Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Düşünen bilgisayar

Düşünen bilgisayar
 

Bizim yerimize bilgisayarların düşünmesini anlayamıyorum. (Sabahattin Gencal)


“İnternette sörf yapmak” sözü yaygındır. Anlamını tam olarak bilsek de bilmesek de kullanıyoruz bu sözü. Sörf tahtasıyla okyanusun dalgaları üzerinden kayan sporcuları göz önüne getirebiliyorsunuz; ama internette sörf yapanı canlandıramıyorsunuz. İnternette amaçsız olarak siteden siteye geçen, daldan dala atlayanlar da sörf deyimini kullanıyor. Bir metinle ilgili konuların çevresinde inceleme yapanlar da ; hatta başka başka biçimlerde çalışanlar da…

Ben sörfü filimlerde gördüm sadece. Ayağında tahta, elinde motora bağlı ipin ucu dalgalarla dalgalanan, heyecanlı görüntüler veren kişilerin aldığı zevki anlayabiliyorum. Ben, değil sörf yapmak yüzme bile bilmiyorum. Evet, maalesef doğru dürüst yüzme bilmiyorum. Sözü internete getirmek istiyorum. İnternet okyanusunda da yüzmesini bilmiyorum. Daha kötüsü bu alanda yüzmeyi kimden öğreneceğimi bilemiyorum. Sörfü geç, yüzmekten söz ediyorum. İnternetten doğru dürüst yararlanmaktan söz ediyorum.

Nasılsa, bir şekilde her gün internete giriyoruz. İnternette derlediklerimizle ilgili duygu ve düşüncelerimizi, denemelerimizi yazmaya karar vermiştim. Kararım karar. Ne var ki dişe dokunur bir şey bulamıyorum. Okyanusun kirliliğinde işe yarar bilgi olmadığını ima etmiyorum. Kendimden ; internette sörf yapamadığımdan söz ediyorum. Aslını ararsanız internette sörf öyle makbul bir şey olmasa gerek. Öyle ya, dalgaların üzerinden kaymak sadece güzel bir görüntü verir. Üsten üsten kayan sörfçü değil de okyanusun içinde bulunanları çıkartabilecek dalgıç daha mı yararlı olur.

Ben okyanusa giremiyorum; ama kıyıya vuran dalgaların sesini dinliyorum. Arada kıyıya vuran haberlere de göz gezdiriyorum:

“Amerikan bilişim devi IBM, bilgisayarların deneyimlerinden öğrenmelerini, kuramlar geliştirmelerini ve sonuçlardan ders çıkarmalarını sağlayacak insan beyninin çalışmasını taklit eden devrim niteliğinde bir yonga geliştirdiğini açıkladı.” ( Vatan, 19. 08. 2011)

Haberin ayrıntılarını aktarmaya gerek yok sanırım. Öyle ya kıyıya vurmuş, gazetelere düşmüş haberleri herkes de öğrenmiştir. Mutlaka sizler de bu haberi okumuşsunuzdur. Merak ediyorum bu haber size ne düşündürdü?

Bilgisayar düşünecek, veri toplayıp analiz yapabilecek; çözümler üretebilecek…vb. İnsanlar da yan gelip yatacak. Gerçi bilgisayarlar olmadan da yan gelip yatmaktan başka bir şey yaptığımız yoktu.

Kendi kendime de kızıyorum biliyor musunuz? Tv.’den flaş flaş diye verilen son dakika haberler dururken ne diye böyle düşünen bilgisayar üzerinde duruyorum ki. Oysa, benden bir düşünce yazısı beklenmez miydi. Flaş konuları Gencal Masasında değerlendirmem gerekmez miydi? Doğru söze ne denir? Evet, makale yazmıyorum, yazamıyorum. Ama, durun, son zamanlarda makale yazma rekoru kıran üniversitelerimiz bugünün flaş konularında ne yayınladıklarına bakınız. Dün akşam bir Tv.kanalında bir konuşmacı üniversitelerde bugünkü flaş konularda yapılmış bir tek doktora tezi bile olmadığını söylüyor. Varsın olmasın, nasılsa düşünen bilgisayarlar geliyor. Artık böyle tezleri de onlar yapar.

Tez mez deyince konuyu ağırlaştırıyoruz galiba. Niyetim konuyu ağırlaştırmak değil. Aksine konuyu biraz karıştırmaktı. Çünkü konu karışınca kafalar da karışır, Kafalar da bulanır demek daha uygun. “Sular bulanmadan durulmaz.”sözüne değiştirerek söyleyelim: Kafalar karışmadan durulmaz.” Bu düşünen bilgisayarlar konusunu bir de kafamız durgunken düşünsek. Düşünmek yararlıdır.

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 20. 08. 2011 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..