Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ekim '08

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Düşünüyorum

Düşünüyorum
 

Ben Kimim. Bu kararı siz verin!


İnsanları yöneten duygularımı yoksa mantığı mı? Sağduyu dediğimiz şey vicdanımızda mı gizlidir? Sağduyu ile maneviyat aynı şey midir? Vicdan özgürlüğü bize her hakkı tanır mı? Mantık vicdansız mıdır? Yoksa mantık vicdanın ta kendisi midir? Vicdan mı mantığı yönetir, mantık mı vicdanı etkiler? Her iki düşüncede aynı bedende oluştuğuna göre bir denge kurmak gerek. Bizi doğruya götürecek düşünce hangi duygumuzda gizlidir? Belki de bu iki duyguyu yöneten üçüncü bir etmen olarak kişilik ön plana çıkar. Kişilik karar mekanizmamızın hangi aşamasında devreye girer? Bu unsurlardan hangisi genetiktir?

Düşünüyorum;

İnsanoğlu doğası gereği olaylar, ifadeler, davranışlar ve benzeri durumlar karşısında tepki verir. Olumlu veya olumsuz, sert veya ılımlı, sevgi veya nefret, dost veya düşmanca olabilen tepkilerin vücudumuzda ki oluşumu mantık, vicdan, kişilik kavramları ile yönetilir. Tepki süresi ise soğukkanlı veya aceleci olmamız ile ilgilidir.

Tepkinin seviyesini de kültür, eğitim ve terbiye birikimi belirler. Biz bu etmenleri kullanabiliyor muyuz?

Birçok kavramı bir arada bulunduran beden, dışavurum dediğimiz davranış biçimlerini oluştururken hangi sıralama ile hareket etmektedir? Biz insanlar bu kavramları nasıl kontrol edebilir, nasıl yönetebiliriz?

Kendini dinleme; vicdan, mantık, kişilik davranışlarının kendi aralarında yaptıkları fikir alış verişlerine tanıklık yaparak ortak doğruyu bulabilme becerisi olabilir mi?

Vicdanımızın hafızası var mıdır? Yoksa olaylar karşısında anlık tepkimi gösterir? Kin, vicdani rahatsızlıktan kaynaklanan bir birikimin dışa yansıması mı yoksa bilinçaltında oluşan şartlamışlığın öfkesi mi?

Beyin, mükemmel mekanizma. Vücudumuzun en önemli organı. Öyle olmalı ki yaratan en üste koymuş ve en sert kabukla onu muhafaza etmiş. Değişik değerlendirir isek ihtiyacımız olan bilgi akışını sağlayacak görme ve işitme organlarımız da en üstte beynimizin hemen yanında duruyor. Diğer duyulardan etkilenmeden beynimize doğru ve objektif bilgi akışı için olabilir mi? Düşünce temiz olsun diye… Diğer yöneticilerimiz taze bilgilere etkilenmeden yaklaşım göstersinler, ortaya çıkacak değerlendirme en etkili ve doğru olsun diye düşünülmüştür sanki.

Maneviyat, vicdanımız da gizlidir diye düşünebilir miyiz? Beynimiz objektif doğrularını bulurken vicdan manevi doğruları değerlendirmekte, beyin içerisinde oluşan mantık ile çatışmaya, tartışmaya ortak doğruları bulmaya hazırlanmaktadır.

Yalnızca mantık değerlendirmesi ile hareket eden kişi vicdansız olabilir, acımasız ve bencil. Yalnızca vicdanı ile hareket eden kişi de mantıksız olabilir, etkilenmiş, düşünemeyen o işi başkalarına devretmiş dışa kapalı.

Mantıksızlık düşünememeyi, doğruları bulamamayı gerektirir. Vicdansızlık da manevi duyguları hiç sayan bir tepkiyi gerektirir.

Yine düşünüyorum.

Kendimizi değerlendirdiğimiz gibi etrafımızda ki insanları da bu anlayış ile değerlendirebilirsek, kimin düşünebilen mantıklı bir insan olduğunu, kimin vicdansız ve maneviyattan yoksun olduğunu anlayamaz mıyız?

Kimlerin mantık ve vicdan muhakemesini iyi yapabildiğini gözlemleyemez miyiz?

Eğer toplum, insanların birlikte yaşayabilme becerisi ise birileri bizim yerimize yapmadan biz kendi değerlendirmemizi kendimize yapmalıyız sanki. Yerimizi ve kimliğimizi kendimiz belirlemeliyiz diye düşünüyorum. Etrafımızdakileri de kendimizce tanımlamalıyız. Başkalarının doğruları ile değil. Yoksa yanılıyor muyum?

M. Refik BARLAS

 
Toplam blog
: 21
: 4564
Kayıt tarihi
: 22.10.08
 
 

1962 Gaziantep Doğumluyum ve Gaziantep'de yaşıyorum. 1979 Gaziantep Lisesi ve 1984 Bursa UÜ İİBF ..