- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük de ayrılık...
Bir avuç öfke, İki avuç sükunet,
Bir su bardağı asabiyet, bir sürahi sabır,
Biraz konuşup, biraz dinlemek,
Bir çay kaşığı yanlış, bir yemek kaşığı doğru,
Bir taşımlık, Rasyonel ve objektif bakış,
Eser miktarda duygusal, az miktarda katı,
Bir kepçe Yardımsever, ilgili ama bazan da ilgisiz,
Göz kararı duyarlı, el kararı duyarsız...
Bilgi tecrübe ve sevgini de katıp yoğurdun mu tamamdır. Fırına sürebilirsin. (ısıyı vücut sıcaklığına ayarlayacaksın)
Merhaba e-günlüğüm; Bir arkadaşım iş yerime geldi, sohbet ettik. (sohbetten çok dertleşme oldu) Bence sorunu yoktu, çünkü sağlıklı ve aklı yerinde idi. Artık nedense bu değerlendirme ve kıyas yetmiyor. Parasızlık, işsizlik, ailevi sorunlar, kredi kartı, mal sahibi, arabanın arızalanması, sevgili ile iletişim sorunları, cep telefonu, bilgisayar eksikliği, hatta tv'de seyredecek bir şey olmaması bile sorun yaratıyor, mutsuzluk yaratıyor bir çok kişi de. Ona yazdım bu "yaşam" adlı yemek tarifini. (gerçi bloglarımdan haberi yok, okuyamayacak ama olsun) Eşinden ayrılmış, (kendi isteğiyle) kendini koyvermiş bir vaziyette konuştu da konuştu. Biraz fıkra anlattım, biraz kötü örnekler verdim, biraz değişik faaliyetlere yönelmesini önerdim. (faaliyet dediğime bakma) Yardımseverlik türü şeyler. Yetiştirme yurtlarını, huzur evlerini gezmesini önerdim. Bazan iyi geliyor. Psikologlardan daha yararlı oluyor. Yoksul aileler bulup eski eşyalarını, giyeceklerini vermesini önerdim. Yüzünde geldiği zaman ki bitkinlik ve bıkkınlık yoktu. Hafif tebessüm etmeye başlamıştı. "Nasıl böyle olabiliyorsun?" diye sordu, gülümsedim. Bir daha buluşup dertleşmek üzere ayrıldık.
Niye ayrılırsın eşinden be kadın? Mevsimi değil ki, her şeyi mevsiminde yemek, şey pardon yapmak lazım... Şimdi çok mu özgür oldun, çok mu mutlusun? (sebep çok geçersiz, anlatmıştı) Hayır değilsin. Her şeye yeniden başlamak hiç kolay değil. Bir de şöyle bakalım: Elinde zor bulduğun ve bir zamanlar severek sahip olduğun bir cihaz var ve zaman içersinde arızalandı. (eminim benzer arıza sende de vardır Çünkü bu arızaların esas sebebi kullanım hatasıdır.) Arızası da bildiğin bi arıza, çok basit. Ne yaparsın? O cihazın yenisini mi alırsın, yoksa onarır mısın? Tabi ki onarırsın. En kötü ihtimal bir tamirci çağırır, hem cihaza hem de sana bakmasını isteyebilirsin. (değişiklik olur)
Yapmayın böyle şeyler, konuşun, hiç biri hallolmayacak sorunlar değil. "bu gibi olaylar da sanki sen ne yapabildin?" dediğini duyar gibi oluyorum sevgili e-günlüğüm... Gaza gelip bu konuya girmeyeceğim ama "doğru olanı yaptığımı düşünüyorum" demekle yetineceğim. (amma politik bir cümle oldu)
Değerli e-günlüğüm; yarından itibaren bizim buralara da kar yağacakmış. (konu değiştirme taktikleri) Yağsın, yağsın da kuzey bölgelerden gelen köpekler biraz mutlu olsun. (bakış açısına bak) Fakir fukaraya nasılsa devlet kömür dağıtıyor... Artık onları düşünmüyoruz. (şaka şaka, sokak çocukları ve evsizler var. Bu ülke de her iklim şartında ezilen, mağdur olan kesimler var) Ben yine köpekler açısından bakmaya devam edeyim. Kar yağınca köpekler pirelerden kurtulur ve daha rahat olurlar.
Dün gece işim bittikten sonra, bilindiği üzere eve gittim ve görevlerimi yerine getirmek için kolları sıvadım. (yoksa "paçaları mı" olacaktı?) Boss'un önüne yemeğini koydum ve zincirini çözdüm. Ama ok gibi yerinden fırladı ve yemeğini yemeden bahçenin arka tarafına koştu. Bir hırlama, bir havlama ve ciyaklama sesleri sardı ortalığı. (evden de Linda eşlik ediyor.) Ben de ok gibi fırladım ve neler olduğuna bakmak istedim. Bir hayvansever(!) bir sokak köpeğini benim yatak odamın penceresinin önüne bir koli içinde yerleştirmiş ve önüne yemekler falan koymuş. Zor aldım Boss'un elinden, ayaklarından, dişlerinden zavallı hayvanı... İyi ki komutları öğretmişim de Boss söz dinliyor. Yahu be adam (veya kadın) Bu kadar hayvan seviyorsan evinde neden beslemiyorsun? Hadi evin müsait değil, aşağıda benim oturduğumu ve gelenimi gidenimi, iç çamaşırımın rengini bile bütün mahalle biliyor. Bir haber versen, hayvancağıza ben bile bakarım. Ne var ki, koruma ve çoban köpekleri bulundukları araziyi kendi bölgeleri ilan ederler. "Pat" diye bir başka köpek getiremezsin, belli bir eğitim yapmak, bir birlerine alışmasını sağlamak gerek. Yoksa daha önce gelen, ölümüne savaşır ve bölgesini korumaya çalışır.
Sonuç: Boss'u sakinleştirdim, hiç biri bir zarar görmedi ama, diğer köpek (köpek mantığını ve raconunu bildiği için) koşarak bahçeyi terketti. Boss'u yerine bağlayıp, geri getirmek için peşinden gittim ama uzaklaşmıştı. Ne hareketli bir akşamdı... Boss yemeğini yedi, ben içkimi yudumladım ve 5 derece sıcaklıkta bahçede keyif yaptım. (keyif mi?) Bu gece 3 derece de keyif yapmayı deneyeceğim. (askerde tuttuğum nöbetleri hatırlıyorum)
Klavyem düştü yine, ("çenem düştü" nün sanal tabiri) İş olmadığı ne kadar da belli oluyor. Bol bol çay içip dinleniyorum. Pardon bir de yazıyorum. Sessizlik bastı ortalığı. Telefon bile çalmıyor, sürekli radyo da müzik çalıyor. (ha ha çok komik)
Gideyim mi ne dersin e-günlüğüm? Zaten çok da uzun yazmışım yine. Mısır bulguru çorbası güzel di, pramit tatlı da güzel di. Linda çişini yapıp, yemeğini de yedi, daha ne olsun. Bu satır gitme zamanının geldiğini anlatıyor. Ha bir de hava karardı yazmayı unuttum... Yarın yazışmak üzere e-günlüğüm. Hoşçakal
Biliyor musun: Günde 5 bardak su içmek, kolon kanseri riskini %45, meme kanseri riskini %79, kan kanseri riskini %50 azaltıyor muş... (ben yandım o zaman:)
Çirkin söz: “üçümüz de aynı fikirdeyiz" Ka-der afişinde ki slogan (her konuda aynı fikirde olduğunuzu ben biliyorum)
Güzel söz: "Evlilikte başarı, aranan niteliklere sahip insan bulmaktan çok, aranan niteliklere sahip insan olmaktır..." R.BRICNER