Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '14

 
Kategori
Futbol
 

E-Dilsiz: "Çirkin ve kötü tezahürat"ı önleyecek sistem!..

E-Dilsiz: "Çirkin ve kötü tezahürat"ı önleyecek sistem!..
 

“Tepe”lerden dayatılanı yapmayı marifet sayanlarımız çoktur.

Yapılanı “yenilik”, hızını alamayanlar da, “devrim” sayarlar. Yapılanlar aslında “devrim” değil, bir “dayatma”dır. Bunun son örneği de, yasadaki adı “E-Bilet”, aracı kurumdaki adı “Passolig”...

Yapılana bakılırsa, buna “E-Dayatma” daha yakışır!

Futbolda ikinci yarıda hemen uygulamaya konan bir “yenilik” de, “çirkin ve kötü tezahürat”la ilgili.. Süre sınırlaması kaldırılınca, "tezahürat" birkaç saniye de sürse, ceza kapıya dayanmaya başladı.

Futbol Disiplin Talimatı’nın 52. maddesine göre, “çirkin ve kötü tezahürat”, 4. kez yinelendikten sonra...

Açılsın kapılar sürekli, kadınlara ve çocuklara!..

Ama onlar da aynı “tezahürat”ı yaparsa, bu kez, 98. madde devreye girecek/miş:

“... seyircilerin meydana getirdiği saha olayları nedeniyle kulübe saha kapatma veya seyircisiz oynama cezası verildiği takdirde, bu takımın kendi sahasında seyircisiz oynayacağı müsabakalarda ceza alınan sezonun sonuna kadar Protokol Tribünü dışında hiçbir tribüne seyirci alınmaz.”

Ya, Protokol Tribünü’ne alınanlar “çirkin ve kötü tezahürat” yaparsa?

O sonraki, zamanı geldiğinde düşünülecek iş olmalı!..

*****

Seyircisiz maç, tatsız tuzsuz yemeğe benzer.

O zaman?

Futbol Disiplin Talimatı’nda bir değişiklik yapılır olur biter:

“.... Seyircisiz oynanan müsabakalarda, kadın izleyiciler, yanlarında anneleri olmak şartıyla on iki yaş ve altı çocuklar, saha olayları nedeniyle kulübe saha kapatma veya seyircisiz oynama cezası verildiği takdirde, takımın kendi sahasında bütün maçları sezon bitimine kadar sadece dilsiz seyirciler tarafından izlenecektir.”

Kimse, “çirkin ve kötü” tezahürat” yapamayacağı için, maçlar da seyircisiz oynanmaz.

(Zaten kadınlar ve çocuklar, futbolcuların “motivasyon”unu bozuyor. Bu da rakip takımın işine yarıyor. )

Denecek ki, dilsiz/ler, takımı nasıl destekleyecek?

Kolayı var?

Gönüllüsü yoksa, zoraki sponsorlar bulunur; yetmezse, devlet, herhangi bir “fon”dan destek çıkar. Dilsizlere her türlü kolaylık sağlanır. Onlar da, futbolcuları coşturacak “ses yayan” araçlarla stadı inletirler.  Akla gelen gelmeyen her türlü “ses, gürültü” çıkaran araç olur!

Bando olur!

Mehter takımı olur!

Davul zurna ekibi olur!

Olur da olur!


*****

“Küçükler”i anladık da “Büyükler”in maçlarını dolduracak o kadar dilsiz yurttaş nereden toplanacak?

Onun da kolayı var.

Otobüsler, ne güne duruyor!. Mitinglere uzak illerden “adam” taşınır da, maçlara “seyircisi”  niye taşınmasın? O ilde olanlar da yine servis araçlarıyla statlara taşınır. Yeme içme gereksinimleri karşılanır; maçın önemine göre harçlık da verilir.

Gitmenin bir bedeli olmalı kuşkusuz!

Kontrolü mü?

Maça her giden, otobüste dağıtılan “kimlik”leri stada girerken, bilet yerine görevlilere teslim ederler.

(Bu, nereden mi aklımıza geldi?

29 Mart öncesi, bir partinin mitingine, gözlemlerde bulunmak için gittim. Son polis kontrolünün az ilerisinde, yanlamasına dizilmiş, iyi giyimli erkekler dikkatimi çekti. Ellerinde poşetler, gelen kimi yurttaşların verdikleri “kartları” alıp o poşetlere dolduruyorlar.

Demek ki, mitinge gelip gelmeme bu yolla kontrol ediliyor/du.)

*****

Süleyman Demirel ne demiş/ti?

“Çare tükenmez!”

İşte, "kötü ve çirkin tezahürat"ı kökünden kazıtacak, “siyasi slogan” atılır korkusu yaşatmayacak bir sistem:

E-Dilsiz!..

Sahiplenilirse, dünyada bir “ilk” olur!

(“Dilsiz” yurttaşlarımız kusura bakmasınlar! Amacımız, onları incitmek değil, futbolseverleri futboldan soğutan, statlardan uzaklaştıran “zihniyet”e bir tepkidir. Önerimize, bu açıdan bakılmalıdır. Ortada ayıplanacak bir durum varsa, bu ayıp, bu durumu yaratanlarındır.)

Son söz:

Sorunlar, yeni sorunlar yaratılarak, aman siyasiler ne der kaygısıyla çözülmez.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..