Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '10

 
Kategori
Deneme
 

Düş

Düş
 

Bir düş görmüştüm dün gece. Herkesin gördüklerinden değil yaşadıklarımdan biriydi sanki. Acaba gerçek mi yoksa rüya mı diye içerisinde yaşamımı sorduklarımdan. Cevabını ararken kendisi içerisinde, gerçeklik dışından olanlarından yakalayıp rahatladığım.

Bu saçmalıkları aramak öylesine tedirginlik içinde bırakırdı ki beni. Ama “doğruya ben İbranice bilmiyordum, Atina’ya bugüne kadar hiç gitmedim, büyükbabam vefat edeli nice olmuştu, Sabah gazetesi ne zamandan beri bütün karakterlerini koyu basıyordu... ve bunlar gibileri için ‘ onlarca’ desem mütevazi sayılırım ama bana kanaat ettiren sorunları sorardım her zaman...

Böyle bir soru yoktu ve düşündükçe zamanda geçmiyordu. Eğer bir rüyada isem gözlerimi açıp uyanma vaktim geldi diye düşünmüştüm.

Ancak düş içinde de olsam; zaten gözlerim kapalıydı ve hiç zorlanmadan açılmıştı. Hala karanlıktı, demek ki henüz sabah da olmamıştı. Bir nefes içerisinde korkuya dalıp çıkmıştım. Odamın ışığını hiç kapatmazdım ki ben? Ama? Olabilir mi? Tabi babam da kapatmış olabilirdi.

Her sabah, özellikle de kahvaltılarında karşılaştığımız Pazar sabahlarının ilk saatlerinde, çalışmaya başladığım günlerden itibaren elektrik faturalarını bana ödeteceğini söylerdi.

Bu geceleri hesap edemezdim ya düşlerimi? İlk defa araya düştüğüm zaman yine ilk defa sarhoşluğa düştüğüm tatile denk gelir. Yıllar geçmesine rağmen hala derim “ o gece öylesine içtim ki hala içiyorum sanki”. Bazı günler vardır ya tarihte; değişimden öte devrimdir sanki. Öyle bir gündü belki de benim için. Düşkündüm belki de.

Gözlerimi kapadığım anın, uzun saatler önce olduğunu hatırlıyordum ve gördüğüm, karanlığın bana ışıkla beraber oluşturduğu bir simülasyon olması gerekiyordu. Duyduğum zaman, eski bir psikolojik gerilim filminin jeneriğini tekrar duymayı dilemiştim. Bir kapı idi sanki sözleri. Benim gibi kapalı iken gözleri, geriliminde olan oyunun.

O oynuyordu, ben ise yaşıyordum söylediği cümleleri ve benim ki; içinde yaşadığım bir andı. İçerisinde nefes aldığım, adrenalimin yükseldiği... kim bilir belki de yıllardır yapmadığım küçüklüğü yapıp annemi uyandıracaktım.

Yastığım ile aynı izahta bana bakan yüzün olmaması gerekiyordu orada. Karanlığın içinde belirsiz ışık süzmelerinin beynimde yarattığı oyunlardan biriydi, belli. Bu gecede karanlık olmamalıydı ama. Odamın ışığının açık olmasından ötürü. Bu aralar yılların hırsını kendimde çıkarmam gerekiyor olsa da; kitaplardan ve adını bilmediğim yazarlardan alıyorum. Okuduğum her akşam, sabahıma uyku isteyeceğimi bildiğim halde saatleri önemsemiyorum. Mutlaka kendimi sızdırırdım okuyarak. Okudukça da, zihnimden korkmaktan ötürü ışığı söndüremezdim, söndürmemde. Pek değil hiç umursamıyor olsam dahi, karşı komşuma vermiş olduğum, kalıcı olacak rahatsızlıktan ötürü kendimi bir belediye başkanı gibi hissediyorum özür dilerken.

İçerisinde korku yaşadığım her düş gibi yine uyanmaya çalışıp, gözlerimi zorlarken açmaya, “keşke” dedim, “keşke bir önce ki düşüm gibi olsaydı.” Olsaydı da öylesine ki uyanmış olsam dahi bir kuş sesine, tekrar yatıp devamını görebildiğim Taksim diye bildiğim dünyamda, ama gerçekliğinden çok uzakta olan Taksim’de geziyor olsaydım.

Karanlık hala odam içerisinde olmaması gereken göstermelikti, gözlerimi açmış olmama rağmen. Karşımdaki yüz ise hala bana bakıyordu. Sorularıma başlarken artık son çare olarak; ki cevabımı bulur bulmaz yapacağım rüyayı terk etmek olacaktı, ilk açığını vermişti bana.

Ne zaman yataktan kalkmıştım? Nasıl yere atmış olduğum yastığı görmeden balkona çıkmıştım. Kısalığını dile getiremediğim hangi anda aydınlık bu derece yeryüzüne vurmuştu?

Birçok kez yapmış olmama rağmen; her defasında korktuğumu yapacaktım balkondan aşağıya bakarken. Yine de; belki gerek yoktur diye sorgularken bu dakikaları, kendi kendime tekrar ettim

“ merdivenlerden çıkarken bir adam gördüm. Keşke hiç olmasaydı dediğim. Bugün de orda değildi”.

 
Toplam blog
: 13
: 318
Kayıt tarihi
: 07.12.10
 
 

İlköğretimimi İstanbul'un üç farklı semtinde tamamladım. Ardından ticaret meslek lisesi, moda- ta..