağlar ruh ağlar.
Ruhun ağlaması aşktandır yüreğim.
Seni geç bulmuştum belki de
Acılarıma merhem olamayacak kadar
O çoktan ölmüştü, ölüm ona ne yapabilirdi?
Bekliyorum geleceğini gecenin ayazında
Gece ıslanıyor yalnızlığımla, bense titriyorum yokluğunda.
Sensizliğe başım eğikti, yüreğim buruk, kalbim kırık
Bilirim ki katlanmak zorunda kalırsın.
Yine de umudum hüzünle el ele, diz dize gelmişti.
Kilitlendim o zamana
Zamansa kör karanlığı üzerime sonuna kadar kilitledi
O zamanımın anahtarı kayboldu
Yüreğimin en derin, en bilinmeyen yerindesin.
Ne uzanabiliyor sana ellerim, ne de vazgeçebiliyorum senden.
Sana aç, sana susuz, sana hasret, çaresiz yüreğimle.
En tılsımlı, en riyasız, en içten duamsın.
Öyle susadım ki sana yokluğunda
Neredesin, neredesin?
Sen alevleri içen o yerde misin?
En temiz aşkla gelmişken bağrına.
Biliyorum; Ne yapsam fayda etmiyor.
Yüreğim söz dinlemiyor
Bir beyaz gelincik gibiyim dokunsalar dökülecek yapraklarım.
Ben olamadığım kadarım sende.
Yürek sözlere sığmaz bilirim kan damlar taze düşlerime
Gözlerin göğe uzansa da yağmur gibi yağsan üzerime
Seni bekliyordum her gece seni giyerim diye
Aşk, acıya bastırılmış bir hayal kırıklığıdır, bir ummandır
Ve bekliyorum kimsesiz ve öksüz
Bir dilenci gibi;’’ Allah rızası için ne olur sev beni’’
Geldiğinde servetim sen, ömrün sen olacağım.