Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Şubat '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

e-günlük "insan" olmayı sorguladı

Ne der eskiler; "önce insan olacaksın" Bunu "olumlu" yönlerini düşünerek söylerler. Oysa İnsan olmanın "olumsuz" yönleri de vardır. Bu "olumsuz" yönleri ve davranışları düşünmek, görmek bile istemeyiz. "insan olacaksın" derken hep iyi yönleri ile sıralarız nasıl olunacağını... İnsan denince akla bir çift oluşum gelmez (kadın erkek) Birinin hakları ayrıdır. Dört bir yanda bağırılır, mücadele edilir. "Kadın hakları", insan hakları ile yarışır adeta. Kadınlar açısından üzücü bir durum ama, yine kadınlara yaptırırlar bu mücadeleyi. Neden "insan hakları" nın içine dahil edilmezler bilinmez. Kadın hakları ile lgili bakanlıklar bile vardır.

İnsan görünümüne sahip olmak, yürümek, konuşmak, yemek, içmek ve tuvalete gitmek yetmez. Doğayı sevecek ve sevdireceksin, bunu yaparken, yerlere tükürmeyecek, çöp atmayacak, birey olarak koruyacak, yaşatacaksın. İnsanları sevecek, onlarla iyi geçinecek, yardım edecek, kimseyi kırmayacaksın... Bilgili ve şefkatli olacaksın. Çocuklarıda seveceksin, anneni, babanı sevdiğin gibi. Annenin bir kadın olduğunu unutmayacaksın. Bu yüzden, yaşamına giren kadınlar hakkında olur olmaz konuşmayacak, onlara kötü davranmayacak, onları kırmayacaksın. Aynı şekilde Babanın da bir erkek olduğunu unutmayıp erkekler hakkında da dikkatli konuşacaksın... Efendi ve terbiyeli olacaksın. Serseri, bıçkın olacak ama bu özelliğini olmadık yerlerde hava atmak için kullanmaya kalkmayacaksın. Olumlu olacak, olumlu düşüneceksin. Sürekli empati halinde olacaksın. Kendini anladığını sanıyorsan, herkesi anlamaya çalışacaksın. Bunu yaparken de, körle kör, sağırla sağır, dilsizle dilsiz olmaya çalışmayacak, kendin olacaksın. Hayatta başarılı olmanın başkaları tarafından verilen bir mükafatı olmadığını bilecek, en büyük ödülün sağlıklı, huzurlu ve güvenilir bir yaşam olduğuna inanacaksın. Kimseyi aldatmayacaksın, yalan söylemeyeceksin, ihanet etmeyecek, sözünden dönmeyeceksin. Bütün bunları disiplinli bir yaşam oluşturarak gerçekleştirecek, kurallarından taviz vermeyeceksin. Döneklik, tıpkı dürüstlük gibidir. Kalıcı ve alışkanlık yapıcıdır. İkisinden birini "huy" edineceksin. Taraf tutacaksın, düşünce yapını oluşturacak, sürekli geliştireceksin. Ancak, seninle aynı tarafta olmayanlara ve senin gibi düşünmeyenlere düşman gözü ile bakmayacak, saygı göstereceksin. Dağa, taşa, kuşa, kurda, kadına, erkeğe, çocuğa, ağaca ve gördüğün her şeye saygı duyacaksın. Tepkisiz olmayacaksın ama tepkini abartmadan, saygı sevgi ve hoşgörü sınırları içersinde belli edeceksin. Erdemli, gururlu, şahsiyetli ve güvenilir olacaksın. Bunun için çok gayret sarfetmen gerektiğini bileceksin. Eğitimli olmak için seni birilerinin eğitmesini beklemeyeceksin. Objektif ve rasyonel olmaya çaba göstereceksin. Amaçların olacak, hayallerin olacak. Bunlar sana yaşama sevinci verecek. Gerçekleştirdiğinde ise öz güvenin gelişecek...

Merhaba e-günlüğüm; Yani "insan" olacaksın ki, insan haklarından (!) faydalanabilesin. Ne kadar zor "insan" olmak. Tevekkeli değil, onun için öğretmiyorlar hiç bir okul da. Ben almayayım. Çok zor bu iş. Böyle iyi. Becerebileceğimi sanmıyorum. İstifa ediyorum. (ne çabuk pes ettim) Zaten hiç rastlamadım...

Hadi medya mensupları ve "global senaristler."(güzel terim) Çabuk olun biraz yeni haberler bulun lütfen. "Gelgenekon", "davos" haberleri sönmek üzere. Akp'nin foyası meydana çıkacak. Sessiz sedasız ihaleler, satışlar, yolsuzluklar, tecavüzler, hepsi açığa çıkar vallahi. Elinizi çabuk tutun ve şöyle güzel bir olay patlatın. Hem biz de yorum yapar ferahlarız. (yorum yapmak insanı ferahlatır.)

Dün gece aptal bir yürüyüş safhasının ardından bahçede oturup bir kaç kadeh rakı içtim. Saat geç olmuştu. Ağaçlar bile uykuya dalmıştı. Konuşacak kimse yoktu. Ben de içeri girip yattım.

Bu sabah yine dün sabah gibi (daha doğrusu her sabah gibi) iş yerine enerji yüklü geldim ve hemen çayımı demleyip boşları dışarı çıkardım. Dün akşamdan, bu gün için yüklüce sipariş vermiştim. (enerjimi yarıya indirecek kadar.) Öğleden evvel siparişler geldi ve yağmur altında kamyonu boşalttık. Tabi terleyince içimde de yağmur yağıyormuş gibi oluyor. Neyse, kamyonu boşalttık ve benim enerjim yarıya indi. Öğle yemeğini yedikten sonra enerjimi tamamlamak için, tahin pekmez karışımı yaptım ve mmmmm. Çok güzel di. Hele bir de karabiberli olunca daha güzel ısıtıyor...

Trafik sakin, hava sakin, insanlar sakin, işler sakin... Hmm demek ki kriz yaklaşıyor. Gittiğim iş yerlerinde herkes oturuyor. Yiyecek ve gıda işi yapanları gözlemliyorum. Haftanın bir günü sakin geçiyordu, daha sonra haftanın iki günü sakin geçmeye başladı, şimdi haftanın üç günü sakin geçiyor. Demek ki hafta dört gün oldu. Sıkıldım. Herkesin suratı bir karış. Hiç bana göre değil. Ne yapalım işler kötüye giderse "b" planını devreye sokarız. O da olmazsa "c" planını devreye sokarız. Hiç birisi işe yaramazsa banka, falan soyarız. Yok öyle karizmayı çizdirmem. Soydum mu merkez bankasını soyarım... Sonra da o biçim harcarım paraları, kriz falan kalmaz ortada...

Akşam yemeğimi günün sükuneti içersinde yedim ve yine oturdum senin başına. Pardon karşına. Kimse sevmez böyle günleri. Puslu, sakin ve sıkıcı. Ben de hoşlanmam ama beklerim "ne getirecek, ne götürecek" diye... Bak gördün mü; sabah canım hiç yazmak istemiyordu ama akşama doğru canım fikir değiştirdi ve yazdı...

Yarın yazışmak üzere. Goodbye (google'dan çevirdim. "güle güle" demek miş.) hehehe

Biliyor musun: Motorlu araçlar dakikada iki insanın ölümüne yol açıyor muş... (ama sigara sağlığa zararlı.)
Çirkin söz: "İnsanlar kurtçuklara benzer. Küçük, kör ve değersiz..." David Smith
Güzel söz: "Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonunda ki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı, hem de gelecek treni görür..." J. Harris

 
Toplam blog
: 512
: 549
Kayıt tarihi
: 06.02.08
 
 

Bir varmış, bir yokmuş... Sağlık, huzur, mutluluk. Başka hiç bir şeye önem vermem bu hayatta. Bu yüz..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara