- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük 3G yeni nesil...
"Mualla, senin ne kadar güzel bacakların varmış, çok güzel görünüyorsun, üzerindekileri de çıkarsana..." "ah olamaz, sütyenini çıkarma lütfen, şu anda araba kullanıyorum..." "hey! bu gece ne yapıyoruz? hava çok soğuk dışarı çıkılmaz mı? peki sen bilirsin o zaman evlerimizde kalarak, isteklerimizi gerçekleştirelim, ne dersin?" "hadi başlayalım, önce sen soyun..." "şu anda görüşemem çok meşgulüm, ah! oh!" "abi şu numarayı ara gözlerine inanamayacaksın, hatun da bir göğüs var, doyamazsın" "bak bunu görmeni istiyorum, atlar çiftleşiyor seyret..." "şu anda Antalya'dayım etrafımdakilere bir bakar mısın? öptüm yine ararım" "ben yarın gelemeyeceğim, şu halime bakar mısın, gözlerin kör mü?"
Merhaba e-günlüğüm; evet 3G ihalesi artık bu konuşmalara şahit olacak. Tabi uzakta olan anne, babasını arayanlar, önemli haberleri cepten izleyenler gibi her zaman teknolojiyi amacına uygun olarak kullananlar elbet olacak amaaaa, şimdi internet ne kadar amacına uygun kullanılıyor ise bu 3G lisansı ile gelen olanaklar da o kadar amacına uygun kullanılacak. Görüntülü ve tv kanallı telefonlarımız yolda. Pazar payı mükemmel, herkes cep telefonunu değiştirecek. Değiştirmeyenler, yeni telefonu olanları aradığında "aradığınız numara görüntülü olmayan telefonlara cevap vermiyor" mesajı ile karşılaşıp, komplekse girecek ve en kısa zamanda yeni telefon alacak. Sokakta yaşayan yoksul, tinerci, hapçı çocuklarımız, yeni eylemlere girişip, kendi yöntemleri ile bu telefonlara sahip olmaya çalışacak... (onlarında hakkı) Evrenin ulu mimarı sonumuzu hayır etsin... Artık kimse ile seks yapmadığımız sürece yan yana gelmeye gerek yok. (bu bile fantaziler doğrultusunda tartışılır.) Her şeyi telefonlarımızdan halledeceğiz... Hatta konferans görüşme özellikleri ile gurup (toplantı demek istedim.) bile yapılır... Nereye gidiyoruz, bilen var mı? Felsefe, pisikoloji, beden dili gibi bir çok korkulu bilim dalı özelliğini yitirmek, yok olmak üzere... Tuvalete, banyoya, okullara telefonla girenlerin sayısı çok fazla. Yeni telefonlar çalınca ne olacak? (görüntü kesildi)
Değerli e-günlüğüm; Bu işe en çok gençler kızacak. Velileri aradığında yalan söyleyemeyecekler. Hatta "anne lütfen telefonu kapatırmısın, görmüyor musun uygun değilim, kız arkadaşım yanımda" gibi görüşmeler olabilir... Bu telefonlardan bir tane de Boss ve Linda'ya alacağım. Uzakta ki arkadaşlarını görmek (Almanya ve İspanya) onlarında hakkı. Bu gece bu konuyu açarım.
Dün gece Boss'un aşı zamanı idi ve veteriner amcası geldi ve aşılarını yaptı. Benimse her yerim ağrıyor du (şimdi pek ağrımıyor) ve Boss'dan beni gezdirmesini rica ettim. Sağolsun koşar adımlarla yaklaşık bir sekiz km gezdirdi beni. Eve döndüğümüzde o soğuk havada, vücudum ateş gibi olmuş, ter içinde kalmıştım. Teşekkürler Boss. Peşinden bir de sıcak banyo, ardından iki bardak kekik suyu, ve doğru yatağa... Öyle normal yatmak yok. Yatağın altına koca bir tahta koyarsın, üzerine uzanırsın, sabaha kadar bütün kemikler yerine oturur ve ağrılar geçer... (çünkü her yerin ağrıdığından ağrıyacak yerin kalmamıştır.) Sabah kalktığımda tedbir olsun diye, eski bir motor kuşağım vardı (belt diyorlar) onu sarıp öyle geldim işyerine. Şimdi iyiyim ama hafta sonu değişik formüller uygulayacağım...
Sabah işe geldiğimde ortada kargalar falan yoktu. Her yer çok sakindi. Vakit varken Blog'larıma ve facebook'a bakayım dedim ve baktım. Bir blg yorumu vardı onu cevapladım, facebook'ta da bir sürü istek ve yorum vardı, onları hallettim. Maillerime geçtim, onlara bakıp, gelen mailleri cevapladım ve işe koyuldum. Bu arada çay demlenmişti ve kendime çay koyup onu yudumladım. Derken telefonlar çalmaya başladı ve mesai başladığını anladım. (telefon çalmasa anlamayacağım)
Öğlene doğru arabanın aküsünü, kışın yolda kalmamak için şarj ettirmeye götürdüm. (çok tedbirliyimdir) Alt sokakta bir oto elektrikçi var, komşuluk hatırına gittim. (ilk kez işim düştü) Çok komiktir, adamlar akü'yü yerinden sökemediler ve ben arabadan lokma takımlarımı çıkarıp akü'yü söktüm. Benim aküyü çıkarıp yerine akü takacaklar ve benim aküyü şarj'a koyacaklar, ben de yarın sabah alacağım. Taktıkları akü arabayı çalıştırmadı, sonra amperinin düşük olduğunu görüp başka akü getirdi. O da marş basmadı ve taktığı akü'yü benim akü ile şarj etmeye kalkışınca tepemin tası attı ve "sen benim akü'yü yerine koy kardeşim, bu akülerin hepsinden daha iyi" dedim ve aküyü yerine koydum. (çok yavaş hareket ettikleri için ben yaptım) Sonra benim akü çalışmadı. Uzun araştırmalarım sonucu, akü'yü takıp çıkarırken bir kabloyu yerinden çıkarmışlar, onu buldum ve arabamı çalıştırıp, süratle uzaklaştım... "Herkes işini iyi yapsa bu ülke ne kadar güzel ve yaşanılır olur." diye söylenerek işime koyuldum. Biraz müzikal söylenmiş olacağım ki çok güzel şarkı oldu. (Hicaz makamında söyledim herhalde... )
Günün en çok okunan haberi: Bayram tatili 9 gün müjdesi... (ne müjde ama) Benim tanıdığım Müjde'nin her zaman daha iyi haberleri olur. Aslında insanlar haklı. Ülkemizde doğru dürüst hiç tatil yok ki. Tatil yapamıyoruz, hep çalışıyoruz. Ne bayram var, ne yılbaşı, ne hafta sonu tatili... Hep çalışıyoruz. Bu yüzden Dünya'nın en ileri teknolojilerine ve sanayisine sahip, refah seviyesi ve alım gücü en yüksek ülkesiyiz. Hep çalışıyor, hep üretiyoruz...
Valide de bir değişiklik yok ama iyi sayılır. En azından kalkıp eski bir kek tarifi yazmış. Benim çok sevdiğim bir kektir. Yarın onu yapacakmış. (ben istemiştim)
Değerli e-günlüğüm; yine köprüye bir kamyon sıkışmış, bu yüzden işyerine geç geldim, Linda'yı geç çıkardım, yemeğini geç verdim ve Ben de yemeğimi geç yedim. Bu yüzden sen de Blog sayfalarına geç gideceksin...
Yarın yine yazışmak üzere. Hoşçakal.
Biliyor musun: Dilimizde ki tat tomurcukları on gün de bir yenilenirmiş...
Çirkin söz: "Çok sıkı bir şekilde denetlendiği sürece özgür ifadeden yanayım... Alan Bennett
Güzel söz: "Kızgınlıkta bir an sabırlı olursan, yüz günlük pişmanlıktan kurtulursun... Çin Atasözü