- Kategori
- Tarih
düşmana değil, Allah'a teslim oldular
SARIKAMIŞ’TA KARDELENLER
Birinci Dünya Harbine girdiğimizde ilk savaştığımız cephe Doğu Cephesi oldu. Karadeniz’de Türk donanmasının Rus limanlarını bombalamasının ardından 1 Kasım 1914 günü sınırı geçen Rus birlikleri Iğdır, Kağızman bölgesinden ileri yürüyüşe geçtiğinde 3’üncü Orduya verilen direktif “taarruz” olmuştu. Hedefte öncelikle geri alınması istenilen ve 36 yıldır Rusların elinde bulunan Sarıkamış vardı. Ancak Sarıkamış harekatı sırasında, Hafız Hakkı Paşa’nın geri çekilen iki Rus tugayının peşine takılması neticesinde 10’uncu Kolordu, Allahüekber dağlarında erimiştir. Burada şehit olan askerler ancak baharda karlar eridiğinde toplu mezarlara defnedilmişlerdir. Ahmet Muhip Dranas bir yazısında “dört yıl boyunca dağlarda kurt nesli arttı” diye yazmıştır. Bunun üstüne bir şey söylemek çok zor. Esir düşenlerin öyküsü ise savaşın dramatik bir başka yüzünü yansıtmaktadır. Köprüköy ve Azap Muharebelerini saymazsak iki hafta devam eden Sarıkamış Muharebelerinden kısa bir süre sonra Çanakkale cephesinde başlayan savaş neticesinde kazanılan zaferi düşünecek olursak, Sarıkamış’ta uğranılan kayıplar sadece mevsim ve doğa şartlarına bağlanabilir mi?
SARIKAMIŞ’TA KARDELENLER
Süzülüp sınır boylarından ötelere bembeyaz örtünün içinde bahar çicekleridir Mehmedim.Yüreğinde tatlı bir huzur dilinde memleket türküleri.. Mardin’den İzmir’den Karadeniz’den Urfa’dan türküler. Şimdi tarihin sayfalarında bembeyaz bir hayalin içinden Sarıkamış dağlarında adım adım tarih yazar Mehmedim. Kış bedeninde Sarıkamış yüreğinde ikisi de soğuk ikisi de yaşamında ya da yaşanmış. Yabancı değildir bu topraklar hala her taşında dedelerinin şehadet kanı var.
Ve dağlarda ölüm pusularda inlerde bekler bir eşkıya misali.Bir bozkurdun yırtıcılığıyla ilerler derelerde kayalarda Mehmedim..Gazi olur şehit düşer de aldırmaz. Çünkü ölüm sevgiliye varılan gün ona hakka yürümek. Zaten ilahi sevdası bu. Kışa soğuğa geceye gülümser inceden ölüme…
Şehit tertibi gelir aklına Yemenin sıcağından gelip tek mermi atamadan geceye kışa yokluğa esir olan ama düşmana değil hakka teslim olan neferler -Sarıkamış üstünde kar- kar altında Mehmedim yatar- gülüm donmuş kara dönmüş -gören sanmış yarini sarar-oy gülüm yar vay canım yar -kar altında Mehmedim yatar -kimi yemen kimi harput -üzerinde ince bir çaput- avut yiğit gönlünü avut- yar sarmazsa mevlam sarar..
Tarihin derin sayfalarında unutulan, unutturlan Mehmedin türküsüdür bu….dört bir yandan kopup gelen yiğit civan mertlerin hikayesidir.
YÜZYİRMİLER ÜZERİNE
Yıl 1915 yüz yirmi gonca yürek
Beyaz bir örtünün içinde Van
Ve ötelerde Erzurum çelik bir yaya benzer
Düşman sınırda bir yanda vatan
Kış soğuk yollar uzun ama sıcak atmakta yürekler
Kimi on ki kimi on beşinde çiçekler
Kim demiş bunlara çocuk diye
Hepside büyük hemi de vatan kadar kocaman
Mehmetçik sınırda mermi bekler
Dağlarda kış dağlarda kahpe pusular
Bir ses -Bir adım öne çıksın gönüllüler-
Tarih şahit ki toplu atmakta yürekler
Yüz yirmi tane adım en önde
Ah ayrılık anadan babadan yardan
Gözlerde yaş dillerde mısralar
Ey şanlı ordu ey şanlı asker
Beyaz bir örtünün içinde sıralanmış çiçekler
Kış soğuk da ay yıldızın sıcaklığı yeter
Ellerinde mermi sandıkları yük
Omuzlarına almışlar vatanı büyük
Kartopu oynarlardı türkülerle
Memleketimin toprak kokan türküleriyle
Uzanıp vardılar sınıra bir ocak günü
Tamamdılar 120 Enver oğlu hakkı
Vatan bu analarının sütleri kadar hakları
Dönerken evlerine çocuklar kadar şendiler
O gün kederi ve bir yası yendiler
Yollar uzar Van a doğru yollar
Bembeyaz bir rüyaya daldılar
Beyaz huzurlu bir rüya
Yüz yirmi kenetlenmiş eller
Seksen sekiz can yürek hakka vardılar
Melekler indi göklerden kanat açtılar
Kar çiçeklerini sarıp sakladılar
Öyle masumdular ki can yürekler
Geceden Mevla ya aşık oldular da
Ezana kalmaz hakka kavuştular
Şimdi tarihte beyaz bir sayfa o Ocak günü
Kulağımda yankılanan Sarıkamış türküsü
Ve saydık yeniden can yürekleri
Bir şehit oğlu Mehmet iki ve ikide sessizlik
Yüz yirmi Enver oğlu Hakkı
Babası Yemen de harp de artık şehit babası
Tarihler sakladı onları
Şehitler sarmaladı yüz yirmileri
Ve haykırdı bir millet sizlere
Bu toprak ananızın sütü kadar helal size
Yıl 1915 Van yüz yirmi gonca vatan
Kim demiş onlara çocuk diye
Hepsi de büyük hemi de vatan kadar kocaman.
TÜRKÜ, KÜRDÜ, LAZI, ÇERKEZİ, ARABI VE DAHİ HEPSİ
1 Dünya Savaşında Osmanlı coğrafyasının dört bir yanında insanımız hangi milletten olursa olsun cepheden cepheye koştu. Sarıkamış’ın ayazında Yemen’in çölünü arar oldular. Şehit makamına ulaşırlarken melekler kıldı namazlarını Allahu Ekber Dağlarında. Dillerinde şehadet ile hakka yürüyen Mehmetçiklerimizin son sözü de Allahu Ekber oldu. Ne güzel demiş Yunus’’ Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil’’
…VE GÜNEŞ GİBİ DAĞLAR AŞAN BAHAR ÇİCEKLERİNE TARİHİN BEYAZ KIŞINDAN SARIKAMIŞTAN SELAM VE DUA..GÜNGÖR YAVUZASLAN-BARTIN