- Kategori
- Gündelik Yaşam
E-günlük plan yapmadan yazar:)
Ne gazete okurum, ne de tv izlerim. (ama radyo dinlerim) Kimilerine göre "ot" gibi yaşıyor muşum. (ben böyle "ot"luğa razıyım) İş yerine gelince bazı haber sitelerine bakar, fazla üzerinde durmadan göz, kulak, burun gezdiririm... Ve içim dışım, ruhum kararır. Etkilerini üzerimden atmak yarım günümü alıyor.
Merhaba e-günlüğüm; Yine baktım. Pek bir değişiklik olmamış dünya'da ve ülkemizde. Korucu tartışması devam ediyor, denizlerin altından silahlar mühimmatlar çıkıyor. (denizlerin altında daha insanoğlu'nun bilmediği keşfedilecek neler vardır kimbilir) Haliç'in altına da dalsalar ya. Ekonomiyi on kat güçlendirecek kadar hazine yatıyor... Hatta hazır kazılara başlamışken şu antik uygarlıkları, madenlerimizi de gün yüzüne çıkarsalar...
Doğu'da yine "şehit" vermeye devam ediyoruz.
Ürdün kralı "medyum" luğa soyunmuş. "Ortadoğu'da 12-18 ay içersinde savaş çıkabilir" demiş. Domuz gribi yayılmaya devam ediyor, keneler sokmaya devam ediyormuş.
"Gelgenekon" davası yeni tanıklar, yeni tutuklamalar ve yeni gelişmelerle devam ediyor. (yargı kendi içinde gözaltı ve tutuklama yapmaya başladı)
Hadise hastalanmış. Nazar değdi kızcağıza, çok koşturdular, çok yordular, çok yüklendiler garibime. Ah bu şöhret yok mu, insanı yiyip bitiriyor, perişan ediyor. Üstelik alışkanlık yapıyor, sıyrılamıyorsun da... Neyse bizi ilgilendirmiyor. Hadise abla düşünsün... Verirler bol bol kortizonlu iğneyi, penisilini, tutarlar ayakta. Tıp ne güne duruyor?
Tıp dedim aklıma geldi. Dünyada en hızlı ilerleme kaydeden bilim dalı tıpmış. En çok icat ve buluş tıp alanında yapılıyormuş. Tevekkeli değil o yüzden virüsler, belirsiz ölümler, çaresi ve tedavisi olmayan hastalıklar arttı...
Planlamadığımız bir anda hamile kalmak, bütün geleceğimizi yok edebilirmiş... Altı ayda bir kadın doğum uzmanına görünmemiz ve sağlıklı doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgi almamız gerekiyormuş. (bayanlar için her halde, kadın doğum uzmanına benim gidecek halim yok ya) Tabi, doğum kontrol yöntemleri ve planlı çocuk yapmak için bilgi almaya gidilecek ve olmadık hastalıklar çıkacak. Rahim kanseri, meme kanseri, orada ur var, burada ur var, röntgen, mr derken, hayatımızın en pahalı bilgilenmesi gerçekleşecek. Vücudumuzda doğal olarak varolan bütün urlar "kanser" li çıkacak, her yerimizde mantar ihtimali öngörülecek vs vs. Ne diyorsunuz siz be! Planladığımız zaman geleceğimizi elimizden almıyor mu? Biz geleceğimizi gönüllü olarak onlara feda ediyoruz zaten.
Bizim abonelerimizden Kristal büfe'nin sahibesi üç aylık hamile. Planlamışlar da hamile kalmış. Şimdi onun geleceği etkilenmeyecek mi? Çocuğu karnında başkası mı taşıyacak, çocuğa başkaları mı bakacak, başkaları mı emzirecek, altını değiştirecek, , Okula başkaları mı gönderecek, bütün sorumluluğunu bir başkası mı alacak???. Doğruyu açıklayın. Bu insanlar bu kadar aptal değil. Sağlıklı ve doğal doğum kontrol yöntemlerini on beş yaşındaki çocuklar bile biliyor artık. Nerede yaşıyorsunuz? Böyle reklamlara Boss bile çok gülüyor.
Değerli e-günlüğüm; Bir gerçek var. O da reklam ajansı iyi plan yapmış. Duygu sömürüsü tam hedefi buluyor ve mevsim olarak zamanlama tutuyor... Asıl sorun; Dünyaya gelecek bebeğe danışılmaması.. Ona sorsanıza, bu berbat dünya'ya gelmek istiyor mu, planlamış mı? Hadi anne babasının tatmin duygusunu kırmadı ve dünya'ya geldi diyelim. (canım benim, yerim onu ben) Neyi planladı? Emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı, okula gitmeyi, düşüp kalkmayı, büyümeyi kendisi mi planlıyor? Hastalıklarla baş edebilmeyi, tehlikelerden korunmayı, evlenmeyi, iş bulmayı, işsiz kalmayı, evsiz kalmayı, aç kalmayı, mutsuz olmayı planladı mı? Ne planı, kimin planı? Planlanmadan izlediğimiz reklamlar bizi planlamaya çalışıyor...
Dün akşam eve gittikten sonra bahçede masamı kurdum, Joker'le Boss'u saldım ve seyretmeye koyuldum. Artık Boss'u yormak için oynatmama gerek yok. Joker formülü öğrendi. Arka taraftan bir dal parçası alıp Boss'un o'nu ağzından alması için bahçede dört dönüyor. (yoksa altı mı dönüyordu?) Joker önde Boss arkada koşturup duruyorlar. Boss önce yavaş koşuyor ve alamıyormuş gibi yapıyor, sonra dal parçasını alıp kaçıyor. Joker ona yetişemeyince o da durup o'nu bekliyor. Böyle devam ediyorlar. Çok komik görüntüler çıkıyor ortaya.
Sabah işe gelir gelmez, bu gün gelecek siparişler için hazırlık yaptım. Çayımı demledim ve mesai saati başlayıncaya kadar keyif yaptım. Sabah servisleri, öğle yemeği derken, öğleden sonra siparişler geldi, kamyonu boşalttık ve servislere devam ettim. Gezerken her gün yeni bir iş yeri veya dükkanın kapandığını görüyorum. Kiralık, satılık daire ve dükkanlarda enflasyon yaşanıyor. Çok fazlalaştı boş dükkan ve daireler...
Valide Akçakoca'dan döndü (sonra yine gidecekmiş) ablamın evinde kalıyor... Sağlığı yerinde. Akşam üzeri oğlum okuldan geldi beraber yemek yedik. Annesi ona yeni telefon almış ve kartını çıkartmış. (takside unutmuştu) Sonra o eve gitti. Ben de e-günlüğümün başına geldim. Niye geldim. Ayrılmak için, yol etmek için, vedalaşmak için... Yarın nasılsa bıkmadan yine yazışacağız. Hoşçakal e-günlüğüm...
Biliyor musun: Bir sineğin saatteki hızı 8 km. imiş...
Çirkin söz: ''Yanındayken bal, uzaklaşınca zehir. Kadın öyledir..." Bhartrihari
Güzel söz: "Toprakta biten güller solar gider. Gönülde biten güller ise, kalıcı ve hoştur..." Hz. Mevlana