E-günlükte sakin cumartesi

Merhaba e-günlüğüm.

Herkes iyi, oğlum da iyi, ben de iyiyim. Hatta turp gibiyim. (ne demekse)
Bugün sabahtan beri koşuşturup duruyorum. Çevrem de bir kaç kişi daha hastalanmış, işden arta kalan zamanlar da onlara yardımcı oluyorum. (neden benden yardım isterler anlamam. Doktorlara güvenmiyorlar mı?) Ayran, limonlu su, nane buharı falan gibi kocakarı ilaçları işte. Şimdiler de adına alternatif tıp diyorlar. Bana sorarsan gerçek tıp. Alternatif tıp şimdi ki uygulanan ve ilaç yazılarak tedavi yöntemine gidilen tıp. Çünkü bu tıp yokken bitkilerle tedavi yöntemi asırlar öncesi vardı. Sonradan çıkan tıp, yani şimdiki çağımızın tıbbı alternatif ve pek sağlıklı olduğu söylenemez görüşündeyim. (Oğlumun arkadaşının yüzü, kullandığı ilaçlar yüzünden balon gibi şişti. Alt tarafı bir grip için gitmişti doktora...)

Neyse bu konular da çok doluyum ve sen okunduğun için pek bir şey yazmıyorum. Diğer defterimi bir okusalar, tabipler odası, tıp fakülteleri, doktorlar birliği gibi bütün konfederasyonlar toplanıp beni yok etmek için kiralık katil tutarlar:)) Şaka şaka onlar eğitimli kişiler öyle şeyler yapmazlar.

Konuyu değiştirelim. Aaa Ak partiye kapatma davası açılmış:) Ne akıllı adamlar, gündemi ne güzel değiştiriyorlar. Parti kapatmayı zorlaştırdılar. Üstelik parti kapatma demokratik ülkeler de çok ayıp bir şey. Herkes bu konuda işaret parmağını ağzına götürüp ayıplama hareketi yapıyor.

Bu gün yeni iki abone yaptım sevgili e-günlük. Umarım devam ederler. Bu aralar ana firma kota koyduğu için çok aboneye ihtiyacım var ve yapacağım.

Dün gece yine bahçeyi bellemeye devam ettim. Ağaç ve bitkileri sevindiriyorum. Nefes almalarını sağlıyorum. Havalar ısınsa da artık mangal yapsak diye sabırsızlanıyorum:) Bu arada binadakiler ne der bilemiyorum. Belki mangal yapmaya da karşıdırlar. Olur ya evimin önüne her gün üst katlardan pislikler, sigara izmaritleri, pet şişeler, çöpler atıyorlar ama mangala karşı olabilirler...
Bu gece iş çıkışı her gün yaptığım gibi köpeklerimi besleyip, gezdirdikten sonra biraz cadde ye ineceğim. Uzun zamandır inmiyorum, bakayım bensiz cadde ne hale gelmiş:) Uzun zamandır gece hayatım da yok, bu aralar onu da canlandırmak istiyorum. Ama nasıl:) Sen karışma ben biliyorum nasıl yapacağımı.

Sevgili günlük, biliyorum bu gün yazmak da geç kaldım ama merak etme seni milliyet blog sayfalarına yetiştireceğim.

Günlük yazmak zordur biliyorsun. Haber yorumlamaya benzemez.

Her anı dolu dolu yaşamak üzerine bir küçük yazı yazayım sana da, boş boş oturma:) gününü gün et, her dakikanı değerlendir.

"Tek bir dünya vardır; şu dakika bizi saran ve etkileyen dünya.

Tek bir dakika vardır; şu anda burada canlı olarak yaşadığımız dakika.

Yaşamın biricik yolu, her dakikayı tekrarı mümkün olmayan bir mucize diye kabul etmektir. Ki gerçekten öyledir.

Her dakika bir mucizedir ve tekrarı mümkün değildir..."

Storm JAMESON

Hoşçakal e-günlüğüm. Pazartesi görüşmek üzere...

Biliyor musun? Dünyada ki ilk telefon rehberinde 50 isim yer almış ve 1878 yılının şubat ayında, Connecticut New Haven da yayımlanmı... (şimdi kaç isim var acaba?)

Güzel söz: "Yapılmasını görmeden ölmek istediğin şeyi, yarına bırakmak yeter...." PABLO PICASSO