Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

E-günlüğe tecavüz:)

Hayırlı günler e-günlüğüm;
Sabah uyanınca ilk işim kahvaltı yapmaktır. Kahvaltı yapmadan hiç bir şey yapmam. Kahvaltıdan sonra dışarı çıktım ve boss'u gezdirirken, kuş cıvıltıları ile kulaklarımı, leylak kokuları ile burnumu, mavi gökyüzü ile gözlerimi temizledim. Sadece gecenin sessizliğin de bitmek bilmeyen elektrik hatları uğultuları net bir şekil de duyuluyor. Gündüz insanlar yollara koyulunca bu uğultulara araba sesleri, bağırışlar, çağırışlar, elektrikli süpürgeler, çamaşır, bulaşık makinası, tv, vapur, uçak, helikopter, klima vb. gibi doğa dışı yaratıkların sesleri ekleniyor. Eminim çoğu zaman yanımızdakini bile duyamıyoruz:)
Cefakar e-günlüğüm, (artık sana cefakar diyebilirim. Uzun zaman olmuş senle yazışalı:)

Gündem saatte bir değişiyor. Geçen sene gündemi yoğun olarak meşgul eden su krizi bitti, başörtüsü, laiklik, cumhuriyet, tsk'nın sınır ötesi operasyonu, operasyonun bitişi, sosyal güvenlik yasası, üçyüz bir'inci madde, dokunulmazlıklar, amerika'da ki kriz dalgaları, borsa, yabancı yatırımların azalması, (çoğunu yazmadım) prinç krizi derken, şimdi de bir kaç gündür bacca olayı gündem de. Bir sözüm yok. Gündem de kalsın, tartışalım, kınayalım, ama konu döndü dolandı erkeklerin hegomonyasına, ataerkil aile yaşantısına ilkel, cahil erkeğe kadar geldi... Bu nasıl bir anlayıştır bilmem ama kasıtlı yapıldığı, bu tartışmanın ardından bazı tartışmaların devam etmesi istendiği belli. Yine birileri reklam yapacak demek ki:) (yazmayacaktım ama dayanamadım:)

Bilirsin sevgili günlük: On yedi yaşımda idim. rehberlik yapıyordum. Üç kendini bilmez kadının iki gün süren tecavüzüne ve işkencelerine maruz kaldım, yaşadıklarım başlangıçta hoş idi:) ama sonra kabus oldu... Hayatım kararabilir, geleceğim yok olabilir, cinsel hayatım bitebilir di. (israr etme günlük, bütün detayları yazmaya gerek görmüyorum.) Ama hiç bir zaman genel olarak "kadınlar" diye söze başlamadım. Hayata küsmedim, olaya sinirlenip gay bile olabilirdim:) ama olmadım. Cahil, ilkel, zavallı, fakat sonuç olarak bu ülkenin yetiştirdiği bir adam bir kadına tecavüz ediyor ve sonra da öldürüyor. Konuyu bu hale getiren kadın kişinin Bacca olması... Bu ve buna benzer olaylar, dünyanın her yerin de her dakika oluyor. (kesinlikle olayı savunduğum isanılmasın, bu yorum, tartışılanlar üzerinedir.) Namusluları, dürüstleri, bilgili ve kültürlüleri biz yetiştiriyoruz da, suçluları, katilleri, teröristleri kim yetiştiriyor???

Nasıl ki, ağaç olmak, derisi kıymetli bir hayvan olmak, fok olmak, aslan olmak, timsah olmak zor ise bu dünya da, İNSAN olmak da riskli ve zordur yeryüzün de... Her an insan görünümlü ne idüğü belirsiz bir yaratıkla karşılaşabilirsiniz.
Kapattım konuyu:) Yeni bir açılış yapayım:)

Değerli günlüğüm; Sabah hava serin ve rüzgarlı idi. Şimdi biraz ılıdı ve güneş yüzünü göstermeye başladı. Yemeğimi yedim, sigaramı yaktım, çayımı koydum ve oturmuş yazıyorum. Kızmamalıyım, sakin olmalıyım:)
Dün ve bugün yeni iki abone yaptım ama yine de işler de bir hızlanma yok. Burası lüks semt (ne demekse) olduğundan satışlar ters orantılı gidiyor. Yazın işlerimin iyi olması gerekirken daha da düşüyor. Çünkü her kes yazlığa gidiyor ve ortada kimse kalmıyor. Kimse kalmayınca suyu kim içecek ve kime satacağız:)) Zaten Suadiye benim deyimimle emekliler ve kedi köpek cenneti:)
Evet nerede kalmıştık sevgili günlük:) (bir kaç servise gittim geldim de:) Hatırladım cennet'den bahsediyorduk:)

Bu arada boss'un hastalığı geçti, linda devam ediyor. Böylece hastaların sayısı üç iken bire düştü:)) (burayı herkes anlamayacak:) Ben halen hastalanmadım, iyiyim. Ne gülüyorsun, bazan benim de hastalandığım oluyor.
Aman be günlük kafamı karıştırma... Bu konuyu da geçtik.
Yavaş yavaş akşam oluyor. Öğle sıcaklığı kalmadı. Bu gün de her gün gibi bitiyor. Birazdan "Akşam oldu hüzünlendim ben yine" şarkısını söylemeye başlarım:) Akşam unutmayayım evde deterjan birmiş, onu alacağım. Yoksa hatun kişi beni fena yapar::) Efendim! geyik mi yapıyorum? Ne var, yapamazmıyım. Hem bu aralar bol bol reklamı da var. Ona özenmiş olamaz mıyım.
Peki sevgili günlüğüm; Anladım senin canın sıkıldı. Dün gece ben yine çıplak ayakla toprakta yürüdüm belki ondan böyle oluyordur. Vücudum da en ufak negatif elektrik yok. Sana da tavsiye ederim. Aslın da toprak hattın var ama yine de negatifsin. Sana hiç yakıştıramadım.

Geçen hafta bir kaç kişiye (abonelerimden) bizim gazozdan dağıtmıştım. Tadı damakların da kalmış bugün herkes " 0 gazozdan yok mu?" diye peşimden koşturuyorlar dı. Tadını hatırlıyorlar ama adını hatırlamıyorlar:) Ben de kasa ile sipariş vermelerini söyledim:) Özellikle altmış ve civarı doğumlulara veriyorum. Onların küçüklüğün de şimdiki gibi çok gazoz yoktu. Bir iki marka var dı ve biri de benim şu anda sattığım gazoz du. İçince gençlik yıllarını anımsıyorlar ve benim gazoz satışlarım artıyor. Böylece diğer işler düşünce ciroyu dengelemiş oluyorum:))

Saygıdeğer e-günlüğüm. Şimdi gitmek zorundayım. Sana, benim gibi birine katlandığın için (yıllardır) teşekkürü bir borç bilirim:) Kal sağlıcakla, Hoşçakal.

Biliyor musun? Her dört Amerikalı'dan biri mutlaka televizyon da görülüyormuş... (Ne kadar önemli :)
Güzel söz: "Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın..." Konfiçyus (çok severim bu insan'ı)

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..